Ahmet Bey,
İşin özü temel analizde yatar. Lakin açıklanan bilançolar her zaman geçmişe aittirler. Halbuki ortaklar gibi bazı kişiler ise şirketin o anki gelişmelerine daha vakiftırlar. Bir yabancı ile görüşme yapan şirketin ana ortagıdır. Bunu o ve şirkette bu işe şahit olanlar bilebilirken, düz yatırımcılar açıklamalar olmadan bu bilgileri öğrenemezler. İşte bu nedenle teknik analiz önem kazanır.

Şirketlerin iyi ya da kötü gelişmelerini bilanço verilerinden takip edenlerin yapacağı alım ya da satımlar ile yine şirketlerin iyi ya da kötü gelişmelerine göre hisse alan ya da satan ortak, şirket yetkilisi gibi kişilerin alım -satım hareketleri teknik analiz olarak bize hissenin gidişi hakkında bilgi verebilir. Temel bilgilere sahip olmayanlar işte bu şekilde teknik analiz vasıtası ile olası gelişmeleri tahmin etmeye çalışıp, alım satım kararı verirler. 

Yukarıda saydığınız kalemlerin hepsinin tabiiki faydası olabilir. Ama dediğim gibi gördüğünüz bu detaylar hep geçmiş bilanço verilerine göredir. Bir sonraki bilançonun akıbeti bu verilerin değerlerini tam tersi istikamette de değiştirebilir. O nedenle şuan baktığınız bir FK'nın düşük olması alım için yeterlidir demek doğru olmayacaktır. Ancak düşük fk'lar önemli alım tercihleridir.

Bu konularda detaya girmek istemiyorum. Çok uzun anlatımlar gerektirir. Başlı başına bir eğitimdir. Bildiğim kadarıyla hem teknik analiz hem de temel analiz eğitimi veren siteler de mevcut. Onlardan yararlanabilirsiniz.

Ancak dediğim gibi asıl olan temel analizdir. Teknikte hisse yukarı kırdığı için bilançosu iyi gelmez, ya da bir yabancı dur ben şu şirketi fincan-kulp yaptı alayım demez. Bunlar olacağı için teknik analizde bu grafikler oluşur.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

   Rica ederim. Bol kazançlar dilerim.

   Saygılarımla.

Selim Bey,
Son yazılarımda bir konuya dikkat çekiyorum bilmiyorum farkettiniz mi? O da şu; borsa sadece bankalarla yükseliyor düşüncesi en azından bir aydır artık doğru değil. Diğer bir çok hissenin fiyatına baktığınızda bunun böyle olduğunu göreceksiniz. Hala duran bir kaç hisseye bakarak bu durumun aynen sürdüğünü sanmamak lazım.

Ama opsiyon piyasaının başlayacak olması bu piyasada olacak hisselere ekstra etki yapmış olabilir.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

   Rica ederim. Bol kazançlar dilerim.

   Saygılarımla.

   Rica ederim. Bol kazançlar dilerim.

   Saygılarımla.

   Rica ederim. Bol kazançlar dilerim.

   Saygılarımla.

Ömer Bey,
sitde 20 dk. herhangi bir tıklama yapmazsanız site dışına düşüyorsunuz. Yeniden giriş yapmanız gerekiyor. Bu esnada Hızlı Uyarı Penceresi de aktif olmuyor.

Ayrıca, Hızlı Uyarı Penceresi'ne gelen önceki mesajların mesaj var uyarılarının tıklanması gerekiyor. Bu uyarı tıklanmadığı takdirde sonraki mesjlar sırada beklemeye alınıyor. Sanırım teknik olarak bu detaylardan aksaklık yaşıyor olabilirsiniz. Yoksa Hızlı Uyarı Penceresi'n de bir sorun yok.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

    Sabır; bilançoları itibarıyla fiyatının düşük olduğunu düşündüğünüz ama buna rağmen yerinde sayıp bir türlü yükselmeyen bir hisseyi sıkılmadan, yılmadan beklemektir. Bilanço aynı kaldığı takdirde,hatta kâr artmaya devam ettiği takdirde hisse muhakkak buna gereken tepkiyi verir. Sonrasında gelen yükseliş bekleme süresini fazlası ile telafi eder. 

