Sitenin tüm verileri Gold(ücretli) üyeler haricinde 20 gün gecikmelidir. Siteyi güncel görebilmek için öncelikle ücretsiz üye olmanız, sonrasında Gold(ücretli) üyelik işlemlerini yapmanız gerekmektedir. Siteyi incelemek ve ücretsiz üye olmak için tıklayınız.
Cemal Bey,
hisse toplamak isteseler, nasılsa bir kaç kademe hareketle bunu yaparlardı. Acaba tahminlerimize girmeyen bizi etkileyebilecek bir başka konu mu var diye düşünüyorum. Varsa da nasılsa yakında öğrenilir. Ancak bu durumdaki Avrupa'dan olumsuz ayrışacak ekonomik bir durum olmasını beklemiyorum. Aklıma bir süredir takılan bir konu var ama dillendirmek istemiyorum. Yakında öğreniriz.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com
Ben de anlamış değilim Mustafa Bey. Aslına bakarsanız, umduğumdan daha iyi bir karar çıktı. İngiltere dışında tüm AB ülkeleri anlaşmayı kabul etmiş durumdalar. Buna rağmen bizdeki eksiyi tam çözebilmiş değilim. Teknikler de uygun yerlerde olmasına rağmen bu görüntünün sebebi nedir henüz bulamadım.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com
Burhan Bey,
Verilen hedeflere uygun ve sizce yeterli bir beklenti oranı varsa olabilir.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com
Tamam şimdi oldu. Belki de az önce Armağan Bey'in sorusunda da bu durumun etkisi vardı. Haklı bir istek. Tamam belirtilmesi halinde yazacağım.
Mobil konusunda da farklı bir sorun yaşıyoruz. Mobil uygulamalar 8 telefon modeli için yazılmış durumda. Sizlere de hiç bir ek maliyet gerektirmeden uygulamaları indirmenizi sağlamayı planlamıştık. Ancak ücretli üyelik gerektiren bir site olduğumuz için, bizden koyacağımız reklam gelirleri üzerinden bir pay istiyorlar. Bununla ilgili sözleşme yapmadan da, uygulamalarımızı devreye almıyorlar. Bu detaylarla uğraşıyoruz. Bittiğinde mobilde de hepsini görebileceksiniz.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com
Düşünceleriniz için çok teşekkür ederim Zekeriya Bey. Gelip geçici bir dünyada en yakınınızdakiler kim diye bakınca, ilk halkanın aileniz olduğunu görüyorsunuz. Ben de kendimce, gereken önemi göstermek istedim.
Kızımın son kontrolünde dozu düşürülen kortizona rağmen trombosit düzeyi olumlu yönde yükselmiş ve 105.000 olmuştu. Kortizonun dozunu daha da düşürerek 20 gün sonra kontrol tarihi vermişlerdi. Önümüzdeki hafta Cuma günü kontrole gideceğiz. Yeniden dozu düşürülen kortizona rağmen, trombositleri yükselişini sürdürebilirse, daha iyiye gidiyoruz diyebileceğiz. Vucut, yaptığı yanlış algılamadan vazgeçtiği anda, herşey eski halinde gelebilir. Ama 3 aydır çpok zikzak gördüğümüz için, şimdiden fazlaca sevinemiyoruz. İnşallah iyi sonuç görürüz.
Asıl sorunu kendisinde yaşıyoruz. Tam 13,5 yaşında bir kız. 1,73 boyunda. Kortizon kullanıyor diye yanak ve göbek kısmında ödem oluşuyor. Kortizonun yan tesiri olarak ay yüzü ve göbekte ödem oluşabiliyor. O da bundan çok rahatsız. Çirkinleşiyorum, çok şişmanladım diye üzülüyor. Kortizon kullanmayacağım, ya da okula gitmem diye krizler yaşayabiliyoruz. Allah'tan bu çıkışları geçici oluyor. Olumlu yansıma ise, voleybola ara vermek zorunda kaldığı için derslerinden hep 90 üzeri notlar alıyor. En azından motive olduğu bir konu çıkıyor.
Hayat böyle bir şey Zekeriya Bey. Halimize şükrediyoruz. Yine de çaresi olan bir rahatsızlık yaşıyoruz. Kontrole gittiğimiz bölüm Hematoloji. Onkoloji ile yan yana. Gördüklerimiz sonrasında biz yine de şükür iyiyiz diyoruz. Allah tüm sağlık sorunu yaşayanlara şifalarını versin. Ama bir anne-baba için en zoru herhalde evlatları için bir şey yapamadığı sıkıntılardır diye düşünüyorum.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com
Günaydın Turgay Bey.
İşte budur. Bakın şimdi ilk iki cümlenizle başlayarak beni daha motive ettiniz. İstediğim de buydu:) Çünkü gerçekten de, bahsini açtığınız konuya çok dikkat eden biriyimdir.
