Bu sorunun cevabını sağlıklı verebileceğimiz bir piyasada değiliz maalesef! Ne demek istiyorum? Öncesinde kurlar böyle yükselirken neye bakardık? Döviz pozisyonu yüksek olan, ihracatı yüksek olan şirketlere bakardık. Ama uzun zamandır TCMB ve BDDK koordinasyonuyla şirketlere ciddi şekilde döviz satma baskıları yapılıyor. İhracat kredileri kullanmak istiyorlarsa getirdikleri ya da sahip oldukları dövizlerinden satış yapmaları isteniyor. Bu yapılmazsa eximbank faizleri gibi maliyetlerinin daha yüksek olacağı bir uygulama içindeyiz. Hatta bir ara bu nedenle kurlarda çok ciddi bir alış-satış aralığı oluştu. İhracat yapan şirketler aynı zamanda üretimleri için aramal ithalatı yapmak zorundalar. Getirdikleri dövizi satarken %5 alta satıp, ithalat için döviz ihtiyacı olunca da verdikleri fiyatın %5-%6 üstünden almak zorunda kaldılar. Bu nedenle de kur zararı yaşıyorlardı.
Yine aynı şekilde uygulanan hatalı politikaların şirketlerin borçlanma, kredi kullanma maliyetlerini çok ciddi arttırdığını görüyoruz. Bu durum bir süre sonra talep daralması da yaratacaktır. Yine buna paralel uygulanan kur baskıları yüzünden enflasyona göre aşırı düşük kalan kurlar ihracatçıların karlarının düşmesine neden olmuştu. İşte tüm bu gelişmeler bilançoları beklentilerin dışında etkiliyor. Böyle olunca da bilanço tahminlerimiz bozuluyor. Uzun vadede iyi beklediğiniz bir sektör, politika uygulamalarınde değişimler sonrası ciddi baskı altına girebiliyorlar.
Mesela deprem sonrası 2022 yılında teşvik kullanan şirketlerden yılın bütününde kullandıkları teşviklerin %10'u kadar deprem vergisi alındı. Bu da bilançolarda beklenti dışın düşüşler yarattı.
Bu nedenle uzun vadeli hisseleri tekniklerine göre zaman zaman pariteleyerek portföy oluşturmayı daha doğru buluyorum. Yani gerektiğinde daha erken dirençlerde satmayı bilmek, desteklere gelince de almak lazım. Ama sonra yine nihai seviyeye kadar durmadan ara dirençlerde yine satarak portföy yönetmek daha korumacı ve aktif bir yönetim olur.
Ama sorunuzun cevabı olarak eğer çok aktif piyasa takip edemiyorsanız, %60 portföyünüzü 2-3 adet uzun vadeli yüksek potansiyel hisseye bölmek, portföyün kalan %40 ile de, tekniklere göre aktif en fazla 2-3 hissede alım satım yapmak dorğu olabilir.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_