Pozitif ayrışmalar yaşadığımız bir haftayı not artırımı söylentileri ve Avrupa İstikrar Fonu'nun yetki oylamalarıyla tamamlıyoruz.
Bugün Avusturya'nın oylaması var. Dün en önemli ülke Almanya'dan yüksek bir kabul oyu çıktı. Muhtemelen yetki oylamaları sorunsuz tamamlanacak. Hemen devamında yetkilerin ne şekilde genişletileceğini göreceğiz. Ama bu sefer piyasalarda sanki gerekli kararların alınacağına dair inanış biraz daha artmış gibi hissediyorum. Başından beri hızlı davranamayıp gerekli kararları alamadıkları için, kova ile söndürecekleri ateşi, şimdi hep birlikte sahip oldukları su havzalarındaki sularlarla söndürme telaşındalar.
Ancak bir şeye daha şahit olduk ki o da, gelişmiş Avrupa olarak gördüğümüz ülkelerin bizdeki gibi bazı denetleyici kurumlarının, bu kurumların yetkilerinin olmaması.Bu konuda da yaşadığımız 2001 krizinde bu kurumların kurulmasını sağlayan sayın Kemal Derviş'e teşekkür etmemiz gerekir diye düşünüyorum. Avrupa ise daha şimdi TMSF gibi yetkilendirilmiş kurumları oluşturmaya çalışıyor.
Aslında bilinç altlarında hep uzak tutma, hasta adam görme düşüncesi olmasa, yaşadıkları krizde en çok tecrübe yardımı alacakları ülke Türkiye olurdu. Nasrettin Hoca'nın dediği gibi; '' attan-eşekten düşenin halini ancak aynı şekilde düşenler anlar'' 1994'te kısmen, 2001'de bu krizlerin benzerini tam olarak ve tek başımıza yaşayıp da ayağa kalkmış bir ülke olduğumuz için, bizden çok ciddi yararlanabilirlerdi.
Teknik görüntüler ortada olduğu için, son bir kaç günlük beklenti yazılarımdan çok farklı bir şeyler yazmak istemiyorum. Teknikleri uygun gördükçe öngörülerimi paylaşacağım. Ama bilmek gerekir ki, Destek-Direnç menüsünde verdiğim endeks dirençleri oldukça ciddi dirençler. Kırılması da zor olduğu gibi, eğer kırılırsa devamındaki hareket de ciddi olabilir. En önemli tetikleyici sektör bankalar olabilir. Gerçekleşmelerle kapanan realizeler sonrası nakit kalmanın rahatsızlığına kapılmamak lazım.
Hepinize iyi hafta sonları dilerim.
Aydın Eroğlu
www.borsaanalizci.com