Gördüğüm en zor dönemlerden birinden geçiyoruz sanırım! Gazze'de ateşkes ilan ediliyor. Ama akabinde Trump, Gazze'yi biz devralacağız, Filistin'liler geri dönmeyecek, bölgeyi yeniden inşa edeceğiz diyor.
Suriye'de savaş bitti mi diyoruz, İsrail Şam'a çok yakın bölgelere yerleşme çabasında. Şam'ın dibindeki yerleri bombalıyor. Esad'dan kalma silah mühimmat depoları varmış. Bakıyorum bu bombalamadan bahseden, tepki veren yok.
Ukrayna-Rusya Savaşı bitiyor mu diyoruz! Ama ABD-Rusya görüşüyor, Ukrayna ve AB dahil edilmiyor. Trump, Ukrayna'nın nadir elementleri içeren değerli madenlerinin %50'si ve limanlarının ciddi bir kısmı dahil çok ciddi taleplerde bulunuyor. Tepki veren Zelenski'ye de diktatör başta demediğini bırakmıyor. Putin, barış öncesinde öncelikle ABD-Rusya ilişkileri normalleşmeli yoksa barış da olmaz diyor.
Trump bir çok alana ve ülkeye tarifeler açıkladı, bir kısmını öteledi, ama şimdi de otomotivcilere tarife uygulayacağım dedi. Tarife artışları enflasyonu kıpırdatmaya başladı. Merkez Bankaları enflasyonu düşüreyim diye çabalarken, Trump uygulamaları enflasyonu yukarı çekecektir. FED faiz indirim beklentileri düşerken, acaba faiz artışı yapmak zorunda kalır mı endişesi de oluşuyor.
Bir tarafta savaşlar bitecek mi ümidi belirirken, diğer tarafta İsrail İran'ın nükleer çalışma yaptığı yerleri vurma hazırlığında spekülasyonu ve haberleri yer almaya başladı. ABD, Biden döneminde İsrail'e vermediği tonluk bombaları Trump döneminde İsrail'e gönderdi. Diğer bahsettiğimiz savaşlar bir şekilde bizi de etkilemişti ama, eğer İran ile bir savaş yaşanacak olursa, sonrası için bir şey diyemem ama ilk aşaması bizi ciddi etkileme riskine sahip.
İçeride faiz indirimleri için aylık enflasyon inişine dikkat çeken merkez bankamız faiz indirimlerine başladı ama ocak ayında %5.03 enflasyon gelince aylık enflasyon düşüşü vurgusu kaldırılıp, yıllık enflasyondaki düşme sunuma girdi! Şubat ayı için de %3.5 - %4'ler aralığında enflasyon bekliyorum. Şimdi böyle bir enflasyon gelecek olursa TCMB mart ayında faiz indirimi yaparsa bu ne kadar doğru olur? Pas geçerse de piyasanın morali bozulacak.
Kamu tasarruflarını hala göremiyoruz. Rakamlar hayatımızda gelir kalemlerimiz dışında tüm gider kalemlerimizde iyice kontrolden çıkmış durumda. Neyi satın alıyor, tüketiyorsak fiyatları katlamış durumda. Bu gidişi eleştiren, yanlışları anlatan, tespitlerde bulunan, toplumun sıkıntılarını anlatan siyasi parti liderleri tutuklanıyor, cumhurbaşkanlığına aday olması beklenen belediye başkanları için siyasi yasak da içeren soruşturmalar açılıp, davaya dönüşüyor. Ülkede yüzbinlerce çalışan barındıran TÜSİAD bir sunum yapıp, gidişat hakkında eleştiri ve tespitlerde bulunuyor, bir gün sonra soruşturma başlıyor, başkanı ve yüksek istişare kurulu başkanı gibi üyeleri göz altına alınıp, polis eşliğinde ifadeye götürülüyor. Toplumda yalan yanlış bilgilerle karamsarlık yaymaya kalkmaları da bu gözaltıların nedenlerinden sayılıyor! Şimdi binlerce çalışanı olanların eleştiri ve tespitleri nedeniyle uğradıkları bu durum sonrası, gel de piyasaları yorumla hadi! Her şey iyiye mi gidiyor ki, elbet eleştirmemiz gereken konular da yok mu ?
Çinliler ülkemizde otomotiv, lastik yatırımları yapmak istiyor, ya da belki de bu alandaki ürünlerinizi düşük vergilerle satmak için gelin bizde yatırım yapıp, ülkemizde üretin dendiği için arka arkaya yatırım kararları ve yatırım hazırlıkları açıklanıyor, başlıyor. Ama diğer taraftan neredeyse iki yıldır Tofaş Fabrika'nın Stalentis satın alması bir türlü sonuçlanamıyor. Bu sonuçlansa Tofaş yeni birçok markayı da üretecek ve ihraç edecekken, şu sıra üretim anlaşmaları biten bazı markalar nedeniyle üretim hacmi de düşmeye başladı. Nihayetinde ülkemizin şirketi olarak Çinliler karşısında en azından eşit destek görmesi gerekir diye düşünüyorum. Ama Çinlilerin yatırım kararları çok hızlı sonuçlanırken, Tofaş'ın satınalma süreci bir türlü sonuçlanamıyor. Acaba Koçlarla bir sorun mu var desem, Kalamış Marina ihalesini Koç alıyor. Demek ki, genel bir sorun yok. Ama ne var o zaman?
