Mimar ve oğlu,kuleye hapsedilirler.
Tüyler ile kanat yaparlar.
Babası, oğlu ıkarus’a özgüvenden kaçınmasını,çok yükselmemesini söyler.
İkarus,uçar ve güneşe yaklaşınca tüyleri yapıştıran balmumu erir ve çakılır.
Bu sendrom, uyarıları dinlemeyip,aşırı risklere girme halidir ve bir çok şeye uyarlanmaktadır.
Aşırı güvenden dolayı,zarar edenlere de uyarlayabiliriz.
Aydın bey, bizleri günlerdir uyarıyordu.
Ama biz, onu dinlemedik ve zirveleri zorladık.
Şimdi de ikarus gibi çakıldık.