İletişim

  •  A 
UF*** KA*** 19.12.2021 23:22
Aydın hocam, türkiye adlı yayındaki yazıda sizin eski yazıyı nasıl da kesip biçip bir acayip hale getirmişler öyle, insan hayret ediyor. Düz hükümet eleştirisi sanki sadece o zamanki bürokratlara ve bakanlara yapılmış gibi lanse edilmeye çalışılmış ama dikkatli okuyanlar yine de enflasyon bahsinde meseleyi anlayacaktır diye umuyorum :)
Cevap 20.12.2021 01:13

Hiç önemli değil. Sekiz yıl evvel yazığım yazının birebir gerçekleşmiş olması nedeniyle haber yapmak için izin istediler. Ben bunu iktidarın bugünkü düşük faiz, yüksek kur ve enflasyon politikasını desteklemek amacı ile kullanılacağını zaten biliyordum. Ama yine de izin verdim. 

Çünkü önemli olan içeriktir. Ayrıca okuyucuları da en azından benim adımı şimdiye kadar duymayıp, beni hiç takip etmediyseler, benimle tanışmış oldular. Merak edenler zaten ilgili yazıma muhtemelen, sekiz yıl evvel paylaşmış olacağım dünya gazetesi online sayfalarında, investing.com'da, mynet finans yazılarımda ve sitemde de orijinal haliyle bulacaktır. 

Tekrar edeyim, Türkiye'ye 2001 sonrası gelen yüksek sıcak para, Arap Baharında kaçıp bize gelen Arap sermayesi, Barış Süreci'ni destekleyen Avrupa ve batı parası, özelleştirme paraları hepsi hızlı bir giriş yapınca 2001 yılında 1.68 TL olan Dolar kuru, 2008 yılına kadar 1.15 TL'ye inmişti. İşte bu yedi yıl boyunca talepten çok arz olunca, düşen kurlar sayesinde ithal girdilerin maliyetinin devamlı düşmesi ile enflasyon sahte bir düşüş yaşadı. Hatta hatırlarsanız, bu yıllara kadar döviz ile yapılan kira kontratları bile mal sahiplerince TL'ye döndürülmeye başladı. İşte ben bu günlerde de üretimin narttırılmaması halinde bu gidişin ülkeyi ithalat cenneti yapacağı uyarılarımı yapmaya devam ediyordum. İlgili yazımı da, o tarihlerde bu politikalar nedeniyle ülke üretimi bırakıp, ithalatçı olacak, insanlar ve şirketler döviz borçlanacaklar. Sonra bu durum bir kur atağı başladığında ülkede kriz yaratacak diye uyarmak için yazmıştım.

Maalesef bu uyarılarımı yazı sonrasında da dikkate almadılar. Ülke aynı şekilde sıcak paraya açılmaya devam edildi. İsraf ekonomisi aynı hızla sürdü. Devlet kendisi ihalelerini kazanan firma Türk şirketi olmasına rağmen döviz bazında yaparak ülkenin döviz riskini aynı şekilde arttırmaya devam etti. Nitekim yazıda detayları zaten var. Bunun sonunda olacak dediğim ekonomik, finansal, enflasyon, kur krizi ağır şekilde yaşanmaya devam ediyor. Bu durum son üç ayda hızlanmış olabilir. Ama son üç ay ya da Naci Ağbal sonrasına ait değil. 2018'de de benzer şekilde şiddetlenirken bir anda üç kere arka arkaya toplam 1125 baz puanlık faiz artışı yapılarak söndürüldü. Ama şimdi bu durum daha fazla engellenemiyor.

Çünkü biz üretimle enflasyonu yeneceğimizi bir türlü anlayamadığımız için, her seferinde kaynaklarımızı rant ve inşaat ekonomisine harcamaya devam ediyoruz. Peki şimdi artık tren kaçtı mı? Hayır hiç bir şey için geç diye bir şey yoktur. Önemli olan hedefe odaklanıp başlamaktır. Ama bunu dediğim yıllarda yapsaydılar, TCMB rezervlerimiz yerindeydi. TCMB'nın yedek akçeleri bankanın içindeydi. Dünya mortgage krizi sonrasında da bol ve faizsiz para bolluğu yaşıyordu. Dünya gıda fiyatları ve enerji fiyatları devamlı düşüyordu. Biz bu süreci kaçırdık. Pandeminin düşük faiz ve bol para dönemini de kullanmadık. Tam da tedarik sorunları ile dünyada yüksek emtia ve fiyat artışları yaşanmaya başladığında, dünya unuttuğu enflasyonu yeniden yaşamaya başladığı için, çok sayıda ülkenin faiz artışı yapmaya başladığı bir dönemde enflasyonumuz artarken faiz indireceğiz inadına kapıldık. Maalesef bunun faturası yine bize büyük bir yük yaratacak. 

Bun konuları zaten yıllardır bir çok yazımda yazıyorum. Beni bu şekilde öne çıkartırlarsa ne mutlu işte. Yapılması gerekeni yazdığım onlarca yazımı da ortaya çıkartmış olurlar. Keşke ülkeme bir nebze faydam olsa da, yapılan hatalar görülüp, doğruları yapmaya başlasak. 


    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_