AB Liderleri Bizim Taktiği mi Uyguluyor?

11.10.2011 09:31
  •  A 

    Hatırlarsınız, bir ara IMF anlaşması için bizim politikacılarımız da, '' bugün yarın anlaşmak üzereyiz. Önümüzdeki günlerde geliyorlar. Muhtemelen iyi haberleri alacağız, aramızda ciddi bir farklılık yok '' gibi açıklamlarla kamu oyunu iki yıla yakın süre söylentilerle oyalamışlardı.

    Şimdi de, Sarkoyz-Merkel ikilisi uzun bir süredir aynı tatikle AB finansman krizini yönetmeye çalışıyorlar. Geçen hafta sonu uzlaşmaya vardıkları kaçıncı görüşme olduğunu unuttum. Ama şimdiye kadar yaptıkları her görüşmeden sonra yeniden görüşmek zorunda kaldılar. 

   Taktiği belki bizden almış olabilecekleri bu kriz yönetimi konusunda tarz benzese de, alt yapı aynı değil. Bizim politikacılarımız  zamanında IMF ile biten anlaşmanın uzatılması hakkında benzer oyalamayı yaparlarken,  düzelen Türkiye verilerine güveniyorlardı. Piyasalar bunları görünce zaten olası IMF anlaşmazlığının da etkisini abartmazlar diye bunu yapıyorlardı. Nitekim de öyle oldu. Düzelen ekonomik verilerini gören piyasalar, bir süre sonra IMF ile anlaşma olmasa da sorun olmaz diye düşünmeye başladı. Zaten sonrasında da yeni bir IMF anlaşması yapılmadı ama herhangi bir kriz de yaşanmadı.

   Yine hatırlayın, o tarihlerde hükümet kanadının IMF konusundaki bu oyalama taktiği esnasında Türkiye'nin ekonomik gelişimi ve gelecek verileri hakkında, benim de beklentilerim gayet olumlu olduğu için, hükümetin yetkililerinin bu davranışını doğru buluyordum. Ama şu andaki sorunlu Avrupa'nın finansal krizini çözmek için özellikle iki önemli ülkenin lideri Merkel-Sarkoyz ikilisinin uyguladığı bu taktik, çok tehlikeli bir oyuna dönüşmüş durumda. Her uzlaşma heberi ile yukarı tepki veren piyasalar, sonrasında bir uzlaşma olmadığı açıklamaları gelince yeniden sert düşüşler yaşadılar. Yaklaşık 2 aydır bu durum bu şekilde sürüyor.

   Yapılan bu oyalama taktiğinde, aramızda hiç bir benzerlik olmadığı gibi, karar alamamalarının her geçen gün ek maliyeti Avrupa'nın üstüne yük olarak geliyor. Türkiye, olumlu gelişmeler görülsün IMF'e aldırılmaz diye oyalıyordu ki, öyle oldu. Oysa AB liderleri kötü gelişmeler görülmesin ki, belki sorunu çözecek formülü bulabiliriz diye çalışıyorlar.

   Ama bakın ilk anda çok daha düşük maliyetlerle kurtulabilecekleri bu kriz, neredeyse borçlu ülkelerin borçlarının yarısının silinmesine doğru gidiyor. Tabii kalanı ne zaman alırlar o da ayrı bir konu. Peki bu yükü kim taşıyacak? Böyle durumlarda her yerde olduğu gibi tabii ki, bizler gibi borcuna sadık vatandaşlar karşılayacak. Daha çok vergi verecekler. Daha çok tasarruf yapacaklar. Daha yüksek maliyetli hizmet kullanacaklar.

   İşte bir kaç gündür, artık yılan hikayesine dönen bu iki lider uzlaşması söylentilerinin gerçekleşmemesi halindeki riskleri düşündüğüm için, elim kolum bağlanıyor. Bu nedenle de uzlaşmanın kararlarını görmek istiyorum. Şuanda olumlu esen hava aksi bir gelişmede bir anda terse dönebilir. Sadece Daxia'daki toplam yük bile Yunanistan gayrisafi milli hasılasının iki katında bir büyüklüğü içeriyor.

