Maalesef borsa artık sürü psikolojisi ile algıların yönetildiği, organize sosyal medya gruplarıyla işlemler yaptırılan bir alana dönüştü. Bir çok değerleme bilanço ederlerine göre değil de, yaratılan algılara göre oluyor.

Doas gibi bir kar açıklayan şirkette beklentileri karşılamadı diye hisseyi düşük değerliyorlar. Ama diğer tarafta geçen yıla göre %65 üzerinde ciro, yolcu kaybı yaşamış, çok ciddi zararlar açıklayan ulaştırma şirketini ise en iyi bilanço zamanlarında gördüğü fiyatlara çıkartıyorlar. Peki o zaman hemen sorum geliyor! Geçen yıl o kadar yüksek karlarla bu fiyatlara gelen şirket, bu yıl bu denli büyük zararlarla nasıl oluyor da, en iyi zamanındaki fiyat seviyesine çıkabiliyor?

Demek ki değerlemeler bilançolara göre değil, algılara göre yapılıyor. Ama bu yaz ya işler istediğimiz gibi düzelmezse ne olacak? O zaman bilançosu yüksek karlı olan şirkette mi, yoksa ciddi zararda olan şirkette mi olmak istersiniz? 

İşte bu risk nedeniyle ulaştırmaların tekniklerinde gördüğüm yükseliş ihtimalleri için teknik uyarılarımı yaptım. Ama bilançolar bana göre kötü olduğu için de öngörü listesine eklemeye cesaret edemedim. Bu işlerin bir izahı olması lazım. 

Ayrıca, pandemi patladığı bir yıl önceye bakın. Bu kurumların birçoğu çok derin krizleri yazıyordu. Hatta dünyanın en büyük kurumları da felaketlere dem vuruyordu. Bense geçen yıl mart ayı civarlarında pandeminin özellikle BIST için pozitif yansımalarına dikkat çekiyordum. Gerçekleşmeleri hepimiz gördük. Umarım yine ben haklı çıkarım.

Ulaştırmalar için bu şirketler iki yıl full çalışsalar geçen yılki bilanço durumlarını ancak yakalarlar. Ama tekniklerinde olası yükseliş ihitmali olduğu için de dikkatinizi çekip kararı size bırakıyorum.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_