Günaydın.
Yazıyı şimdi okudum. Yaşar Hoca da benim gibi uzun yazan biri. Ben hepsini okudum ama maalesef bu denli uzun yazıları ekonomi ile ilgili kişilerin dışında kalanlar tam olarak okumayıp sıkılabiliyorlar. Bu nedenle kısa yazmayı öğrenmeliyiz ama o kadar çok şeyi anlatmak istiyoruz ki, mecburen yazı uzuyor.
Neyse,
Bire bir her görüşüne katılmıyorum. Aslında bu görüşlerin benzerlerini yıllar içinde strateji yazılarımda sizlerle hep paylaşmıştım. Bir tanesini vereceğim. (FED Faiz Artışının Riskleri Kadar, Fırsatları da Var!'' Lütfen içinde önemli diğer yazıların da linkleri var. Hepsi biraz uzun olur. Zaman bulunca ama hepsini de ilgili linkleri tıklayıp okuyunuz derim. Zaten okuduysanız, hemen hatırlarsınız.
Altın konusunda aynı fikirde değilim. Sebebini en başından beri yazılarımda izah ettim. Borsalardaki düşüşün nedeni olarak ekonomilerdeki düzelmeyi ve FED faiz artışı sürecine atıfta bulunmuştum. Bu kapsamda gelişmeler sürüyor. Ama faizler daha da artınca, şirketler ve fonlar ihtiyaç duyacakları kredi kaynaklarını yüksek faizle temin etmek yerine, stoklarında yer alan atıl altın yatırımlarını satarak da temin edebilirler.
Ons altın, AB dağılmaya kalkarsa, yeniden gelişmiş ülke iflasları başlarsa, iki büyük blok arasında ekonomik gerilimler ülkeleri resesyona sokarak, uzun dönem büyümenin negatif olmasına neden olursa yükselir. Ama bu süreci 2008 sonrasından 2012 sonuna kadar zaten yaşadık. Şimdiki dönem ekonomiler için artık toparlanma sürecindeyiz. Yakında ECB de varlık alımına son verip faiz artışına geçince(2019 sonu) bol para dönemi sona ermiş olacak. Paranın faizi yok ve adeti bol ise altına kaçar. Ama paranın faizi yüksek ve likitide de azsa, o zaman tam tersi etkisi olur diye düşünenlerdenim. Ki, zaten ons altın için 2012 sonu tahminlerimin bire bir gerçekleştiğini gördük.
DXY (Dolar Endeksi) için de bire bir aynı görüşte değilim. Çünkü biz zaten çok fazla negatif ayrıştık. İçinde bulunduğumuz kendimize özel şartlar nedeniyle bir kaç misli negatif fiyatlama yaptık. Lakin yine de seçim riskeleri ve ABD'deki Halkbank davası riski önümüzde duruyor. Buralarda yaşanacak gelişmeler negatif sürecin daha da artmasına ve sürmesine neden olabileceği gibi, bir anda DXY ve FED faiz artışları dahil diğer tüm risklere rağmen pozitif bir ayrışma içine girmemize de neden olabilir. Yani Dolar endeksi direnç kırarken, biz çok beğenilen bir seçim sonucu nedeniyle çok hızlı bir yükseliş de yaşayabiliriz.
Faizden geçinme dönemleri yine yaşanacak görüşüne katılıyorum. Maalesef faizler artınca bunlar oluyor. Faizlerin geldiği seviyeler bile faiz rantı ile geçinmeyi tercih edenlerin sayısını arttırmış durumda. Seçim sonuçlarına göre bu durum biraz daha sürebilir.
Arsa alımı uygun fiyatlarda olabilir ama ekstra değerlenmiş konut alımı ise riskli yatırımdır. Çünkü finansal ve ekonomik krizler yaşanmaya başladığında, faizler çok yükselir. Bu dönemlerde konut fiyatlarında sert düşüşler görülür.
Dediğim gibi, çok önceki yıllardan beri bu günler için uyarılarımı paylaştığım bir çok yazımı barındıran bir yazımı belirttim. Yazının yılına ve sonrasındaki gelişmelere bakarak değerlendirin lütfen. Şimdi FED faiz artışı sürecinde belirttiğim faiz dönemlerine giriyoruz. Ama kendi özelimizde yazının tarihinde olmayan gelişmeler şu an içinde olduğumuz süreci yaşamamıza neden oluyor.
O kadar çok denklem içinde denklem var ki, tek mantıkla analiz yapmak çok zor olur.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_