Uzun süredir dış piyasalardan olumlu ayrışmaya alışmışken, şu sıra yaklaşık 4-5 bin puanlık bir realize yaşadık. Geçen hafta 60 bin sınırında olan endeks dış piyasalar yükselirken 55.387'ye geriledi.

   Çok telaşa gerek yok. Bu görüntü düzelecektir. Hem de kimler negatif ayrışma yarattıysa onlar düzelmesini sağlayacaktır. Peki negatif ayrışmaya sebep olan kim ve ne oldu?

   Öncelikle kur yükselişlerinde satıcı olarak sahne alan MB'nın müdahalelerine rağmen sönmeyen kur ateşi piyasalarda huzursuzluk yaratmıştı. Tam da bu ortamda MB geçen haftaki PPK kararlarında gecelik geç borçlanma faizlerinde ciddi artış yapınca, bu artış faiz artışı olarak algılandı. Dolayısı ile de hem kurların yükselmiş olması, hem de faizin yükselecek ve bunlar olursa bankaların karları azalacak korkusu nedeniyle bankalar ciddi realize yaşadılar.

   Diğer taraftan da aynı anda yabancı fonlardan gelen özellikle bankacılık sektöründe yoğunlaşan satışlar, bankaların endeks üzerindeki etkilerinin büyük olması nedeniyle endeksi de düşürdü.

    Ancak şuanda bakıldığında dövizde gevşemeyi görüyoruz ki ben dolardaki gevşemenin ilk anda 1,78 seviyesine kadar olmasını bekliyorum. Devamında tahvil faizlerinin de ilk anda 8,80 seviyelerine inmesini bekliyorum.

   MB Eylem Planını Açıklıyor!
   Yarın enflasyon rakamları açıklanıyor. Ancak asıl önemlisi MB beş maddelik bir eylem planını açıklayacak.

   Türk Lirası'nın güçlenmesinin amaçlandığı söylenen bu eylem planında, fiyat istikrarı, döviz rezer politikası, faiz politikası, zorunlu karşılıklar ve istikrar programı konularında net açıklamalar yapması bekleniyor.

   Yarınki eylem planı sonrasında, geçen hafta bozduğu piyasaların bu açıklamalardan olumlu etkilenmesini bekliyorum. Kısacası MB'sı doğru hamleler yapmaktadır. Ama sonuçta her bir müdahale bir yorum işidir. Yanlış algılamaların yarattığı etkilerle geçici piyasa bozulmaları yaşanabilir. Kanımca MB'sı kendi tarafındaki bozulmayı yarın gidermiş olacaktır.

   Bu nedenle eylem planının detayları çok daha önemli olacağı için, yarın olası enflasyon rakamlarında görebileceğimiz bozulma çok fazla önem taşımayacaktır. Ben faizlerin ve döviz kurlarının artmasının değil, özellikle faizlerin daha da düşmesinin hedeflendiği, kurların da fazla yükselmesinin istenmediğinin net ifade edileceği düşüncesindeyim. Bu yöndeki açıklamalar MB tarafından yaratılan belirsizliğin dağılmasına neden olacaktır.

   Dış piyasalarda uzlaşma haberleriyle borsalar yükselirken, farklı nedenlerle yapılmış olabilecek olan yabancı satışları da ısrarlı olmayacaktır hatta alıma yönelecektir diye düşünüyorum. Dışarıda olası uzlaşmaya yaklaşılırken, destekleneceklerini düşündükleri piyasaların hisseleri ile parite yapmak için de gelmiş olabilecek olan hadge fon tarzı yabancı satışları da yaşamış olabiliriz. Ama sonuçta Türkiye için beklentiler olumludur. Artan kurlar ile orta vadede cari açığın olumlu etkileneceği görülecektir. Dışarıdaki uzlaşma beklentisinin gerçekleşmesi sonrasında yeniden gelişmekte olan piyasalara yöneliş başlayacaktır.

    Kaldı ki, önümüzdeki 3-4 aylık sürecin herhangi bir safhasında Türkiye'nin gerçek not arttırımı gündemde yerini alacak ve nihayetinde gerçekleşecektir diye düşünüyorum.

   Kısacası satış yapmış olan yabancı da içeride bir süre sonra alıma yönelecektir, İMKB'ye giren yabancının da derinlikleri yüksek diye seçtiği doğal hisseler yine bankalar olacaktır. Ancak önümüzdeki dönem, son düşüşlerini telafi ettikten sonra banka hisseleri üzerindeki beklenti diğer sektörlerden daha az olmalı diye düşünüyorum. Çünkü artan kurlar nedeniyle özellikle ihracata yönelik sanayi hisselerindeki kâr artışları daha fazla olacaktır diye düşünüyorum. Froto ve Ttrak 'ün gelen dokuz aylık karları da bu beklentimi destekliyor.

   Bu nedenle belki bir iki gün daha kısmi realizeleri görebiliriz ama artık yukarı tepkilerin oluşmasını bekliyorum. Hatta dış piyasa ile olusuz yaşadığımız ayrışmanın, dışarısı kısmen gevşerken olumlu ayrışma olarak bile yaşanabilmesini bekliyorum.

   Bu düşüncelerimin gerçekleşmeyeceği en önemli belirleyici ise, AB'de uzlaşma beklenirken tam bir uzlaşmazlık ile AB ülkeleri üzerindeki krizin artması olur. Bu takdirde yukarıdaki düşüncelerim bir kaç aylık bir süre için ertelenir ve piyasalardaki düşüşler sürerken faiz ve kurlar yükselir. Ben bunun yaşanmasını beklemiyorum. Bu nedenle piyasalar için çok telaşa gerek yok diyorum.
  
      Aydın Eroğlu
 www.borsaanalizci.com