Anlaşılan o ki, batının gelişmiş ülkeleri dünyayı olumsuz etkilemeye devam edecek. ABD ve AB'den gelen veriler ve haberler yine keyifsiz. Dün ABD'den gelen imalat endeksi dahil tüm ekonomik veriler öncekilerle kıyaslandığında kötü geldi.

   İtalya ve İspanya'nın notlarının indirimi riskleri hala konuşuluyor. İtalya'nın Ağustos ayı boyunca büyük borçlanma ihaleleri var. Her ihale döneminde faizleri yukarı çekiliyor ve piyasalar negatif etkileniyor.

   AB ülkelerinin Yunanistan için açıklamış oldukları ekonomik yardım paketi, sorunun diğer sıkıntılı ülkelere yansımasına mani olmayacak gibi gözüküyor olması, tedirginlikleri arttırıyor.

   Bu olumsuzluk görüntüleri ile AB ülkelerinde yüzde 3'ler civarında düşüşler yaşandı. AB ciddi bir borç yapılandırması yapmadan bu işten kolay sıyrılamayacak gibi duruyor.

   İşte gelişmiş batının borsalarındaki sert düşüşlerin etkisi ile, en büyük pazarı batı ülkeleri olan Türkiye endeksi de olumsuz etkilenmiş durumda. Ama bizdeki düşüşü lütfen AB ülkelerine bakmadan değerlendirmeyiniz.

  Grafiklerde yakın dirençlerin geçilememesi nedeniyle ek önerilerimin gelemediğini biliyorsunuz. Yurt dışında görüntüler biraz daha netleşmeden de, önerilerimin artmasını beklemeyiniz. AB endekslerinde düşüşler sürmeye devam ederse, bizde de yeniden düşük seviyeleri test etmek riski yaşanabilir.

   Tüm bu risklerden ötürü, realizelerle sattığınız hisselerinizin yerine hemen yenisini almaktan kaçınmak doğru olur fikrindeyim.

   Dün Otkar ve Fort Otosan'ın karı geldi. Bugün de Halkb ile bankaların karları gelmeye başlayacak. Özellikle diyebilirim ki, Froto altı aylık bilançosu için oldukça yüksek bir kâr açıkladı. Eğer bu performansını yıl sonu bilançosuna aynı şekilde artarak taşıyabilirse, olası endeks düşüşlerinde gevşese de, fiyat yükselişlerini göreceğimiz bir hisse olabilir. Kısacası bizdeki rakamlar iyi de olsa, dışarının etkisi ile düşüşlerden kaçamıyoruz.

   Türkiye için de dikkat çekmemiz gereken çok önemli bir kıyaslama var!
   Bu da ihracatın ithalatı karşılama oranı! Son günlerde görüyorsunuz ki, ihracatçıların muhteşem ihracat büyümelerinden bahsediliyor. Ama kimse ithalattaki artış oranını ön plana atmıyor. İhracat rakamlarımız gerçekten iyi artsa da, ithalat ihracattan da hızlı artıyor. Bu nedenle de karşılama oranı geçenlerde de yazdığım gibi % 50 sınırına oldukça yaklaşmış durumda. Bu oranın altında, bizde de sorun yaşanır. Bu nedenle ihracatın ithalatı karşılama oranında kur artışı nedeniyle sonraki aylarda düzelmelerin olması bizim için önemli olacak.