Yorumlarımı fazlası ile detaylı yazıyorum aslında.
İlk anda alınacak kararlar sektörleri bankacılık mesela olumsuz etkileyebilir. Kur ve faiz artınca bankalar döviz ve tahvil borç stokları nedeniyle ilk anda zarar yazarlar. Bu üzerlerinde satış baskısı yaratabilir. Ama zaten özellikle özel bankalar olması gerekenin çok altında fiyatlandıkları için, olası baskı veya düşüşler alım fırsatı olurlar.
Ayrıca, kur ve faiz bir yerde zirve yapar. İşte o seviyelerde bankalar da yeni sendikasyonlar ve tahviller alırlar. Sonra bu yeni pozisyonların karları öncekilerden uğradıkları zararları telafi eder. Ama tekrar ediyorum, zaten özel bankalar ucuz fiyatlanıyorlar.
Ama bankalarda özellikle kamu bankalarında kredilerin durumu önemli. Bunu bilmiyoruz. Şeffaflık yok. Bataklar var mı, varsa boyutu ne bunlar çok önemli. Varsa bu bataklar açıklabiliecek mi bu da önemli!
Lakin, kabul edilir programlar uygulanmaya başlanınca yabancı açısından kur riskleri düşeceği, cds'ler ineceği, faiz de zirve yapıp, sonra düşmeye başlayacağı için yabancıların artarak girmeye başlayacağını düşünüyorum.
Bu ortamda BIST'in düşüşten ziyade yükseliş eğilimli olmasını beklerim. BIST'de 5007 ve 5146 gapleri oluştu. Hemen kapanır mı bilemem.Dediğim gibi, kapanack olursa da alım fırsatı olur.
Yok eğer Mehmet Şimşek ilk anda yaptığı açıklamalara paralel uygulamaları yapamazsa, yapması gerekenler konusunda izin verilmezse, TCMB özerk program uygulayamaz, yine siyasi baskılara göre davranırsa, zaten o durumda iyimserliği boş verin, çok daha sıkıntılı süreçlere gireriz. Ben ekonomi olarak bu lüksümüz yok diye düşündüğüm için olumsuz açıdan bakmak istemiyorum.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_