Dikkat ederseniz bir kaç gündür imkb olarak düştüğümüz 59.500 civarı seviyeden 61.000 endeks seviyelerine tepki vermiş olmamıza rağmen hisse bazlı çok yüksek yükselişlere şahit oluyoruz.
Hatırlarsanız geçen hafta endeks için olası düşüşe bir hafta öncesinden dikkat çekmiş ve bu uyarılarımı 59.500'ü gördüğü güne kadar yapmıştım. Ama buna rağmen hisse önerilerinde de bulunmuştum. Sonrasında endeks beklentim doğrultusunda düşmüş ve bazı arkadaşlarımızdan ''Tamam endeks düşecek dediniz ve düşüyor ama madem böyle düşünüyordunuz, neden bu ortamda hisse önerilerini yaptınız?'' şeklinde soru, düşünce ve sitem aldım.
O an için endeks gibi bir çok önerilmiş hisse de düştüğü için, bu sorular haklı eleştiriler gibi gözüküyordu. Ama bakın endeks şuan artı - eksi arasında gidip-gelmesine rağmen endeksten bağımsız ve çok sert yükseliş yapan bir çok hisse oldu. Hatta bunların içerisinde endeks için düşüş uyarılarını yazmaya başladığım 3 Nisan sonrası önerilerden Netas ve Brısa da var. Dususun etkisi ile grafiği bozuldu diye Netas'ı 146,50'de kapattım. Sonra 136,50'ye düştü. Şuan ise 190,00 tavan fiyat alışta. Aynı şekilde önermiş olduğum Brısa da öneri fiyatının altında 145,00'e düşmüşken, bugün 170,50 alışta!
Verdiğim bu örneklerle üç konuda tecrübe edinmiş olmamızı istiyorum!
Birincisi;
Gördüğünüz gibi endeks için beklentiler her hisse için paralel olmayabilir. Bu nedenle endeks için düşüş ya da yükseliş beklerken, tekniğine göre bazı hisseler için ise tersini düşünebiliriz. O esnada öneriye girilen hisseler endeksten etkilenip düşebilse de, bu durum endeks için düşüş beklenen ortamda hisseler için öneri girilmemesi gerektiğini göstermez! Son iki gündür gördüğümüz sert hisse yükselişlerinin, önerilerin verildiği gün endeks düşerken de olabilmesinin önünde bir engel yoktu. Bu yükselişleri o an da yapabilirlerdi. Kaldı ki yapanlar da vardı.
Bu nedenle esas olan teknik olarak doğru tahminde bulunmaktır. Çünkü verdiğim örnekler düşen endeks esnasında yapılmış ama düşse de sonrasında fazlası ile yükselmiş hisselere ait. Fakat bakın öneri fiyatına göre ciddi düşmüş ve halen düşük olan öneriler de mevcut.
Düşen hisse örneklerini görmezden gelmiyorum. Demek istediğim, tüm bu önerilerin biri, birkaçı, hepsi de aynı şekilde yükselmiş olabilirdi. Düşeceği tahmin edilerek bir öneri yapılmaz. Lütfen değerlendirme yaparken bunları göz önünde tutmaya özen gösterelim.
İkincisi;
Bir hissenin fiyatının beklentisinin aksine düşmesi, hatta bazen de sert düşmesi, o hissenin beklentisinin geçersiz ya da yanlış olduğunu da göstermez. Bazı hisselerde hisse ile ilgili olmayan ama sadece mevcut hisse taşıyan bir yatırımcının ya da fonun özel durumu nedeniyle de satması gereken bir hisse olabilir. İşte bu tip durumlarda, toplu bir hisse satmak isteyenler, yoğun alıcının gelebileceği yerleri kollarlar. En yoğun alıcılar iki seviyede gelir. Birisi destek seviyeleridir. Diğeri de dirençlerin kırıldığı seviyelerdir. Destek seviyelerinde gelen kuvvetli alımlar, mecburen elindeki hisseyi satmak zorunda olan yatırımcılara (kişi ya da fon olabilir) bu fırsatı tanımış olurlar.
