Günaydın.

Arkadaşlar, zarar kes olması gerektiğini düşündüğüm öngörülerde zarar kes hanelerinde ilgili seviyeler olur. Eğer zarar kes yok ise, zarar kes görüşünde olmadığımın bilinmesini isterim. Bu da demektir ki, bu şekildeki hisseler düştükçe yeni alımları düşünebilirsiniz. 

Ama herkesin şunu da bilmesi lazım! Bir çok konuda şeffaf bir bilgi akışının olmadığını düşünüyorum! Özellikle bankaların geri dönmeyen, takibe düşen kredi sorunları net değil. Sadece ttkom(OTAŞ) için bankaların verdiği ama geri alamadığı rakam bile bankalar için oldukça yüksek iken, bunun yanı sıra inşaat kredilerinin akıbetlerini de şeffaf şekilde bilmiyoruz. 

İşte tüm bu sebeplerle, devlet 2B-varlık-imar barışı, bedelli, özelleştirme gibi ekstra bir çok gelir elde etmesine rağmen, döviz kurları ve faizler bir türlü durulamıyor. Siyasetçilerin söyledikleri ile gerçekler arasında ciddi farklar varsa, seçimlerden sonra bunun yansımalarını görürüz. Belki de bu korkular nedeniyle böyle bir piyasa yaşıyor olabiliriz. 

Bu nedenle bu ortamda bir hisse alıyorsanız, orta ve uzun vadeli yatırımcı olmayı göze alarak bunu yapmalısınız. Yoksa, her aldığınızı bir destek kırdı diye zarar kes yaparak satmaya kalkarsanız, inanın bir süre sonra elinizdeki sermaye yok olmuş olur. 

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_