Çünkü normal bilanço değerlemeleri yapılmıyor. Aynı şekilde kararlar da piyasa koşullarının dışında alınabiliyor. Siyasi iç-dış gelişmeler güven sorunu yaratıyor. Bunların tümü yabancının uzak durmasına neden oluyor. Dünyada faiz yokken, bizde mevcut yüksek faiz bile yetersiz kalıyor.
Çok zor süreçteyiz. Sizleri çok iyi anlıyorum. Yıllarca kurumların özerkliğini, demokrasi, hukukun üstünlüğü, yasama-yürütme-yargıda güçler ayrılığının önemine değindim. Bunların hiç birisini siyasi görüş ya da düşünce için yazmadım. Gelişmiş bir ülkenin olmazsa olmazı olarak yazdım. Bunlar olmadığı takdirde, yabancı yatırımcıların ülkeden uzak duracaklarını bildiğim için yazdım. İktidar ilk geldiğinde barış süreci gibi gelişmeler, çok alanda yapılan ataklar giren yabancı fonların adeta patlamasına neden olmuştu. Sonrasında ise bu tabloyu koruyamadık. Dünya yıllarca düşük faiz, düşük petrol fiyatları, düşük gıda fiyatları yaşanmasına rağmen, biz yanlış politikalar, kaynakların gayrimenkule kontrolsüz aktarılması nedeniyle bu ortamdan yararlanamadık.
Özel sektörde çok düşük paralarla alınıp, çok yüksek bedellerle kamu bankalarına satılan arazilerin bile sorgulamasını yapamıyoruz. En basiti ttkom'um satışında para tahsil edilmeden, 5 Milyar Dolar üstünde temettü yurt dışına transfer edildi. Bunun bile akıbetini bilmiyoruz. Kamunun içinde olduğu ihalelerde şeffaflık çok önemliylen, biz neredeyse hepsini giz perdesi ile yapıyoruz.
Piyasaları değerlendirirken tüm bunların etkisinin olacağını bilmek lazım. Şeffaf yönetimlerde ne yapılacağını bilirsiniz. Şeffaflık ve özerkliğin olmadığı piyasaları ise tahmin etmek bizler için bile zordur.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_
