Ben şimdiye dek tecrübe ettiğim 1990-1994-1998-2001-2013 krizlerine bakarak böyle konuşuyorum. Bu tip krizlerde, önce döviz ve akabinde gr.altın yükseliyor. Sonrasında kriz dip bulduktan sonra ise, bu sefer hisseleri uçuruyorlar. Uçuruyorlar diyorum aynen öyle oluyor çünkü. Hisseleri dolar tekniklerine göre değerliyorlar. Böylece senetler kayıplarını telafi ediyor. Ama tabii bunun zamanlamasını doğru yapıp, önce kur sonra kurdan yüksekten çıkıp düşükten hisselere dönüş yapılabilse, işte o zaman kar inanılmaz yüksek olur ama bunu yakalamak çok zor oluyor. Çünkü ister istemez, destekler kırılınca yaşanacak düşüş boyutu için, yok artık o kadar da düşmez diyorsunuz. Düşünce de iş işten geçmiş oluyor mecburen beklemek zorunda kalıyorsunuz.
Şimdiye dek yaşanan 2013 dışındaki tüm krizlerin sonu IMF oldu. Öyle olunca da, mecburen IMF şartlarını uygulamak zorunda kaldık. Zaten o programa uyunca yabancı fonlar çok hızlı girişler yapıyorlar. Şimdi ise, iktidar IMF ile işimiz olmaz diyor. Bu nedenle de acaba IMF'siz yapılması gerekenleri yapacaklar mı diye korkular uyanıyor.
Ben yapılması gerekenler çok kolay yapılabilir diye düşünüyorum. Ama bunun için öncelikle ekonomik kadrolarda yerli yabancı fon ve yatırımcıların daha itibar edeceği kadrolar önemli. Şu an ise görüyorsunuz Dolar 2.92 iken dolar alan yanar diyenler, şimdi de 5.40 Dolar seviyesinde elinde dolar olanlar eyvah ne yapacağız bu dolarları diyorlar. Ama Dola 5.84 ü gördü ve şu an 5.66. Yani ekonomi kadrolarına güven olmadığı görülüyor.
Öncelikle bu güvenin bir şekilde oluşması lazım.
Endeks nereye kadar inebilir? Bu soru çok göreceli cevaplar içerir. Çünkü yapılması gerekenleri yapmayıp, üstüne bir de yapılmaması gerekenleri yapmak konusunda ısrar ederseniz, o zaman dibin dibi görülür. Geçici de olsa bu olur. Bu nedenle sorunuzun cevabını bire bir bilmek mümkün değil. Ben ekonomiyi yöneten ya da iktidarın başında olan kişi olsam, o zaman ne yapacağımı, nasıl davranacağımı, hangi kararları alacağımı bileceğim için, yansımalarının ne olacağını bilmem de kolay olurdu. Lakin şu an bu yetkiler ellerinde olanların kararlarını bilmek mümkün değil.
Geçen hafta sıkıntılı bir çok ekonomik veriyi ve olası risklerimizi sıraladım. Bunlar tüm dünyanın kabul ettiği risklerimiz iken, ülke de hiç bir sorun yokmuş gibi davranılınca, güven kaybı derinleşiyor.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_