İşte bu sorunun cevabı için euro birliği liderlerinin 8-9 Aralık zirvesi büyük önem taşıyor. Euro birliğine dahil ülkelerin içine düştükleri finansman krizini aşmaları için bu zirveden bir uzlaşma kararlarının çıkması bekleniyor. Uzlaşı ile bir takım tedbir ve finansman sağlama kararları alınamadığı takdirde, euro birliği için bir dağılma sürecinin başlama ihtimali en büyük risklerden biri olarak önümüze çıkacaktır.

      Euro Birliğini sağlayamadıkları takdirde, devamındaki anlaşmazlıklar AB'nin de çatırdamasına neden olur düşüncesindeyim. Çünkü euro birliği içinde finansal sorunlarını çözemeyen ülkeler, ihtiyaç duydukları finansman desteğini birlik tarafından sağlayamazlarsa, Euro'dan kendi paralarına dönüş yapmak isteyeceklerdir. Bu durumda da, birlik içinde bulunup da, benzer finansal sorun yaşayan diğer ülkelerin de, kaynak baskısı artacaktır. Bu sorunların çözülememesi AB'nin varlığının tartışılmasına neden olabilir.

      Kısacası diyebilirim ki, Avrupa çok önemli bir virajdadır. Bu virajdan iyi bir manevra ile dönebilirse, sonrasında düzlüğe çıkabilir. Yok eğer virajdan çıkamazsa, sonu tam belli olmayan bir uçuruma doğru daha da hızlanarak tüm kontrolü kaybedebilir.  Bu takdirde, Avrupa içinde birbirlerine karşı saf tutmuş ülkeler grupları ortaya çıkar.

     Böyle bir uzlaşmazlık en başından beri özellikle ABD ve Rusya'ya karşı bir blok oluşturmaya çalışan ve Avrupa'da ekonomik gücü ile bu bloğa hakim olmaya çalışan Almanya için de iyi bir süreç olmaz. Eğer mevcut blok dağılırsa, euro krizinde kendilerine destek olmayan en önemli ülke olarak Almanya görüleceği için, Almanya ciddi şekilde kendisine rakip ve düşman yaratmış olacaktır. Bu takdirde, AB tek bir blok değil, birbirlerine karşı ciddi birer rakip olabilecek 2-3 bloğa dönüşebilir.

    İşte bu durumun Almanya tarafından da tercih edileceğini düşünmediğim için, son anda uzlaşmaya varılacağını düşünüyorum. Sorun çok kez tekrarladığım gibi sadece finansman sorunu değildir. İşin bu kısmı bence en kolay çözümlü sorundur. Asıl sorun, Almanya'nın euro birliğinde olan ülkelerin benzer krizlerin bir daha yaşanmaması için, mali birliğe gitmeleri yönünde ileri sürdüğü şartlardır. Bu şartların özellikle borçlu ülkelerde bir süreliğine bazı egemenlik haklarını kullanamayacak olma ihtimallerinden kaynaklanan itirazları nedeniyle çözüm sürecinin kilitlendiğini düşünüyorum. Ama krizin derinleşmesi halinde olası yukarıda yazdığım sürecin daha da riskli olmasından ötürü, Almanya da çözümü isteyecektir diye düşünüyorum.

    Bu nedenle de, bu zirveden çözüm bekleyen piyasalar iyi bir hafta yaşanmamıza neden olabilirler. Umalım da öyle olsun.

    Uzlaşı halinde, hem yapısal tedbirlerin, hem maliye birliği yönünde yeni bir euro birliği yapılandırmasının, nihayetinde piyasalara para sürülmesi ile sonuçlanacak  kararların alınmasını bekliyorum. 

    Diğer Notlar;
    Bugün saat 10:00 Kasım Enflasyon verileri açıklanacak.
    Yarın Hazine 2 yıllık ihale düzenleyecek.
    Morgan Stanley, Türk hisseleri için nötrden piyasa altı getiri tevsiyesinde bulunmuş.

    Bu verilerin kalıcı sonuçlar doğurmasını beklemiyorum. Olası etkileri geçici olacaktır. Esas olan 8-9 Aralık euro krizi ile ilgili zirve olacaktır. Bu zirveden olası bir uzlaşma çıkabilirse, öncesinde farklı nedenlerle gevşemeler olsa dahi, uzlaşma kararları ile hava olumluya dönecektir diye düşünüyorum.

    Teknik açıdan gördüğüm risk ise, endeks ve genel hisselerdeki stochastic seviyelerinin yüksek olmasıdır. Stochastic seviyelerinin yüksek olması her zaman kesin bir realize sonucu doğurmaz. Bazen yüksek stochasticlere rağmen, yükselişler sürebilir. Ama yine de bu görüntü biraz çekinilmesi gerektiğini hissettiriyor. Belki de öncesinde bir realize yaşasaydık, teknik olarak çok daha iyi olabilirdi.

    Hepinize iyi haftalar dilerim.

      Aydın Eroğlu
 www.borsaanalizci.com