Günaydın Gülsen Hanım.
Bunları yazmak istemedim ama sonunda duramadım. Ben ne olursa olsun bu ülkede yaşamayı ve ölmeyi düşünüyorum. Bu gördüklerimi kabullenemedim. Biri 11, iğeri 15 yaşındaki iki kızımdan duyduklarıma cevap veremedim. Onları bile zor zapt ettim. Ekonomik olarak bu kadar çok doğrunun yapıldığı bir ortamda, bu denli hataların yapılmasına da bir anlam veremiyorum.
Bizleri yönetenlerin bunu en kısa zamanda görmesi lazım. Hiç kimse arkasındaki oya güvenmemesi lazım. İktidarlara verilen destek, istikrar ve huzur için vardır. Bu huzur ve istikrar bozulursa, bu desteklerin arkanızda olmadığını görürsünüz. Türkiyem yıllarca istikrarsız günleri fazlası ile yaşadıktan sonra, ne güzel bir istikrar dönemine girmiştik. Tüm bu yaşananlara gerek var mıydı? Halka rağmen bunların yapılmak istenmesi şart mıdır? Toplumun ciddi bir kesimi bir şeye karşı ise, diğer çoğunluğu taraf dahi olsa, istemeyenler ikna edilmeden bu ısrarlar doğru olmaz.
Türkiye halkı bu denli bir tepkiyi ilk kez veriyor. Demek ki bir yerlerde, bir şeylerde yanlışlık var. İnsan her zaman doğruları göremeyebilir. Her zaman kendi doğruları herkes için doğru olmayabilir. Bu tip inatlaşmalar toplumları yaralar. İnsanları bir birine düşürür. Bu durum şu günün dünyasında en son yapılması gereken bir işti. Bunu kendi elimizle başardık ya inanamıyorum.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com