Arkadaşlar,
              Peki bu iki kişi bu konuda otorite mi? Ne derlerse çıkıyor mu? Siz eğer öyle görüyorsanız tedbirinizi dediğiniz gibi alabilirsiniz. Ama nihayetinde bizler gibi yorumculardan bahsediyorsunuz ki, geçmişte bir çok görüşleri düşündükleri gibi çıkmadı. Atilla Yeşilada da çıkmayan görüşlerini bir çok kez söylemiştir. 

Evet şu an karamsar beklentilere sahipler. Açıkçası ben de kamu rakamlarında ne kadar şeffaf olduğumuz konusunda tereddütler yaşıyorum. Son yazılarımda bir çok kez değindim. 2B, varlık barışı, imar barışı, bedelli askerlik gelirleri ve özelleştirme gelirleri gibi bir çok ek kaynak yaratılmasına rağmen halen kur ve faizler durulamıyor. Aynı şekilde normal zamanı Nisan ayında olan TCMB genel kurulu olağanüstü şekilde 18 Ocak tarihine çekildi. Muhtemelen şubat ayındaki 22 Milyar TL civarındaki ödemeler için TCMB'nın hazineye ödeyecek olduğu kar payını erkene çekecekler. 

İşte tüm bunlar da gösteriyor ki kamu ödemelerinde sıkıntı çekiyor. Aynı şekilde özel sektör kredi borçlarında, büyüme oranlarımızda, istihdamda sorun yaşıyoruz. Seçimler nedeniyle bu skıntılar baskılanıyor. Ama eğer gerçekten de çözümü güçleşmiş sorunlara sahip isek, seçimlerden sonra bunların ayyuka çıkması bekleniyor. Eğer öyle olursa, o zaman bu sorunlardan kurtulmak için IMF'e başvurmak zorunda kalınabilir. IMF'e mecbur kalmak tabii ki bir ülke ve hükümet için iyi değildir. Ama Bu ihtimali kötü olarak görmek de tam doğru olmaz. Çünkü geçmişte benzer IMF anlaşmaları sonrası piyasaların ciddi pozitif gelişmeler gösterdiğini görebilirsiniz. Çünkü IMF ancak belli taahhütler verilmesi halinde istenen stand by anlaşması imzalıyor. Bu nedenle IMF ile anlaşan ülkelerin ratinglerinde bir süre sonra artışlar yaşanıyor. 

Bu açıdan bakınca aslında ülkede gerçekten de bir ekonomik ve finansal darboğaz varsa, bunun çözümü için IMF'ten destek almak doğru olur. Çünkü zaten o noktaya geldi iseniz zaten iktidar olarak kendi kendinize sorunlarınızı çözmediniz demektir. Fakat artık IMF anlaşmaları eskisi kadar çok da kolay değil! Çünkü bir çok yeni şartlar istiyorlar. Sadece ekonomik ve finansal tedbirler değil, artık demokratikleşme ve insan hakları konularında da bir takım şartlar isteniyor. Eğer böyle bir konu gündeme gelirse, iktidar bu şartlara evet diyebilir mi bilemem. Ama eğer böyle bir ekonomik-finansal açmazda isek ve IMF desteği alınmazsa, zaten o zaman 10/08/2018 tarihinde dikkat çektiğim ''Konsalidasyon ve Moratoryum Nedir?'' konularını konuşuyor olabiliriz!

Birçok konuda yeterli şeffaflık olduğunu düşünmediğim için, verilerin doğrulukları hakkında belirsizlikler olduğu görüşündeyim. Bu nedenle bu konuda net bir yorum yapamıyorum. Seçimler olup-bitince ne olduğunu ve olacağını çok daha net görmüş olacağız diyorum.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_