Ulaştırma sezonu baharın başlaması ile birlikte turizmin artmasının da desteği ile canlanmaya başlayacak. Benim en büyük beklentim havayolu şirketlerinde ve özellikle Thyao'da. Ama Santorini'de yanardağ patlayacak olursa, yaratacak olduğu kül bulutunun ülkemize yaklaşması, zamanında İzlanda'da patlayan yanardağın yarattığı gibi binlerce uçuşun iptaline neden olur mu riskini gözardı edemiyorum. Ama yüzyıllardır patlamamış yanardağ patlar mı-patlamaz mı bunu da bilemiyorum.
Döviz kurları enflasyondan geri kalıyor diye iş adamları eleştiriyor. Özellikle tekstilciler, kurların düşük kalması, maliyetlerin çok artması nedeniyle Mısır başta başka ülkelere gitmeye başladılar. Ama kurlardaki artış enflasyonun üstüne çıkmaya kalksa bu sefer de enflasyondan kurtulma şansımız olmayacağı için tam bir açmazdayız. Bunları yıllardır hep yazıp, uyarmış, enflasyon yüksek iken faizler düşürülürse bu sonuçları yaşayacağımızı hep yazmıştım. Üstüne bir de düşük kurlardan rezervler eritilip, kkm uygulaması da getirilince şimdi eski fabrika ayarlarına nasıl döneceğiz diye çareler aranıyor.
Özellikle kamu tasarrufları, maliye politikaları, adil vergi düzeni, kazanandan muhakkak vergisinin alınması, konutta birden fazla konut alımının artan oranlarda vergiye tabi olması, eğitimdeki kontrolsüz ücret artışının önüne geçilmesi, gıda üretiminin her şekilde teşvik edilip, gıda enflasyonunun önlenmesi şart. Peki bunlar yapılıyor mu?
Daha birçok sorunu sıralamadık bile. Bu ortamda yabancı neden gelmiyor diye sormaya gerek var mı? Hatta daha ötesi, ana hisselerdeki düşüşlere bakınca, mevcut yabancılar da mı satıyor acaba demekten kendimi alamıyorum. Bu sanki yetmiyormuş gibi, bir de halka arzlar aynı şekilde sürüyor. Yani ne desem bilemiyorum.
İşte şimdi gelin de neyi neye göre yorumlayalım, doğruyu nasıl bulalım söyleyin! Çok düşen hisselerimizi alttan ilave alıp maliyet düşürelim mi? Çok düşmüş olan taşıdığımız hisselerimizi ulaştırma gibi beklentili hisselerle mi değiştirelim, yoksa daha da düşmüş filan hisselerle mi değiştirelim?
Bu soruların cevapları inanın kimse için kolay değil. Sebeplerinin bir kısmını yukarıda yazdım. Ben hala ümitsiz değilim. Mart enflasyonu nisan'da açıklanınca aylık enflasyon düşüşü de görülecek. Böylece trend dönüşüne başlayacağız beklentimi koruyorum. Arada enflasyon risklerini hep yazdım ama, diğer dikkat çektiğim yargı ve siyasi konular gibi birçok gelişmeyi ben de yaşamadan olacağını bilemedim ki! Ama şuna da dikkat çekmek istiyorum; demokrasi, adil ve herkese eşit yargı, kamu tasarrufu ve doğru maliye-vergi politikaları çok ama çok önemli. Bunlara uyulursa her şeyin düzeleceğine emin olun. Ama uyulmayan ve sürdürülen hataların ise her alanda bozulmaya neden olacağını da bilin.
Aslında güne başlarken hiçbir şey yazmak içimden gelmiyordu. Ama yazmaya başlayınca, yine kendimi tutamadım. Yine uzun oldu kusura bakmayın. Uyarılarımdaki konular düzelirse, gördüğünüz bu düşük fiyatlar sizi hiç korkutmasın hepsi telafi olur. Hepsinde kayıplar fazlası ile geri gelir. Ama siyasiler, sivil toplum kuruşuşları, akademisyenler ve yorumculardan gelen her tepki ve eleştiriyi bu şekilde kişileri gözaltına alıp, tutuklamaya, sorgulamaya devam edersek, o zaman 9659 - 9562 endeks desteklerinin kırılma riski, kırlırsa da altta dikkat çektiğim seviyelere de düşme riskimiz yüksek olur. Şu an her şeye rağmen bu destekler sağlam duruyor. Henüz tam o seviyelere inmedik bile. Her seferinde üsten dönüyoruz. Ama tam döndük derken bir anda gelen gözaltı, tutuklama haberleri duyunca bunların etkilerine daha ne kadar dayanırız onu da bilemiyorum.
Siyasi ve yargı gerilimleri olmasa yaşanan düşüşler sonrası seri alım öngörülerim gelirdi. Ama benim de moralim bozuluyor. Nereye gidiyoruz endişesi nedeniyle izlemede kalıyorum. Gidişatı görmek istiyorum. Umarım bu günleri de en kısa zamanda atlatırız.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_