Öncelikle yabancı iktidarın oyu % 50'nin altına indi diye korkmaz. Yabancının iktidar değişimi korkusu ile bunu yaptığı görüşünde değilim. Hukuk, yargı, eğitim, cari açık, enflasyon, kur politikası, istikrar, kamu harcama rejimi, rezervler, iç-dış siyasi-jeopolitik riskler ve gerilimler, ABD yaptırım riskleri, bir anda ters yüz olan ekonomi politikaları dahil hepsinde düzelme değil bozulma gördükleri için satış yapıyorlar. Ama ağırlıklı satış sektörleri bankalar. Diğer sanayi ya da holding satışları normal. Çünkü onlarda ciddi yükselişler zaten vardı. Düzeltme yapmaları bu bahane ile oluyor.
Ama banka konusu ise başka. Muhtemelen ABD Halkbank davası en büyük korku nedenleri. S-400 yaptırım riski vs de diğer önemli etkenler. Bunlar nedeniyle sermaye çıkışını frenlemek için faiz artışları tam dengeyi kurarken yeni başkanla enflasyon düşmeden faizler indirilirse kurlarda sert yükseliş korkusu var. Buna mani olacak rezerv de olmadığı için, eğer kurlar yükselirse birçok banka ve şirketin döviz borcunu geri ödemesinde sorunlar çıkabilir korkuları, bankalardaki kredilerin şeffaf olmaması bu sektöre satış baskısının sürmesine neden oluyor.
Bilanço olarak görünen fotoğraflardaki kara bakınca çok ucuzlar. Ama bilançolar ne kadar şeffaf, faiz işletilen kredilerin geri ödemeleri yapılıyor mu bunlar hep belirsiz.
Sonuçta yatırım yapan yabancı, gelişmekte olan ülkeler arasında bize fonunda belirlediği bir oranda yatırım yapar. Bu oran %1 ile % 3, bilmediniz % 3.5 oranlarında falan. Yani kendi açılarından çok büyük oranlar değil. Bu nedenle eğer bu kadar çok belirsizlik, risk ve istikrarsız politikalar varsa, yeter bu riski neden alalım diyerek satıp çıkmak istiyor olabilirler.
Site içi arama kısmına swift kelimesini yazarsanız, çok kez bankaları neden sattıkları ile ilgili piyasa endişesine değindiğimi görürsünüz.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_