İşte her şey son cümlenizde yatıyor. Çünkü Dünyaya hükmetmiş bir imparatorluğun devamı olan Türkiye Cumhuriyetinin yeniden her alanda ayağa kalmasını kimse istemiyor. Arapların istememesi çok doğal. Çünkü Osmanlıdan koparılıp kurulan ülkelerin başlarına, Türkiye ile ilişkileri gergin tutacak aileler getirildi. Hal böyle iken, biz de ümmetçiliği öne çıkartıp, cumhuriyeti devamlı kötüleyen, Osmanlıya dönmeyi savunan bir politika izleyince hangi Arap ülkesi bunu onaylarki zaten?
Diğer taraftan bölgesel enerji kaynaklarını ciddi boyutta çıkartırsak, en büyük zarar Rusya'ya dokunacak. Pazarda en büyük müşterisini kaybedip, aynı zamanda da pazarda satıcı olarak karşısında rakip olarak görecek. En önemli gelir kaynağı enerji ihracı olan Rusya bunu ister mi? İstemediği için o da bizim önümüzde engel çıkartmaya çalışıyor.
ABD ve AB zaten bölgemizde Kürt devleti kurmak istiyor. Güçlü bir Türkiye buna izin vermeyeceği için de bizi her alanda sıkıntıya sokuyorlar. Belki Başkanlık sistemi ve eyalet düzeni ile bu sorunu aşabilirdik. Osmanlı dönemindeki gibi Amed Eyaleti kapsamına Irak ve Suriye'den toprakları, Musul, Kerkük'ü katarak biz büyürdük. Ama bunu da dağdaki PKK unsurları istemedi. Çünkü o zaman kontrol kendilerinden çıkıp, Türkiye'deki siyaset yapan Demirtaş gibi Kürt'lere geçecekti.
Yunanistan'ı hiç söylemiyorum bile. Fransa İngiltere ve Rusya tarafından yenilen Osmanlı topraklarında 1821'de kuruldu. İlk kralı bile yanılmıyorsam Alman'dı diye biliyorum. Ondan sonra da her gerilimde topraklarını büyüterek bugüne geldi. Her zaman da diğer ülkeler tarafından destek gördü. Bu nedenle onların da bizimle iyi ilişki kurması ya da istemesi çok zor.
İşte bu nedenle ekonomik ve askeri olarak çok güçlü olmak zorundasınız. Ama hepsinden önemlisi de demokrasi olarak model olmalısınız. Eğer bunu başarırsanız o zaman bize karşı yöneticlerle kurulmuş Arap ülkelerinde demokrasi hareketleri başlar. Halk bizimle yakın liderleri başa getirir. Arap Baharı esnasında tam model ülke olma yolunda ilerlerken, sonrasında gördüğünüz gibi herşey bir anda ters yüz oldu. Bu yapımızla da bizi ne model alırlar, ne de severler.
Ama Türkler olarak bilinen büyük 16 ülke kurduk. Bilinmeyen önemli görülmeyenlerle bu sayı 30'dan fazla. Kısacası özgür olan ve hükmeden bir milletiz. Ama bunu adalet, ilim ve bilimle ileriye taşıyabiliriz. Yoksa demokrasiden vazgeçmeye gidersek, önümüze daha çok engel çıkartırlar. İktidarın savunma sanayi ve enerji arama konularında yaptıkları çok doğru kararlardır. Bunu sonuna kadar destekliyorum. Ama güçler ayrılığı, bağımsız yargı, demokrasi, eğitim ve laiklik konusunda da en kısa sürede kendimizi toparlamalıyız. Yoksa görüyorsunuz bunlardan vaz geçtiğiniz anda tarikatların kadrolaşmalarının had safhaya ulaştığı ve iç kavgaların risk teşkil ettiği bir süreç riskine gireriz. Bunun sonu hayır olmaz.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_