Serkan Bey,
   Cevabın bir kısmını sorunuzun sonunda siz vermişsiniz.

   Ülkededeki sermaye ve tasarrufların hepsi direkt üretime kendisi giremez. Büyük bir kısmı bankalar vasıtası ile ekonomiye kullandırılır. Bir kısmı ise, borsalar kanalıyla ekonomiye girmiş olur. 

   Bankalar bu tarz tasarrufların biriktiği kurumlardır. Mevduat olarak toplanan tasarruflar , krediler olarak piyasalara kanalize edilir. Ekonomilere en büyük kaynak yaratan kurumların başında gelirler. Bankalarda kredilerde bir sorun oluşur da, kredi tahsili şüpheli hale gelirse, bankalar bu kredilere bire bir karşılık ayırmak zorunda kalırlar. Tahsili güç şüpheli alacaklar ne kadar büyükse, banka sermaye riski o ölçüde artar. Karşılık ayırmaya kalkan bankalar ya sermaye arttırımı yaparlar ya da, topladıkları mevduatın kredi olarak kullanabilecekleri kısımdan daha büyük dilimi karşılık tutmak zorunda kalırlar. Karşılıkları artan bankanın, kullandıracağı kredi hacmi düşeceği için, aynı esnada mevduatına faiz ödemesi sürdüğünden karlılıkları düşer. Hatta zarar yazmaya başlayabilirler.

   Kredilerinde tahsilat sorunu yaşayan bankalar kısa vadeli finansal sıkıntılarını aşabilmek için, ilk anda diğer kredilerini geri çaığırmayı da tercih edebilirler. Bu piyasalardaki likiditenin geri çekilmesi ve dolayısı ile bir çok şirketin vadesi dolan kredisinin süresini uzatamaması sorunu yaratır. Aynı zamanda tüketime bankalar vasıtası ile sunulan tüketici kredileri sınırlanınca kişisel tüketim harcamaları da düşer. Likidite ne kadar azalırsa, faizi de o kadar artar. Bu durumda da üretim maliyetleri ve enflasyon oluşur.

  Bankaların batması demek, mevduatların yok olması demektir. Eğer devlet güvenceleri varsa, güvence oranında devlete yük biner.

  Kısacası bu ve benzeri konular nedeniyle bankalar ülke ekonomileri için çok önemli finansal kurumlardır.

  Mevduatların ekonomiye kazandırıldığı diğer ve bence bankalardan da önemli bir yer de, borsalardır. Ama borsaların periyodik bir kazanç garantisi olmadığı için, tasarrufların çok daha azı borsalarda toplanır. Borsa yatırımcılığı gelişmişlik düzeyi ile bağlantılı olarak artar. Şirketlere faizsiz ve vadesiz  finasman imkanı sağlar.

  Tasarruflar bankalara nazaran çok daha fazla şirkete dağıldığı için, mevduatların kaybolma riski bankalara göre çok daha azdır. Borsadaki yatırımcı sayısının ve borsada toplanan kaynakların fazla olması bir ülke için çok daha sağlıklı bir görüntüdür. Ekonomilere de pozitif etkisi olur.   
 

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

   Yani kormayın. Keşke iflas hemen olsa. Göreceksiniz, sonrasında sorunlar daha çabuk çözülecek. Çünkü bu durumda Yunanistan alması gereken her türlü yapısal tedbiri almak zorunda kalacak. Ama Yunanistan ekonomisi bu borçlarından uzun yıllar kurtulamaz. Eğer Türkiye'yi düşman değil de dost olarak görebilse, ordu masraflarını da indirebilir. Bunu yapabilir mi derseniz? Kendileri bilir.

   Yunanistan'ın kendisine göre bölgesindeki tek olası düşmanı sadece Türkiye'dir. Oysa Türkiye'nin her tarafı en az Yunanistan kadar sorunlu olabileceğimiz ülkelerle çevrilidir. Yani Türkiye Yunanistan için risk teşkil etmese, Yunanistan'ın askeri harcamalarının yüzde 80'ine gerek bile yoktur. Fakat aynı durum bizim için söz konusu değildir.  