Türkiye'de buna önem verilmediğine ben de katılıyorum. Ama ben kendi çapımda önem veriyorum. Fakat size dünkü cevabımda da belirttim. Ben sitede gördüğünüz tüm işleri tek başıma yapıyorum. Mesela şuan saat 08:54 ve haberlerin son halini takip ediyorum. Halen beklenti yazımı yazmadım. Gelişmelere göre az sonra yazacağım. İşte bizim işimizde anlık yaşadığınız için, yazılarınızı çok önceden hazırlayıp, düzenleyip yayınlama fırsatı maalesef olamıyor. Bu nedenle de, ilk yayın halinde bazı yazım hataları bulunabiliyor. Lakin dediğim gibi, sonrasında bu hataların çoğunluğu düzeltiliyor. Bu şekilde Türkçe hataları olduğunu düşündüğünüz yazıları 10-15 dk. sonrasında yeniden kontrol ediniz. Dediğim şekilde bir çok yazımın düzeldiğini göreceksiniz.
Tabii diğer bir husus da, benim Türkçe'ye hakimiyetimdir. Eğer yeterli değilse, bazı hataları bilgi eksikliğimden de yapıyor olabilirim. Ama bu konuda da iddialı biri olduğum için, Türkçe'yi kullanım hakimiyetime oldukça güvenirim. Ama buna rağmen bile zaman zaman hatalarım olacaktır. Farkına varmadıklarımda hoşgörünüze sığınıyorum.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com
Ne demek, tabii ki haklısınız. Ama keşke herkes benim kadar Türkçe kullanımına dikkat ediyor olsa diyorum!
Bu kadar çok ve hızlı gündem yazması gereken birisi olarak, uzun sayılabilecek yazılarımda noktalamalar, büyük küçük harf, satır başları, özel isim ayraçları olmak üzere hemen hemen bir çok konuya dikkat ettiğimi görmeniz lazım.
Ama inanın gündem yazarken seans öncesine yetişebilmek için o kadar hızlı düşünerek yazı yazmam gerekiyor ki, bunu yaparken dediğiniz gibi bir çok imla ya da Türkçe'yi kullanım hatam olabiliyor. İlk okuduğunuz yazıyı belli bir süre sonra yeniden kontrol ettiğinizde gördüğünüz bir çok hatanın düzeltildiğini görürsünüz. Çünkü bir an önce yazıp yayına koymak gereği yüzünden, ilk yayında hatalar kontrol edilmeden yazı gönderiliyor. Yazıyı yayınladıktan sonra, kendim de siteden girip okumaya başlıyorum. Tek tek gördüğüm yazım hatalarını düzeltip yazıyı yeniden güncelliyorum. Ama tabii yazıyı birkez okumuş olanlar bu düzeltmelerimi göremeyebiliyorlar.
Turgay Bey,
Amacım esas bilgiyi aktarmak olduğu için zaman önceliğim var. Yazılarımın hemen hiç birisi de, rahat bir hazırlık zamanı olan yazılar değil. Gelişmelere göre, genel içeriğe göre yazmaya başladığımda gerisi yazarken şekilleniyor. Buna rağmen bile, verdiğiniz örnekteki gibi hatalarım olabilir. İnanın o da, düzeltme güncellemesi yaparken gözümden kaçmış olduğu içindir. Kontrol ederken bile kafamda başka düşünceler olduğu takdirde, insanın gözü bile görmeyebiliyor. İnanır mısınız, bazen yazmaya kalktığım kelimlerin ilk harflerini atlayıp devamındaki harflerle başlayıp yazdığım oluyor. Sonradan bunları farkediyorum.
Uyarınızı her zaman dikkate alacak biri olarak, benzer konular için de, hiç sıkılmadan uyarmanızı bekliyorum.
Ama dediğim gibi, keşke bu kadar yoğun içerikli yazıları yazarken minimum hata yaparak Türkçe'ye özen gösterdiğimin takdirini yapıyor olsaydınız diyorum! Bu beni verdiğim özen konusunda daha teşvik etmiş olurdu.
Çünkü bu tempo ile her işini yapan birisi olarak, yaptığımın hiç de kolay bir iş olmadığının bilinmesini dilerdim:). Sonradan kontrol edildiğinde, öncesinde görmüş olacağınız bir çok hatanın da düzeltildiğinin bilinmesini isterdim. Ama '' Benim için esas olan hızlı yazıp bir çok yazım hatası ile yazı yayınlamak değil, yazı gecikse de hatasız yazmaktır '' derseniz, ben bu düşünceye katılmam. Gecikmiş düzgün bir yazının bizim işimizde hiçbir faydası olmaz. Bu nedenle lütfen yazım hataları bulan arkadaşlar, aynı yazıyı bir süre sonra yeniden okusunlar. Çünkü bugün yazdığım beklenti yazımda bile sonrasında en az altı-yedi düzeltme ve ekleme yaptım. Bazen farkına varmadan tekrarlamalar yaptığımı görüyorum. Sonrasında bu tekrarlamalar siliniyor. Ama tabi bu durum ancak sonradan yeniden kontrol edilirse görülebilir.
