Hepinize yeni yılın ilk gününde İzmir'den sevgi,saygılarımı ve kucak dolusu da güneşli ama biraz da soğuk bir hava yolluyorum :)
    Yeni bir yıla nedense yaşlanmış bir duygu içinde başladım:)

    Yeni yılın akşamında dostlarımız ile Aydın Palas' ta güzel bir akşam yemeği yedik. Konuyu yemekten açınca, iyi bir ahçının konu edinildiğini anlamışsınızdır :)

    Evimize gelen arkadaşlarımızdan biri , bir gün evvel çiftiğinden doğal beslenmiş kaz ve köy tavuğu yollamıştı. Perşembe gecesi 03'00'e kadar onları bir güzel haşladım. Cuma akşam da, bolca diş sarımsaklarla ve dilimlenmiş  patates ile birlikte fırına attım. İki saat de öyle pişirdim. Tabii bu arada eşim de bana muhalefet, kendi kremalı tavuğunu yapıyordu:) Eh yani , zaman zaman yemek yapan bir erkek olarak , bir kaç defne yaprağını ve top karabiberleri unuttuğumu sakın kimseye söylemeyin. Çünkü o kadar lezetli yapmışım ki, bu eksikleri farketmemişlerdi:)

      Evde çocuk varsa, yeni yıla erken giriyorsunuz. Çünkü kendilerine hediye alındığını gördükleri andan itibaren, açtırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Neyse , dostlarımıza yaptığım fırında kaz çok beğenildi. Eh ahçıların da en büyük mutluluğu , yaptıkları yemeğin beğenilmesidir. Üniversite yıllarımda ve sonrasında uzun yıllar ailemenden uzak İstanbul'da yaşadığım için, yemek denince neredeyse her türlüsünü yapmayı iyi bilirim:) 

     Saat 22:45 civarı da Çeşme Alaçatı' ya sokak eğlencesine gittik. O da neydi öyle. İnanılmaz bir kalabalık. Yıllardır tv.lerden izleriz Taksim meydanı nasıl kalabalıktır. Aynen öyle bir kalabalığın içine düştük mü ! Üç erkek eşleri ve çocuklarımızı önümüze aldık, küçük kızım omuzumda o kalabalığın tam sahne kurulmuş olan göbeğine girdik ama , girdiğimizden çok daha zor bir şekilde de kalmadan hemen ters istikametten çıktık. Durulacak gibi değildi. Zaten kalabalığı görünce de , neden girdik anlayamadım. 13 yaş grubu çocuklarımızı kıramadık sanırım.

   Saat 23:45 gibi zorla otoparktan çıkıp, bu sefer de Çeşme marinaya gidelim dedik. Tam 23:59'da marinanın önünde park ediyorduk. Havai fişekler ben geldim diye atılmaya başladı. Acaba kim gördü de geldiğimi haber verdi diye düşünmeden edemedim.) .Bir anda herkes kutlamalara başladı çünkü. Ama muhtemelen mahçup olmayayım diye de , kimse yüzüme bakmıyordu:))

   Şans eseri bir yerde biz girince bir masa kalktı ve hemen oturduk. Açık hava, yanda deniz ve tekneler. Çok güzel müzik yapan bir grup ile üç aile yaklaşık 02:15 'e kadar eğlendik. Ama içimizde bir tane muhalefet eden üyemiz vardı. Küçük kızım Ece ( 9 ), omuzuma çıkınca gayet iyi eğlenirken, inince nedense herşeye muhalefet eden biri oluyordu.) Allahtan bol battaniye ile sarılmış bir şekilde uyudu da omuzlarım tutulmadan geceye devam edebildim. 

  Şimdi ben aynı zamanda doğum günü çocuğuyum ya , tabii bizim grup elinde pasta ile gelmeyip, nasılsa orada bulurum demiş olacaklar ki , biri eşim ikisi aramızdan kayboldu. Ancak 15 dk.sonra gelebildiler. Doğum günü olan hep süpriz ile karşılaşmış gibi olur pastasını görünce ya , ama ben bu sefer gerçekten de süpriz ile karşılaştım ! Çünkü her tarafa bakmışlar ortalıkta tek pasta bile yok :)  Eh sonunda top halinde kızartılmış ve üzerine fındık fıstık kırıntıları dökülmüş bir top ( yani büyüklüğünü anlayın diye belirttim ) kızarmış dondurma, büyük bir tabağın ortasına konmuş ve üzerinde dikili bir mumla geldiler.             Anlayacağınız süpriz  doğum günü dondurmamı coşku ile üfledim. Dondurma olduğunu da baştan bilmiyorum. Ufak yuvarlak bir pasta sandım. Pastayı da pek sevmediğim için, üfleyen ben olmama rağmen, yemeyip çocuklara bırakmıştım. Sonradan öğreniyorum ki, aslında pasta değil dondurmaymış ve ben de dondurmayı çok severim.

   İşte biz yeni yıla bu şekilde girdik. İşin aslı hayatın devamı. Yoksa yeni yıl, doğum günü hepsi geçen zamandan adlandırılmış farklı kesitler. Kimilerine göre anlamsız , kimilerine göre de çok anlamlı. Ben iki bayram dışında , diğerlerine çok önem vermem ama artık hayatı çevrenizle yaşadığınız için, kıyısından köşesinden biz de bir yerlerine uyuyoruz. Yoksa önemli olan sevdikleriniz ve dostlarınızla geçireceğiniz sağlıklı bir ömürdür. Uzunu da kısası da kısadır! Gün geldiğinde, bu anlattıklarım hoş tebessüm olur.

   Ben kendimi hep şanslı hissettim. Çevremde her zaman çok iyi dostlarım oldu. İşte bakın şimdi de çok büyük bir borsaanalizci ailem oldu.) 
 
  Hepinize sadece tek bir yıl değil, sağlıklı ve tüm sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz huzurlu ve mutlu bir ömür diliyorum.

  NOT:
  Dün dedim ya , herkesi 1 Ocak'ta siteye bekliyorum diye. Nazara geldik,malesef mesaj ve soru iletimi yapamıyorsunuz. Umarım sorun en kısa zamanda çözülür. ( Şuan sorun giderildi.15:02)

  En içten saygı ve sevgilerimle

  Aydın Eroğlu