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

   İyi geceler Serkan Bey.
   Aslına bakarsanız geçen hafta sonu gibi tam da bu konuyu yazmak istiyordum. Kızımın rahatsızlığı nedeniyle kafam biraz dağıldı. Ama Pazartesi beklenti yazımda olabileceklerin bir kısmına değinmiştim.

   Sadece Yunanistan'ın başına gelebilecek her türlü sorun  ilan edilene kadar sorun olur. Sonrasında, sorun olmaktan çıkar. Yunanistan'ın euro'dan çıkması da geçici sorun olur. Ama eğer devamında İtalya ve İspanya da borçlarımı ödeyemiyorum derse işte o zaman sorun olur. Çünkü bu durumda, beklenti yazımda bahsettiğim, alacaklı banka ve ülkelerin alacak karşılıklarını ayırmaları gerekir.

   1998 senesinde de Rusya ödeyemiyorum diyerek vadesi gelen borçlarını anlaşmalarla uzun vade ve daha düşük faizlerle ertelemişti. O ana kadar bunun sorun olarak dillendirenler, bu karar alındıktan sonra konuyu gündemden kaldırdılar. Rusya'ya ne mi oldu? Borçlarını vadesinden önce kapattı.

   İMKB için bugün de gördüğünüz gibi ne olursa, dışarı ile kıyaslandığında çok daha az etkili olur. Sonrasında da biz olumlu tepkiyi çok daha iyi ve hızlı veririz. Çünkü her ortamda, parası olup da bunu yatırmak için istikrarlı ve güvenli yer arayan yatırımcılar da vardır. Günü geldiğinde Türkiye'nin yine istikrarlı liman olarak görüleceğine eminim. Bugün notumuzu arttırmamak için direnenler, arttırımı göreceksiniz ki yapmak zorunda kalacaklar. 

  Ama dediğim gibi, bu gelişmelerin vadesini, Yunanistan,İtalya ve İspanya'nın akıbeti belirleyecek. Ben piyasadaki beklentiler gibi çok büyük korkulara sahip değilim. Sadece ekonomik durumlarını sorunlu ülkelerin ve alacaklılarının kabullenmesi gerekiyor. Bu işin sonu moratoryum, yani anlaşmalarla belirlenmiş, borç silinmesi, faiz indirilip, vade uzatılması olacaktır. Bu yapıldığı an ortamın yatıştığını göreceksiniz.

  Serkan Bey,
  Yunanistan için işler ne kadar kötü olursa, bizim için o kadar iyi olur. Yunanistan'ın yarattığı sorunların büyüklüğü AB içinde hep engellemeler yaptığı Türkiye'nin yolunu açar. Esirgenen dikkatlerin üstümüze yoğunlaşmasına neden olur.

  Fırsat bulduğum ve yazmaya hazır olduğum bir an belki daha teferruatlı yazarım. Şimdilik bu kadarla keseyim.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

  Uyardığınız için çok teşekkür Nedim Bey. Neden öyle yazmışım anlayamadım. Kafam karışmış sanırım. Bu tarz uyarılarınızı her zaman yapabilirsiniz.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

   Naciye Hanım,
   Çok zor bir piyasa dönemi yaşandığı için, kendinizden hayıflanmayın. Sadece sizler değil, bizler gibi profesyoneller dahi yaşananları gördüğünüz gibi tam çözemeyebiliyoruz.

   Thyao için bir iki gündür 2,46 sonrası teknik önermeyi düşünüyordum. Ama ani yaşadığımız sorun nedeniyle takip edememiş olmam önermemi engelledi. Şuanki görüntüsü ise elinde olanlar varsa eğer 2,65 üstünde kalırsa  2,85 seviyesini test etme ihtimali var gibi duruyor. Ama aradaki yükselişi kaçırdığımız için, buradan da alınır demeye cesaret edemiyorum.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

  Ek alım önermiyorum Mustafa Bey. Eldekilerle yükselmeyi beklemek daha doğru olur diye düşünüyorum. Karar sizin.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

    İyi geceler Hüseyin Bey.
    Kusura bakmayın akşam üstü gibi büyük kızımda voleybol antrenmanı sonrası farkettiğimiz morluklar nedeniyle eşimle tetkik ettirelim diye hastahaneye gittik. Trombosit düzeyinin çok düşük olmasından kaynaklanan bir hastalıkmış. Bırakmadılar hastahaneye yatırdık. Bir saat öncesine kadar da yanındaydım. Bu nedenle geç cevap yazıyorum.