Bu nedenle yaşanan bir satışa yakalanmak bir şansızlıktır. Ama bu satış bittikten sonra hissedeki yükselişler bu durumu telafi eder. Sadece ciddi bir alternatif maliyet ve kâr fırsatı kaçırılmış olabilir. Aynı beklenti fiyatına farklı maliyetlerle almış olanlar değişik kâr marjları ile satmak imkanı bulurlar.
İşte tam destek seviyelerinden gelebilecek bu tip satışlar nedeniyle yaşanan düşüşlere bakıp, sanmayın ki öneri yanlış ya da hatalıdır. Sadece zamanlama şansızlığı yaşanmaktadır. Esas olan bu satış bittikten sonra oluşacak fiyattır. Eğer kâr seviyelerine ulaşılıyorsa sorun yoktur. Yok eğer gerçekten de düşen hisse bir daha toparlanamıyorsa, işte o zaman öneri yanlış demektir. Bu nedenle bu tip görüntülere yakalandığınızda, kendinizi hemen karamsarlığa sokmayın. Bu düşünce ortamı sizlere kalıcı zarar yapacağınız kararları aldıratabilir!
Üçüncüsü;
Dün SPK'nın ilgilenmesi gereken bir konu diye, bir grup hisse verdim. Özel durumlarının yarattığı fiyat spekülasyonları, manipüleye müsait durumlarından ve yarattıkları mağduriyetlerden bahsettim. Bu listede bulunan hisselere bir bakın, sanki beni haklı çıkartmak ister gibi çoğu genel kurul tarihleri açıklanması nedeniyle oldukça sert fiyat yükselişleri yaşıyorlar. Bir kısmı dünkü yazımda belirttiğim gibi, genel kurullarından bir şey çıkmazsa sert düşüşler yaşayacaklar. Bir kısmı ise yazımda belirttiğim potansiyel bedelsizleri verme oranlarına göre daha da sert yükselişler gösterebilecekler.
İşte bu tip hisselerde, bahsettiğim ödenmiş sermayeye göre yüksek öz sermaye oranları ve buna paralel verebilecekleri yüksek bedelsiz hisse potansiyelleri nedeniyle fiyat değerlendirmesi yapmak çok zordur. Bilanço karları düşse bile yüksek bedelsiz vermeye kalkarlarsa çok yüksek fiyat artışları yapabilirler. Ya da bilanço karları iyi gelse de, öncesinde bedelsiz verecek beklentisi ile ciddi fiyat yükselişleri yaşanmışsa, bedelsiz yönünde bir karar çıkmadığı takdirde sert düşüşler de yaşanabilir. Peki yatırımcı ne yapabilir? Maalesef yatırımcının yapabileceği pek bir şey yok. Çünkü sert yükselişlerde satmalı demek göreceli bir yorum olur. Sert yükseliş oranı görecelidir. Hissenin poatansiyeline göre alabileceği çok yüksek oranlı bedelsiz kararları halinde, çok hızlı yükseldi denen hisseler daha da çok yükselebilirler.
Bu konuda dünkü yazımda belirttiğim gibi belki SPK bir şeyler yapabilir. O da nedir? Ödenmiş sermaye/Öz sermaye oranında belli sınırlara ulaşıldıkça şirketlerin bedelsiz sermaye arttırımına gitmeleri istenebilir. Ya da bunu yapmayan şirketlerin yüksek temettü dağıtımları düzenlenebilir.
Kısa vadeli gerçekleşmelere bakıp değerlendirmelerde bulunmak işin en kolaycılığa kaçılan tarafıdır. Sebepler ve devamındaki gelişmeler çok farklı olabilir. Maalesef borsada bu riskler her zaman vardır. Olacaklar da hiç bir yerde yazmaz. Tüm düşünceler birer kişisel tahmindir. Doğal olarak bir yanlışları da, doğruları da olacaktır. Önemli olan doğru çıkma oranının yüksekliği olmalıdır.
Aydın Eroğlu
www.borsaanalizci.com