Son cümleniz en güzel korku senaryosu cevabı. Eğer kıyamete gidiyorsak zengin ya da fakir gitmenin bir zararı yok nasılsa.
1994 yılıydı sanırım PTT'ninn T'si satılmış ama sonrasında hükümet ortağı olan partinin o dönem dış işleri bakanıydı sanırım rahmetli Mümtaz Soysal anayasa mahkemesine gidip, satışın iptaline neden olmuştu. Bunun öncesinde satışa güvenerek girilmeyen üç hazine borçlanma ihalesi yüzünden hazine paraya sıkıştı. Ratinglerimizi düşürdüler. Borsa taban taban düşüşler yaşadı. Ama düşüş durdu ve yanlış hatırlamıyorsam bir yıl sonra yükselişin boyutu yüzünden endeksten sıfır atmıştık.
2001 kendi özelimizde finasman krizi ve banka batışları yaşadık. 70 Milyar Dolarlık bir bankacılık hasarı yaşadık. hisseler 1/3- 1/5 hatta daha fazla değer kayıpları yaşadılar. Tek son sadece Türkiye'de idi. Ama sonra alınan kararlarla yine çok ciddi yükselişler yaşandı tüm kayıplar misli ile telafi oldu.
Ama bu kriz ilk kez sağlık sorunu nedeniyle yaşanıyor. Henüz kontrol altına da alınamadı. Sürmesi halinde bazı şirketler ve ülkeler için kalıcı etkileri olabilir. İşte bunu tahmin etmek zor. Misal İtalya dünyaya bir süre daha açılamazsa kamu değil(var mı bilmiyorum) ama özel uçak şirketleri buna dayanabilir mi?
Ölüm sayıları birçok hastalıkla kıyaslanınca çok düşük. Ama ölen insan sayıları katlanarak artacak olursa, yaşanacak paniğin boyutu nedeniyle borsalar ve hisseler çok daha fazla düşebilirler. Bunları tahmin edebilmek, önceki krizlerle kıyaslamak mümkün değil ve doğru da olmaz. Eskilerde her alabilecek birileri vardı. ama şimdi sorun üreten yok. Üretebilse, insanlar eve kapanırsa tüketen olmayacak. Bu farklı bir kriz o nedenle. Sorun bir an önce çözülemezse maalesef nereye nasıl yansıyacak ve telafisi ne kadar sürecek bunu bilemiyoruz. Öncelikle salgının tedavisinin bulunduğunu duymamız lazım.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_