Dolaşımdaki pay ne kadar az ise, patron açısından o kadar avantajlıdır. Çünkü birilerinin piyasadan hisse toplayıp, yönetimi ele geçirme riski yoktur. Halka açık pay çoksa ama altın hisse varsa, durum yine aynıdır. Ama halka açıklık yüksek ise, altın hisse de yoksa, bu takdirde şirketin hisselerinin yükselişi sınırlı kalır. Genelde patronlar başkalarını zengin etmek istemezler. Halka açıklığı çok olan şirketlede eğer patronun elinde açık kısımdan pay da yoksa, düşünün şirket temettü ödeme kararı verdiğinde, temettünün çoğu yatırımcının cebine girer. Bunu patronlar çok tercih etmezler. Bedelli sermaye artışı yapıldığında da, paranın çoğu yatırımcıdan çıkar.
Hisselerin çok değer kaybetmesi halinde bundan en çok etkilenen de yatırımcı olur. Ama misal, %20'si halka açık bir şirketin değeri çok düşerse, yatırımcının elindeki % 20'nin değeri düşerken, geri kalan patronun elindeki % 80'in piyasa değer kaybı nedeniyle kaybı çok daha yüksek olur.
Kısacası % 50'den azı halka açık şirketler genelde daha iyidir. Ama gelişmiş ülkelerde yatırımcı hakları çok daha iyi korunduğu için, halka açıklık payları daha yüksektir. Hatta şirketlerin piyasadan %25-%30'unu toplayarak bile yönetimlerini ele geçirme imkanları vardır. Bu da şirketin hisse fiyatının manipülatif düşmesine mani olur.
Ama misal patron açısından halka açık pay düşükse, borsa fiyatının düşmesine bazen aldırış etmeyebilirler. Yani düşükten birileri toplamaya kalksa bile yönetim değişimi riski yaratmayacağı için bu duruma aldırmazlar. Dikkat ederseniz genelde halka açık payı düşük olan şirketler daha yüksek fiyatlanır. Aklımda kaldığı kadarı ile bir tek DOCO halka açıklık oranı %100 olmasına rağmen çok ciddi fiyatlanan, aynı zamanda da çok iyi bir şirkettir.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_