İletişim

  •  A 
SE*** ŞA*** 08.04.2021 00:05
İyi geceler. Aydın bey yabancının sürekli satması sizi hiç işkillendirmiyor mu? Bu satıştan sonra çok önemli birşey olacak diye düşünmüyormusunuz?
Merkez bankası rezervinin eksi olması çok önemli bir problem mi? Yani insanların bir kısmı bankadaki dolarlarını isterse banklar gerçekten kepenk mi kapatır. Durum bu kadar vahim mi. Teşekkürler. Biraz fazla soru oldu peş peşe. Teşekkürler. :)
Cevap 08.04.2021 13:21

Birkaç gündür gece paylaşımlarımı azaltmaya başladım. Neredeyse bir yıldır çok az uyuduğumu farkettim. Bu nedenle gece 24:00 sonrasına kalmadan uyuma planındayım. Yapabilir miyim bilemiyorum. O nedenle sorunuza gece cevap veremedim.

İşkillenmez olur muyum hiç. Tabii ki beni de çok tedirgin ediyor. Çünkü Halkbank konusunda ceza çıkacak olursa bunun olası risklerini zaten yazıyorum hep. Aynı şekilde Libya'yı ziyaret eden Yunanistan Başbakanı istediğini alamayınca Libya-Türkiye  arasında ilan edilen münhasır alan anlaşmasını tanımıyoruz dedi. Yani Yunanistan ile her an çatışma çıkma riski de çok büyük. Bir süredir ABD'nin yunanistan sınırları içinde çok sayıda üs kurduğunu, karada, adada yeni üsler yaptığına dikkat çekiyorum. Bunun iki nedeni olabilir mi diye yazıyorum. Biri, olası Yunanistan - Türkiye savaşı halinde Türkiye'nin Yunanistan'a karadan ve adalardan müdahalesine set çekmek, diğeri de Türkiye'ye olası bir finansal yaptırım kararı halinde, Türkiye'yi NATO'dan çıkmaya kadar götürecek bir gelişme karşılığında, NATO'nun Türkiye'de olan sınırını Yunanistan'a çekme hazırlığı olabilir mi diye önceden yazdığımı biliyorsunuz.

İşte tüm bu riskler nedeniyle yabancılar uzun süredir satıyor da olabilirler. Ama TCMB başkan değişimi de yabancı için bardağı taşıran yeni bir risk olmuştur. Ama yabancı satışları 1994, 2001 yılı krizlerinde de çok büyük oranlarda yaşandı. Hatta 2001 finansal krizi esnasında, öncesinde 10 TL olan bir çok sanayi şirketi 1.00 TL.'nin bile altına düşmüşlerdi. Yani o günlerle kıyaslanınca şu anki yabancı satışları sadece bankalarda çok derin yaşanıyor diyebilirim. Ana holdinglerde de satıyorlar ama fiyatları geçmiş krizlerde sattıklarına göre çok derin kayıplar yaşamadı.

Bankalar topladıkları yurt içi ve dışı paraların ciddi bir kısmını karşılık olarak tutar, diğer kısmını da TL'ye çevirip kredi verirler. Süresi olan krediler süresi öncesi geri çağrılamaz. Ama mevduat sahipleri, mevduatı bozarak paralarını vadesini beklemeden geri isteyebilirler. Bu durumda rezervler ve karşılıklar çok önemlidir. Dünyanın en güçlü bankasının bile, mevduat yatırın mudileri paralarını bir anda geri istemeleri halinde, bundan etkilenmemesi mümkün değildir. Çünkü hiç bir banka kendisine yatırılan mevduatların bir anda geri çıkacağını düşünerek kredi dağıtmaz. 

Böyle krizler yaşanırken Merkez Bankaları çok önemlidir. Burada da TL değil, asıl döviz rezervleri daha önemlidir. Çünkü TL egemenlik hakları gereği basılabilir. Ama hiç bir ülke dövizi basamaz. Bu nedenle vadesi gelen döviz borçları da ödenemez veya süresi uzatılamazsa bu temerrüt halidir. Bu durum ülkeyi moraturyuma götürür. Bankaları ise iflasa sürükleyebilir. 2001 yılında bunun örneklerini yaşadık. Çok sayıda bankamız battı. 70 Milyar Dolar civarı bir finansal batış yaşadık.

Aynı durum sadece bizde değil, 2008-2009 ABD mortgage krizi esnasında da dünya için yaşandı. Gelişmiş birçok ülkenin bankaları battı, birleşmek zorunda kaldı, kamulaştırıldı. ÖZel bankalarımız için böyle bir risk olduğu görüşünde değilim. Ama Merkez Bankası net rezevleri konusunda bankadan net bir açıklama duyamadığımız için yorum yapamıyorum.


    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_