Bu arada uyardığınız kelimeyi arıyorum ama bulamadım. Bulduğum gibi düzelteceğim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com
Sevgili Mustafa Bey,
Ben de bir koyu FB.'li olarak beklenti yazımda bu tebriği en baştan yaptım biliyorsunuz:)
Dünkü maç gerçekten düz bakış açısı ile bir CimBom resitaliydi. Ama tabii FB.nin içinde bulunduğu durumun takım üzerindeki etkisini, sezon başında apar topar satılan çok önemli iki golcüsünün ve stoperinin eksikliğini düşününce resital yapmak çok da zor olmasa gerek:) . Lakin ben tebrik etmiştim. Yine de tebrik ederim. Çok güzel oynadınız. Uzun yıllar yenmek için çok beklemiştiniz. Galibiyetiniz hayırlı olsun:)
Aslına bakarsanız bizi bu halimizle bile lig lideri yapan diğer büyükler kendi hallerini gerçekçi bir şekilde gözden geçirmeliler. Yoksa her zaman böyle yakalanmayız.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com
Merhaba Serkan Bey.
8-9 Aralık zirvesinden hiç bir uzlaşmanın çıkmaması halinde neler olabilecekleri bir kaç kez yazdığım için yansımları hakkındaki fikirlerim yazılarımda mevcut.
Ne olur konusunda da, biliyorsunuz ben son anda uzlaşma çıkması düşüncesindeyim. Ama bu son an hangi tarih (!) onu bulmaya çalışıyorum. Yani 8-9 Aralık tarihinde bir iki havuç ile, tam bir uzlaşmazlık görüntüsü vermeyebilirler. Bu durumda, istenen uzlaşma çıkmasa da, sert realizelerin önü engellenmiş de olabilir. Bunu bilemiyorum. Lakin, eğer bu tarihte olumlu bir takım kararları alıp da takvimini açıklamazlarsa not riskleri taşıyacakları için, bir açmazları da var.
Bu büyük bir denklem, çözmek verilerini tam bilmeden çok da kolay değil. Ama şu da olabilir! Tüm euro birliğinde değil de daha az sayıdaki ülkede bir ara birlik anlaşması yapılabilir. Peki bu durum euro birliğini bozmaz mı? Bu riski yaratır ama uzlaşanlar büyük ya da zengin Avrupa'lılar olursa, baştan onlara katılmayan diğer sorunlu ülkeler de, ileri sürülen şartları sonradan kabul etmek durumunda kalabilirler. İşte bu ihtimal olursa ne oluru bulmaya çalışıyorum. Bu durum bir olumsuz algıla mı yaratır mı, yoksa ana devletler kendilerini korumaya aldılar diye olumlu mu algılanır bunu çözmeye çalışıyorum.
Amaa.., eğer tam bir uzlaşmazlık çıkarsa, hemen arkasından da not düşürmeleri ile piyasalar ciddi bir sert realizeler yaşayabilir. Fakat dediğim gibi bu denklem o kadar hızlı değişkenlere sahip ki, olumsuz kararlarla hızlı bir not düşürme ve realizeler yaşanmaya kalkınca da bazı ülkelerin hemen aklı başına gelip, çark ederek pes ortak komisyona egemenlik haklarımı veriyorum diyebilirler. Çünkü bunların olmaması halinde Avrupa çözülecek. Dağılan bir Avrupa'nın ana rakip ABD iken, bir de gelişen ülkeler karşısında artık şansı kalmaz. AB ciddi güç kaybeder. Bunu isterler mi? Ya da bu içlerinden biri ya da birilerine yarar mı? Bunları iyi düşünmek lazım.
Kısacası sorunuza tam sizin istediğiniz gibi bir cevap yine veremiyorum. Çünkü bir ara karar çıkma ihtimalinin güçlü olduğunu düşünüyorum.
Bakın, herkes için düşüncemi tekrar ediyorum!
Bu yaşanan euro finansal krizi değil. İşin finansal kısmından hiç korkmayın. Bu sorun yapısal ve siyasi. Bu nedenle uzlaşabildikleri anda, işin finansal kısmı hemen çözülür. Bugün ECB sorunlu ülke tahvillerine garantörüm dese, faizleri anında düşmeye başlar. Sonrasında da kaynak ihtiyaçlarını çözerler.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com