Günaydın.
Sonuçta bunlar yaşanıyor diye borsalar kapanmayacağı için bu riskleri borsalar hep yaşarlar maalesef. İmamoğlu'nun diploma iptali, yolsuzluk suçlamaları ile tutuklanması ne kadar doğal bir durum ki? Bu tutuklamalar olur ama mahkeme serbest bıraksaydı ilk panikle satanlar tüm hisselerini kaptırmış olurlardı. Ama böyle bir mahkeme kararının çıkmasını bırakın, devamı neredeyse tüm CHP belediyelerinde tutuklamalara, kurultay iptali için mahkeme sürecine dönüştü. Terör örgütü lideri ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet almışken gelsin mecliste konuşsun denen ülkede, parti başlanları ve belediye başkanlarının bu şekilde hapse atılması önceden birebir tahmini güç konular. Kaldı ki, eğer ülkede artık demokrsi bitti, bundan sonra hep tek parti ülkeyi yönecek dense bile, borsa ilk anda ciddi kayıp yaşasa bile sonra yeniden yükseliş yaşar. Çünkü belirsizlik bitmiş olur. Yoksa Rusya ve Çin'de ne denli demokrasi var? ama borsaları faaliyette.
Aslında imamoğlu konusunu bir kenara bırakın mevduat faizleri garanti %50 olması bile borsaya başlı başına bir alternatiftir. Ama yine de tamamen borsadan çıkın gidin mevduata tüm parayı bağlayın, altına yatırın, bitcoin alın diyemeyiz. Sonuçta ülkedeki gelişmelerden bu boyutta çekiniliyorsa, mevduatta bağlı paraya ne kadar güvenebilirsiniz? Önceki krizlerde çok kişi arayıp bankadaki param, mevduatım, dövizime bir şey olur mu sorularına çok muhatap oldum.
Ayrıca yapılması gereken doğruları artık neredeyse belli bir süreden beri finans piyasalarını takip eden, finansal okuryazarlığı olan hemen herkes bilirken, yapılanlara bakınca bu denli yanlış ve olumsuz sonuçları olacak kararlar nasıl alınabiliyor demekten kendimizi alamıyoruz. Ama karar verenler yine de böyle kararları alabiliyorlar. Enflasyon yüksek olmasına rağmen düşürülmekte inat edilen faiz ve KKM uygulamasının sonuçları ortada.
Kısacası ülkeye bu kadar olumsuz etkisi olabilecek kararlar da alınmaz dediğimiz için borsada ilk sinyallere tam itibar etmiyor, edemiyoruz. Edemeyiz de. Bu sadece bizde değil tüm dünya için böyle maalesef. Sonuçta riskleri görür, konuşur, yazarız ama herkes kendi kararına göre uygulamaya geçer. Full hisselerini satıp, altın ve mevduat yapanları da biliyorum. Minimum %50 nakit olmak doğru olur görüşme rağmen full hissede kalanları da biliyorum.
Ayrıca bir de elimizde olmayan süreçler vardır! Rahmetli Özal bir anda öldü dendi her şey değişti. Sayın Bahçeli çok uzun süre rahatsız kaldı. Birçok spekülasyon yapıldı sağlığı ile ilgili. Daha ilk gününde siyaseti bıraktım demek durumunda kalsaydı bir anda MHP kendisine yeni bir genel başkan seçmek durumunda kalabilirdi. İktidara uygun biri gelmese Cumhur ittifakı sona erer ve seçim de kaçınılmaz olurdu. Hangimiz kendi sağlıklarımızın garantisini verebiliriz?
İran konusu da şimdinin riski değil. Borsanın zirve olduğu zamanlarda da, dip yaptığı anlarda da yaşanan bir risk. Ama buna rağmen BIST'de sert yükseliş gördüğümüz zamanlar da gördük. Şu an da, diyelim İran'a müdahale yapılacaksa, ama bölgenin en güçlü Müslüman ülkesi Türkiye'de toplumsal tepkiler olmasın isteniyorsa, ABD ve Türkiye arasında diyelim 50-100 Milyar Dolarlık bir nakit girdi anlaşması yapılsa, yansımalar çok farklı olur. Bu kesinlikle olmaz diyebilir miyiz? Ben diyemem. Hatta yeni Kürt açılımı sonrası bu tip bir anlaşmanın bile duyulma ihtimali yüksek bence. Hatta ben Irak, Libya, Mısır, Suriye'de yaşananların daha düşük tepkilerle sorunsuz atlatılması için bile Türkiye'de muhafazakar bir iktidar desteklenmiş olabilir diye düşünüyorum. Bu nedenle 2000 öncesi siyasi ve yargı süreçleri yaşamış olabiliriz.
Dünya da neredeyse hiç bir ülke kendi başına kararlarını alacak şekilde bağımsız bırakılmıyorlar. Eğer Irak, Suriye, Libya parçalanırken iktidarda sosyal demokratlar ya da merkez sağ olsa, o zaman muhafazakar partiler meydanları tepkilerle doldururlardı. 2002 öncesini hatırlayın. Ama iktidar olunca iktidarın tepkileri tabandaki halkın tepkisini azaltabiliyor.
Ayrıca İran ile ilişkilerimiz hep gergindi. Hiç bir zaman dostluk ilişkilerinde yaşamadık. Yıllarca PKK'nın kolu PEJAK'ı destekleyip, Türkiye'ye karşı kullandılar. Ticarette de çok gelişmiş ilişkilerimiz yok. Ben bir savaşla değil ama, rejimin değişmesinden en büyük yararı Türkiye görecektir diye düşünüyorum. Bu nedenle de olası savaş olursa, boyutuna göre, öncesinde yapılacak ikili ticaret anlaşmalarına göre falan yansımaları çok farklı olur. Bunun nasıl olacağını bilmeden de borsamızda neler olur diye net konuşmak mümkün olmaz.
Çok uzun cevapladım. Ama bu konular iki satırla anlatılacak kadar basit ve yüzeysel gelişmeler değil. Ama riskler malum. Siz ben bunları göze almayacağım ve kesinlikle İran'la savaş çıkacak diye düşünüyorsanız, kendi borsadan çıkma kararınızı alabilir, altın, mevduat vs.ye dönebilirsiniz.
Maalesef ben yine aynı şekilde zaman zaman alın, satın, nakit durun, hisse çoğaltın şeklinde borsada faal olmaya devam edeceğim. Umarım cevabımda işinize yarar içerikler bulabilmişsinizdir
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_