AB ile yaşanan gerilimin yansıması en etkili gelişme oldu. Aralık başlarında AB liderler zirvesi var. Dünkü haksız gemi baskını ilişkilerde sıkıntılı sürece gittiğimizi gösteriyor. AB Doğu Akdeniz'de aramaları bırak, denize kıyım var deme, kumda oyna denize girme diyor. Kıbrıs'ta ada tümden Rumların olsun. Sen herşeye evet de. Libya'ya karışma biz sömürmeye devam edelim, BM olarak 30 yıldır işgal altındaki Azarbeycan toprağı olarak ilan etmelerine rağmen, son savaşı başlatan Ermeniler olsa da Karabağ Ermenistan'da kalsın, olmadı Ermeni yönetiminde bağımsız devlet olsun diyor. Ege ve Akdeniz'de deniz altı kaynaklara dokunma. Biz Yunanistan ile çıkartalım, nasılsa çıkartma payı olarak % 80'i bizim olur. Bozma işimizi istiyor. Bunların hangisine evet diyebiliriz?
Hiç birisine. Bu konuların tümünde haklıyız. Ayrıca sınırımızda da Kürt devleti kurmak istiyorlar. Kendileri binlerce km.uzakta, hatta kıtalar arası Afrika'daki ülkeleri, Orta Doğu'daki ülkeleri sömürelim ama siz en büyük sınırınız olan Suriye'deki planlarımıza karışmayın istiyorlar.
Dediğim gibi, maalesef ilişkiler ciddi gerilecek. Bizi sıkıştıracakları en zayıf yerlerimiz ekonomi, demokrasi, yargı. Dış işlişkilerin tümden kötü olması. ABD'de saflarında. Bu nedenle çetin bir kışa giriyoruz maalesef.
En azından kendi evimizi derleyip toplamak elimizde. Hızla en tepeden dile getirdiğimiz reformları gerçekleştirmeye başlamalı, kamu harcamalarını kısmalıyız. Pandemi baharda kontrol altına alınacak olursa, yaz için turizm gelirleri bize can suyu olur. Ama o vakte kadar sıkıntımız sürecek gibi görünüyor.
Ama sonuçta yine de Türkiye çok önemli bir pazar ve çok önemli jeoploitik bir ülkedir. Ölçüyü kaçıracak şekilde üztümüze gelmeleri dünya dengelerinin değişmesine neden olur. Bunu da çok isteyeceklerini sanmam. Bakalım bu kriz nasıl bağlanacak göreceğiz.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_