Serkan Bey,
Gezi Parkı olaylarından beri bir çok risk için uyarıp, yerel seçimlerin yaratacağı risklere dikkat çekiyorum. Hatta bazen yaptığım eleştiriler nedeniyle bazı üyelerimiz ''Aman Aydın Bey, bu ortamda lütfen eleştiri dozunuzu kontrol edin. Sözleriniz birilerini rahatsız edebilir. Sonra sıkıntı yaşamayın'' anlamına gelen gayet iyi niyetli dost uyarıları bile aldım. Ancak objektif olmak için, gördüğüm hataları yine de yazmaya devam ettim. Mesela yukarıda yazmış olduğunuz bir cümlelik düşüncenizin çok daha geniş uyarı ve ifadelerini 16/01 tarihli ''Büyümeden Vazgeçilemez!'' ve 21/01 tarihli ''Para Piyasası Kurulu Toplanıyor!'' yazılarımda bulabilirsiniz. Bu yazılarım bu konulardaki son uyarılarımdır. Bu tarihlerden çok daha önce ve başka bir çok yazımda da bu uyarıları yaptım.
Yapması gerekeni yapmayanlar nedeniyle olabilecekleri defalarca yazmış olmama rağmen kinayeli teşekkürlerle sitemler alıyorum. Ne diyeyim, ben bu uyarılarımı halâ yapmamış gözüküyorsam, ya da risklere kendimce ve zamanında yeterince dikkat çekmediysem kendi adıma yine de özür dilerim. Ama ben birçok kez bunları yazarken, kişiler ellerinde bulunan hisseler nasılsa düşük diye, aradaki günler yazılanları okuyup da ne yapacağım diye okumazlarsa, bu takdirde bana gerekli uyarıları yapmadım diye sitem etmenin haklı bir serzeniş olmadığını düşünürüm.
Ancak nihayetinde bizler olağan üstü insanlar değiliz. Belki de bizlerden gereğinden fazlası bekleniyor olabilir. Ya da zaman zaman bizler de olacakları kaçırabiliriz. Çünkü nihayetinde, karar verenlerin kararlarına göre tahminlerde bulunuyoruz. Tahminde bulunanlar, genelde yapılması gerekeni ggöz önünde tutarak tahmin yaparlar. Yapılması gereken belli iken, karar verenler bunları yapmazlarsa, bunun suçunu diğer kişilerde aramak haklı bir tespit olmaz. Kaldı ki, size yaptığım kur uyarılarının bir çoğunu daha eski tarihli olarak da gösterebilirim.
Ama tüm bunların yanında, acaba 17 Aralık tahmin edilmesi gereken bir süreç midir? Cemat-hükümet kavgası öngörülen bir durum mudur? Yargı,yürütme kargaşalığı normal bir ülkenin doğal gelişmeleri midir?
Yine de bilinmesi gereken çok önemli bir detay daha var ki, o da şudur; bizler öngörülerde bulunabiliriz. Bu öngörülerimizi sizlerle paylaşabiliriz. Ama nihayetinde pozisyonlarınız için kesin ifadelerde bulunamayız. Sizler bizim paylaştığımız düşüncelerin ne kadarını okudunuz, ne kadarını değerlendirdiniz bilemeyiz. Portföy de yönetmediğimiz için sizlerin kararlarınızı bilemeyiz. Bizler olası beklentilerimizi paylaşırız. Gerisi sizlere kalır. Eğer böyle olmasını istemiyorsanız, yatırımlarınızı portföy yöneten şirketlere teslim edeceksiniz. İşte o zaman, portföy gelişmeleri için bu kişilere tam sitem yapma hakkına sahip olursunuz.
Ama bu kur görüntülerine bakarak hemen kesin tespitlerde bulunmanın da doğru olmadığını bilin. 2001'deki kur düzeyleri yıllarca bir daha görülmemişti. Bunları unutmayınız. Ben Merkez Bankası karar vericisi olsam, kura çok yüksek tutarlarda müdahale yapar, bir-iki gün gelene gidene ciddi döviz verir ve hemen sonrasında faizi % 12 civarına çekerdim. O zaman bir anda kurun ateşi sönerdi. Sonra verdiğim dövizi aylar sonra çok daha alt seviyelerdengeri alırdım. Yükselttiğim faizi de sonrasında yeniden indirirdim. Yani bu sorunu çözmek çok zor değil, sadece yapılması gerekenin bağımsız olarak uygulanabilmesine bakar!
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com