Maalesef tespitler doğru. Ama eğer virüs olmasaydı, ciddi bir turizm ve sanayi büyümesine girecek ve pozitif bir büyüme nedeniyle bir takım yanlışlar göz ardı edilmiş olacaktı. Maalesef virüs başta turizmden geçen yıl 34.5 Milyar Dolar gelmişken, bu yıl daha da artacak geliri çok ciddi vuracak.
Umarım virüs kendiliğinden çok olur ya da tedavisi için ilaç bulunur. Yoksa en çok turist aldığımız Rusya'da vaka sayısı kontrolden çıkıyor. İngiltere'de de aynı sıkıntılar var. Bu görüntüler varken yabancı turiste gel dersek, bizde de tam kontrol altına giriyor dediğimiz vaka sayısı yeniden patlar. Böyle bir şey yaşanır da yeniden yasaklar devreye girecek olursa, işte bunun vereceği hasar çok daha fazla olur. Keşke hemen gevşemeye başlamasak ama şirketler açılmazsa da batışlar artacak korkuları hakim.
Zaman zaman kur konusunu yazıyorum. Şuan enflasyon faizden yüksek. Negatif faiz veriyoruz. Kurdaki yükselişte normalde TCMB faiz silahını çekerdi. Bunu da yapmıyor ya da yapamıyor siyasi bir tercih olarak. Ki, bu ortamda da yapmaması lazım. yoksa ekonomi daha büyük krize girer zaten.
Ama o zaman da dış kaynak girişi temini lazım. Bunu da yapmıyorsanız o zaman ben acaba düşük faiz, gerçekçi kur mu tercih ediliyor diyorum! Olabilir. Aslında yıllardır bunun olmasının gerektiğini yazar dururum. Ama bunu halka ilan ederek yapacaksınız. Katma değerli üretimde yapısal reformları destekleyerek üretim reformu yapar ve bu esnada düşük faiz gerçekçi kur ile de sistemi desteklerseniz, ekonomi dönüşmeye başlar. Fason ve ikame mal üretiminden gerçek mal ve katma değerli üretime dönüşüm artar. Bu durumda ithalat ekonomisinden ihracat ekonomisine dönülür. Cari açık kaybolmaya başlar yerine cari fazla yaratmaya başlayan bir ekono gelir. Ama ilk anda artacak kurun ithalata dayalı ekonomi nedeniyle yaratacağı enflasyon göze alınmalıdır. Çünkü bu durum bir süre enflasyon yaratacaktır. Ama sonrasında kur riski kalkınca doğrudan yatırım girişleri artmaya başlar.
Tabi bunların olması için seçim sistemi, yargı, eğitim, hepsi uluslararası kabul görecek normlara çekilmesi gerekir. Güçler ayrılığı dengesinin yeniden sağlanması şarttır. Bu durumda zor görüyoruz. Yine seçimde bir takım değişiklikler, %50+1 ile değil de daha altındaki bir oranla ilk turda cumhurbaşkanının seçilmesi konusunda değişiklik yapılması konuşuluyor. Eğer bunlar yapılırsa bana kimse bunların istikrar yaratacağını söylemesin. Nihayetinde 18 yıldır ülke tek başına iktidarla yönetiliyor. Sizce istikrar ve huzur ne kadar hakim?
Ne zaman siyasetçiler kendileri dışında da ülkeyi yönetebilecek başkalarının olabileceğini kabul eder ve belli süreler sonrasında kenara çekilmeyi kabul ederlerse, ülke o zaman istikrar bulmaya başlar. Ama bu durum muhalefet için de geçerli olmalıdır. Yani muhalefetin başındaki kişiler de belli sürelerle görevlerini tamamlayıp, yerlerini yeni yüzlere bırakmak zorunda kalmalılar. Böyle olursa, alttan gelen gençlerin de önleri açılır. Yoksa hep ben seçilmeliyim denen bir siyasi yapı, ne iktidarın, ne de muhalefetin gelişmesine, dolayısı ile de ülkenin ilerlemesine imkan vermez.
Günümüz internet ortamında artık her denen iz bırakıyor. Dolar 2-3-4-5-6 TL iken Dolar alan batar, eli yanar, hani nerede 5 olacak, 6 olacakmış 7 olacakmış diyenler neredeler diyenler ? Çıkıp halktan özür dilesin diyenler kendileri kimseden özür dilemeden halen konumlarını koruyorlarsa kime ne anlatalım.
Şimdi de kurları piyasayı olumsuz etkileyecek yorumlara set çekiliyor. Ben de sizlere çok iyi yaptığım yemek tarifleri veririm artık.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_