Asıl kredi faizleri iç piyasadaki tüm arz talep dengesi için çok önemlidir. Bu konuya aylar öncesinden faizler yükselirse özellikle konut sektörü tıkanır, konut satışları düşer. Sektöre kredi kullandıran bankalar zorlanır diyerek dikkat çekiyordum.
Kurlar arz talep dengesinden daha çok etkilenir. Yani döviz talebi düşer ama arzı devam ederse o zaman ülke parası olması gerektiğinden daha fazla değerlenebilir. 2001 ve 2008 dönemi için verdiğim örnekte olduğu gibi. 2001'de Dolar 1.68 iken, 2008'de 1.15 idi. Peki Türkiye aradaki dönem hep eksi enflasyon mu yaşadı? Hayır. Ama giren döviz çıkandan fazlaydı o yüzden kurlar düşmüştü.
Lakin faiz konusu enflasyon ile ilgilidir. Enflasyon oranına göre faizler oluşur. Kur düşmesi eğer enflasyonda eksi görüntü yaratacak olursa, o zaman sonraki aylar içinde faizlerin de düştüğünü görebiliriz. Ama üretici enflasyonu tüketici enflasyonunun iki katıydı hatırlarsanız. Bu nedenle enlasyon düşecek mi, düşmeyecek mi görmeden faizler dolar gibi hemen geri gelmez.
Faizler bu şekilde yüksek kaldığı müddetçe, tüketim her alanda azalır. üretim talebi düşer. İşte bu nedenle yıllardır gerçek kur düşük faiz olmalı diyordum. Ama şu an geçiş döneminde olduğumuz için önce üretim artmalı ve enflasyon düşmelidir. Enflasyon düştükçe faizler de düşer. Yoksa ilk anda faizleri zorlama ile düşürürsek, görüyorsunuz ki, karşılığında para dövize yöneiliyor. O zaman daha da kötü sonuçları olan kısır döngü başlıyor.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_