    Zararda satmamak ise; aldığınız bir hissenin teknik görüntüsü ve - veya aynı zamanda bilançosu da bozulmasına rağmen,zarardayım düşüncesi ile satmak istememektir. Sonuçta nasılsa bekleyerek bu zararın telafi olacağı düşünülür. Bu beklemek, ilk örnekteki sabır ile eş değer değildir. Orada tekniği bozulmayan ve aynı zamanda bilanço kârı da artmaya devam eden bir hissenin fiyatının da bu görüntüye uymasını beklemektir. İlk örnekte sabırla beklendiğinde geçen süre sonrasında olacak yükseliş potansiyelinin daha da artmasına imkan sağlayabilir. Ama ikinci örnekte bilanço bozulması ve teknik görüntü bozulması sürdükçe zararda bekleme süresi daha da artabilir. Bu nedenle tekniği bozulan bir hisseyi gerekirse zararda bile olunsa satmak doğru bir karar olabilir. Hisseler birbirlerine paralel yükselişler gösterecektir diye bir kural yoktur. Hisseler beklentilerine paralel fiyatlanmalar yaşarlar. 

    Bu nedenle bir sebepten aldığınız ve sonra düşmeye başlayan hissenizin alış sebebinin ne kadar doğru olduğunu düşünmeniz gerekir. Eğer o an için doğru ama sonraki gelişmeler nedeniyle taşımak yanlış ise , bunda ısrar etmek paranızın zaman geçmesine rağmen azalmasına neden olur. Bu takdirde de borsaya kızar durursunuz.

    Maalesef borsa böyle bir şeydir. Şartlar beklentileri etkiler. Elektirik zammı en yoğun enerji kullanıcısı cam ve demirçelik sektörünü olumsuz etkiler. Kârın hemen düşmesine neden olur. Ama Allah korusun yüksek elektirik zamları sonrası düşecek diye düşündüğünüz sektör hisseleri  beklenmedik bir deprem yaşansa, bir anda yıkılan yapıların ve kırılan camların tedarik edilmesiiçin ekstra talep yaratacağından yoğun bir talep artışı ile karşılasır. 1999 depreminin yansımaları buna en iyi örnektir. Verdiğim örnek biraz duygusuz bir örnek olabilir. Bir tarafta kaybedilen canlar varken kâr planları yapmak gerçekten ilk bakışta üzücü gelir. Ama yaşayanlar için hayat devam ettiğinden, yatırımcılar yeni gelişmenin şartlarına göre yatırım kararlarını güncellerler.    

    Umarım izah edebilmişimdir?

    İyi geceler Serkan Bey.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

Serkan Bey,
Borsa sadece sizlerin elindeki hisselerden oluşmuyor ki. Endeks 100 bin de olsa yanlış hisse alındıysa kayıp her zaman yaşanabilir. Ben de önermiş olsam bu böyledir.
Ama mesela krdmb 2,64 olmuştu bir ara. Diyelim ki bu fiyatlardan aldınız. Endeks yükselirken aynı krdmb 1,87. O zaman krdmb'nin fiyatının bu artışını doğru bulmuyordum. A ile bukada farkın olmaması gerektiğini yazıyordum. Ama işte öncesinde yine de krdmb almış olanlar fiyat 2,64 olduğunda yine de para kazanmışlardı. O tarihte iyi ki a değil de b almışım diyenler, dirençlerde artık satmak gerekirken gördüğü fiyat nedeniyle satmayıp hala taşıyorlarsa şimdi o kazançları uçmuş durumda.

Yükselen borsada arka arkaya düşen hisselerde değişimler yapılırsa yine ciddi kayıplar olur. Ama önemli olan bir detay, borsa hiç bir zaman bir yılla değerlendirilmez. Mesela brısa alanlar bir yıl hem de fiyatı düşerek taşıdılar. Ama sonra % 300 değer artışı yaşadılar. Şimdi bakınca yine eski fiyatına düşmüş durumda. Taşıyanlar o tarihlerde aynı sizin şimdi dediğiniz gibi borsaya kızıyorlardı. Sonra gelen yükselişte çoğunluk % 300 yükselişi yaşayamadan sattı. Yükseliş sürünce üzüldüler. Ama % 300 yükselişi yaşadığı halde satmayanlar ise, sadece anlık mutluluk yaşamış oldular.

Geçen yıl altın 1.900 kusur doları görmüştü. Şu an 1.725 dolar. Umarım düşündüğüm olursa 2-3 yıl bekledikten sonra 1.200 dolar seviyelerine düşerse aynı sizin dediklerinizi altın taşıyanlar söylemek zorunda kalmazlar!

Sonuçta yatırım alanları her zaman dinamik alanlar. Şartlara göre bir çok beklenti değişebiliyor. Ama borsada sabretmek gerektiği bir gerçek. Fakat sabır ile zararda satmamak birbirinden farklı şeyler.

Halkb parabolic sar alış sinyali verdi ama 16,90 geçilemedi. Sabah dediğim geçerli. Eğer o seviye geçilirse verdiğim hedefler görülebilir.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com

Serkan Bey,
Aylardır borsa yazıyorum, endeks için çok daha yüksek hedeflerden bahsediyorum sizce acaba nereyi hedef olarak yazıyorum:)

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com