   Kafam biraz dağınık, karıştırabilirim. Ama ilk sorunuzda bunu tam izah etmiştim. Biraz daha açayım. Önerilerdeki zararkes her zaman görürse sat ve bir daha düşünce de yerine koyma demek değildir. Bazı önerilerdeki hisselerin beklentisi sürmesine rağmen, teknik ya da farklı nedenlerden dolayı düşebilir. Ama sonra yeniden yükselmesini bekliyorsam, bu öneriyi kapatmam.

   Ama mesela diyelim örnekteki 5,42 zararkes . Altında da bir destek seviyesi varsa, öneri zararkesi gördüğünde kapatılmadıysa, bu zararkesi görürse alt destek fiyatına kadar düşebilir ama beklentim bitmedi demektir. Bu durumda zararkeste verip, alt desteğinde yerine koyarak maliyetinizi aradaki fark kadar düşürebilirsiniz demekir. Sonrasında da yine hedefi bekleyeceksiniz.

   Örneğin 1430 numaralı Brisa örneğine bakınız. 138,00 zararkes,116,00 destek fiyatı verilmiş. Ama zararkes gören öneri kapatılmamış. Eğer 138,00 zararkeste verip de 116,00'dan almış olsanız, maliyetiniz 22 TL düşerek, önerideki 150,00 değil 150 - 22 = 128,00 TL.ye inmiş olacaktı. Hatta verdiğiniz adetten daha fazlasını aradaki fiyat düşüş farkı kadar fazla alsanız, şuan maliyetiniz 128,00 'inde altında olacaktı. Bakın brisa akşam üstü gelen bir haberler sonrası 154,00 tavan oldu. Bu işlemi yapanların maliyetleri öneridekinden çok daha fazla düştüğü için getirileri de o oranda yükselmiş oldu.

  Eğer beklentim bitmediği halde kapatmış olsaydım, bir çok brisa taşıyan kişi de satacaktı. Ama beklenti değişmemişti ki.Zararkes demek sat bir daha da o hisseyi tanıma demek değildir. Buraya verirsen an azından alt destek seviyesine kadar iner, oradan terine kyarsın demektir.
 

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

36,50 yi geçerse devam edebilir ama şuan için arızala r var.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

  Rica ederim kusurluk bir durum yok. Beklenti yazımdaki cümlemin o kısmı tam şöyleydi

  '' Kısa al-satlar ile süreci geçirmekte fayda var. Eldeki hisselerde yaşanan toparlanmalar sonrasında satıp, yeniden alttan yerine koymayı denemek yöntemlerden birisi olabilir. Nakit olanlar ise, Cuma endeks yükseldi diye telaş etmesinler. Bu oynamalar bir süre daha sürecek gibi gözüküyor. ''

   Gördüğünüz gibi burada sizin sorunuzda benden duyduğunuzu söylediğiniz '' eldeki hisseleri çıkarın ve bekleyin. İMKB'de sert düşme ihtimali '' diye bir ifade yok görüyorsunuz. Sadece olası toparlanmalarda realizeler yaşabilir demişim ki şuanda da o oluyor.

   Yani aramızda düşüşün sertliği konusunda nüans farkı var. Ben avrupadan kaynaklanacak sert bir düşüş bizde realize yaratabilir diye onu yazdım. Ama çıkıp bekleyin diye değil görüyorsunuz. Şimdi öyle düşünürsek, korkar verip çıkarız. Bakın üyelerimizde en çok olan hisselerden birisi Brısa bir haberle 154,00 tavan oldu. Eğer iki gün evvel verip çıkın diye yorumlarsak onu da, aksayı da bir çoğunu verip çıkardık. Şimdi de üzülürdük.

   İnanın bu detaylar çok küçük belki ama, çok önemli sonuçları oluyor. Yani düşündüğünüz gibi bir korkuya gerek yok demek istiyorum. Hızlı yükselen hisselerimiz varsa, dirençte verip de alttan alabilir miyiz diye verirsek vereceğiz. Yoksa beklentiler geçerli.

   Off amma uzadı ya değil mi:) Ben bile ne dediğimi karıştıracağım.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com