Sonuçta tüm topu tüfeği ile kendisine saldırmak isteyen bir batıya karşı, İran'ın ağırdan almasını anlamak lazım. Batı, ABD ve İsrail başta, İngiltere, Fransa dahil İran'a saldırmak için bahane arıyorlar. Bu kadar çok ülkeye karşı bir savaş yaşaması her şekilde İran'ı sınır olarak olmasa bile, ekonomik olarak çok ciddi kayıplara sokacaktır.
Bu nedenle İran her şekilde savaştan kaçınmaya çalışıyor. Ama ABD seçimlerine kadar bunu başarabilecek mi göreceğiz. Çünkü Trump'ın yeniden seçilme riski nedeniyle, seçimlere kadar ABD derin güçleri bölgesel bir savaşı başlatabilir diyordum. Hamas saldırısını bahane edip Filistin'e saldırılar başladı ve Gazze maalesef yaşanmayacak hale getirildi. Şimdi de Lübnan ve İran'a savaşı yaymak isteyen bir İsrail var. Amaç belli, büyük bir İsrail kurmak. Adım adım bu hedefe ilerliyorlar.
İran son olarak, eğer Hamas ile ateşkes yapılırsa misilleme yapmaktan vazgeçerim şartını öne sürdü. Ama bakalım tabii İsrail hazır gerilimi tam da istediği boyuta taşımışken, ateşkes yapmak isteyecek mi göreceğiz. Çünkü Trump'ın seçilmesi halinde, İsrail'e desteği aynı şekilde sürecek olsa da, ABD askerlerini yine Ortadoğu'dan çıkartmak isterse, bölgedeki kazanımlarını kaybetme riskleri olacaktır. Bu yüzden de bugün sonuçlanması beklenen Hamas-İsrail ateşkes teklifinin sonucunu duymamız piyasanın seyri için önemli bir konu.
Umarım bölgesel bir savaşa dönüşen bir sonuç ortaya çıkmaz. Çünkü özellikle dikkat çekiyorum! Kimse bu savaşta sadece İran için risk var diye hafife almasın. Çünkü ana hedeflerden birisi Türkiye'dir diye düşünüyorum. Büyük İsrail'e gidecek ön adım bölgede bir Kürt devleti kurmak, sonra da bunu İsrail'e dönüştürmek. Bu nedenle Irak, Suriye sınırlarında ilan etmek için hazırlandıkları Kürt devletine yönelik ekonomik kaynak yaratan Suriye'deki petrol sahalarının elden gitmemesi için olası bir savaşı bahane ederek, bölgeye iyice çökmek istiyorlar. Çok gecikme ile de olsa bu amacı görüp, engellemeye çalışacak bir Türkiye batının şer ittifakının bir anda hedefi olabilir. Sözüm ona NATO müttefikiyiz. Ama yıllardır her konuda bize karşı net bir ilerleyişi sanırım artık kimse inkar edemez. ABD, İngiltere ve Fransa'nın Yunanistan ada ve karasında oluşturduğu çok sayıda üssün gerçek nedenlerini masumane düşünmemek lazım. Dün medyaya düşen emekli general McGregor'un; ''YPG-PYD'yi Türkiye'ye saldırması için silahlandırıp, teşvik ediyoruz'' sözleri amaçlarının itirafıdır.
Kısacası umarım savaşın yeni bir boyut kazanması engellenir. Yoksa bambaşka gündemlerin içine çekileceğimiz endişem var.
BIST'i Jeopolitik Risklerle Değerlendirmek Lazım!
Eğer jeopolitik riskler devreye girmezse, BIST bana göre sadece düzeltme yapıyor. Bu düzeltmede dün ikinci defa 9700 seviyesi görülüp, sonrasında alım tepkileri geldi. Eğer bu destek kırılmaz ve 10193 seviyesi geçilecek olursa, ikili dip denen bir oluşumun tepkisi ile 10415 gap boşluğunu kapatmaya yönelen bir endeks görebiliriz. Ama bunu başaramaz ve kendisini 9958 üstüne atamayıp, 9700 altına inmesi halinde düzeltme daha alt seviyelerde kendisine destek aramaya kalkabilir. Bu seviyeleri DD tablomuzdaki paylaşımlarımdan zaten biliyorsunuz.
Jeopolitik risk endeks için de çok önemli olacağı için, olası İran misillemesi ve göreceği karşılık ne olur görmeden, veya ateşkes ilanını duymadan tedirgin kalmaya devam edeceğim. Bugün bu nedenle yine izlemedeyim. Öncelikle İran'ın misillemesi konusu netleşmeli diye düşünüyorum. Yoksa düzeltme bitti diyerek seri alımlara kalkıp, bir anda daha sert bir düzeltmeye yakalanabiliriz.
Hepinize sağlık, bol kazanç ve dünya için de mümkün olmadığını bilsem de, kalıcı barış dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_