   Bugün Avrupa için çok önemli bir oylama var. Avrupa istikrar fonunun genişletilmesinin kabul edilmesi için 17 ülkenin parlamantosunun evet demesi lazım. Bugün son ülke Slovakya'nın oylaması var. Muhtemelen öğleden sonra yapılacak oylama bu açıdan büyük önem taşıyor.

   İMKB açısından da bugün için önemli olan cari açık verileri olacak. Düşen büyüme rakamları nedeniyle cari açık rakamında düşmeler görülmesi beklentisi var. Büyümenin düşmesine rağmen, cari açıkta düşme görülmezse olumsuz etkisini yaşarız.

   Borsaların grafiklerine baktığımızda, ABD Dow ve Almanya Dax endeksleri dirençlerinde seyrederken, İMKB için ise, stochasticler tam tersi alım desteklerine uygun yerlerdeler. Geçen hafta 56.400 olarak belirttiğim bu desteği 56.500 olarak yaşamış ama alım yönünde tereddüt yaşadığım için, önerilerim gelememişti. Sebep olarak da İki liderin anlaşma söylentisini değil, anlaşma kararlarını görmek isteğimdi. Hala bu düşüncedeyim. Olası endeks seviyelerini Destek-Direnç şablonunda belirttim.

   Dış borsa endekslerinin bu dirençlerini kırabilmesi için, alınan kararlarla uzlaşmanın kesinleştiğinin görülmesi gerekir. Kararlar Ekim sonu açıklanacak dendiği için, şimdiden dirençler geçilir mi göreceğiz.

  Aydın Eroğlu
 www.borsaanalizci.com

 


  • 10.10.2011
    09:13

    Belçika, Fransa ve Lüksenburg Dexia'nın kurtarılmasında anlaştılar. Belçika hükümeti Dexia Bank Belgium'u 4 milyar euro'ya satın alacak. Ayrıca bu üç devlet Dexia'nın 10 yıl boyunca interbank ve tahvil fonlamasını garanti ediyorlar. Garantide ağırlık yüz de 60.5 ile Belçika, yüz de 36,5 ile Fransa v... Devamı »

  • 09.10.2011
    00:46

    İMKB'de nedense bir gerginlik var. Muhtemelen henüz tam ateşi sönmeyen kurlar ve elektirik doğalgaz zamları nedeniyle sonraki aylarda biraz yükselmesi beklenen enflasyon nedeniyle, MB'nın faiz arttırımı yapar mı korkusu bankaları ve endeksi etkilemiş olabilir. Ben MB'nın faiz arttırmasını beklemediğ... Devamı »

  • 07.10.2011
    09:28

    Dış borsalarda sert düşüşlerle başladığımız bir haftayı, daha sert bir toparlanma ile yukarı toparlanarak kapatmak üzereyiz. Ama ilginçtir ki, hafta başında dış borsaların düştüğü bir ortamda düşmeyen İMKB, hafta sonuna yükselerek giren dış borsalara ayak uydurmadı. Euro bölgesi bankalarının s... Devamı »

  • 06.10.2011
    17:09

    Bugün Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısında son başkan Trichet piyasaların beklediği faiz indirimini açıklamadı. Euro bölgesi bankalarının sermayelerinin güçlendirilmesinin gerektiğini ama bu konudaki sorumluluğun kendilerinde olmadığını söyledi. Yapılan diğer açıklamalardan da anladığım ... Devamı »

  • 06.10.2011
    09:02

    Bu soruya bir günlük olumsuz ayrışmaya bakarak hemen evet demek doğru olmaz. Belki önceki pozitif ayrışmasının bir düzeltmesi demek daha doğru olur. Bunun gerçekleşmesine etki eden sebepler de mevcut. Avrupa bölgesi bankalarının sermayelerinin destekleneceği, IMF'ın İspanya ve İtalya tahvi... Devamı »