Günaydın.
Önceden de zaten bilanço karşılıklarına göre ekonomiler iyi olmamasına rağmen borsalar sadece ABD için değil, AB için de tarihi zirvelerdeydiler hatırlarsanız. Ama özellikle AB için resesyon uyarıları varken bunlar oluyordu. Sonra hiç beklenmeyen bir virüs salgını dünyanın en az 100 yıldır tecrübe etmediği bir krizi yaşanmasına neden oldu.
Bu panikle yaşanan düşüşleri durdurmaları öyle kolay değil. Doğru da değil zaten. Nihayetinde eldeki silahların da bir etki derecesi var. Onu zamanında kullanırsanız olumlu yansır. Ama zamansız uygulamaların etkisi istenildiği gibi olmaz.
Ayrıca, virüs paniği başladığında ilk anda düşünecekleri konu piyasa olmadı. Virüsün yayılmasının yarattığı korku ve ölümcüllüğü konusundaki belirsizlikler oldu. Bunlar görüldükçe, paketler açıklanmaya başladı. Ama esas amaç ekonomiyi ayakta tutmaktır. Borsaya yansıması doğal etkisidir.
Virüs ve seçim bittikten sonra, aşırı bollaşan paranın geri çekilmesi gündeme gelecektir. İşte o zaman ayrı bir sorun başlayacak! Merkez Bankaları piyasalara bu sefer varlık satımları yaparak likiditeyi emmeye başlayacaklar. Bunları yaparlarken de faiz artışları da gündeme gelecek. Ama bunun zamanı en erken 2022 başları olur görüşündeyim. Bizler bu arada kendi ekonomimizi mümkün olduğunca toparlamamız lazım. Yoksa o günlere yine bu kadar olumsuz bütçe ve vari denge verileri ile girecek olursak, bunun en basiti kurlara yansımalarının ciddi olacağını söyleyebilirim.
O zamana kadar köprülerin altından çok sular akar. Bakalım o sular neler getirecek göreceğiz.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_