Dün konuşan ECB (Avrupa Merkez Bankası) başkanı Mario Draghi; ''gerekirse ek adım atar, tahvil alımının süresini ve alım tutarını yükseltebiliriz'' dedi. Ancak enflasyon tahminini düşürdüğüne de bakarsak, gelişmiş ekonomiler bir türlü istedikleri enflasyonu yaratamıyorlar. Gelişmiş ekonomilerde sıfır faize ve bol paraya rağmen enflasyon artışının olmamasının nedeni ise ÜRETİMDİR! Tükettiğinizden fazlasını ya da en azından tükettiğinizi bile üretemiyorsanız sattıklarınızın fiyatının artması kaçınılmazdır. Bu nedenle de Türkiye, gelişmiş ülkelerin tersine enflasyondan kurtulamıyor.
Üretemeyen, enerjiye bağımlı olan Türkiye ekonomisi cari açık sorunu nedeniyle en ufak bir siyasi baskı, dış bir ekonomik dalga hissettiği zaman ise, hemen kurlarında yükseliş baskısı yaşıyor. Dünyanın ve Türkiye'nin içinde bulunduğu ortamda 7 Haziran'da bir seçim yapmış olmamıza rağmen hükümet kuramayıp da, yeni bir seçime gittiğimiz için derinleşen belirsizlikler nedeniyle kurların üstünde ciddi baskılar yaşıyoruz. TCMB'nın da varlığı ile yokluğu belli olmadığı için, yaşanan kur baskısına karşı gerektiğinde ben varım diyen bir MB güvenini göremiyoruz.
Dünya emtia ve gıda fiyatlarında yaşanan ciddi düşüşler gelişmiş ülkelerde enflasyonun ciddi düşmesine imkan veriyor. Ama maalesef bizde ise artan kur ve faizler yüzünden biz bu emtia fiyat düşüşlerinin halk ve ekonomi olarak yararını göremedik. Hatta dün açıklanan enflasyon rakamlarımızdan gördüğünüz gibi, enflasyonumuzda artış sinyalleri var. Kısacası kendi kapımızın önünü temizlemediğimiz takdirde sıkıntımız sürecektir. En kısa zamanda hükümet kurup, her alanda yapısal reform hamlesini başlatmamız gerekiyor.
Güvercin Draghi'nin Etkisi Kalıcı Olur Mu?
Draghi'nin açıklamaları piyasalarda özellikle de Avrupa borsalarında ciddi tepkiler yaşanmasına neden oldu. Ancak ben önemli olanın bugün 15:30'da açıklanacak olan ABD tarım dışı istihdam verisi olacağını düşünüyorum. Eğer tarım dışı istihdamda beklentinin üzerinde (220 Bin) bir istihdam artışı yaşanır ve enflasyon da aşağı yönlü gelirse, o zaman dün yaşanan borsa yükselişlerinin bugün yerini düşüşlere bıraktığını görürüz. Kısacası şu an için asıl belirleyici ABD ekonomisi ve FED'in faiz kararı beklentileri olacaktır. ABD verileri iyi gelirse, FED'in Eylül faiz toplantısı bitene kadar piyasaların üzerinde faiz artışı beklentisinin baskısı sürecektir. Ama eğer bugün ABD verileri beklentilerden kötü gelirse, bu takdirde FED Eylül ayını da pas gaçer düşüncesi ile yükselişlerin devamının geldiğini görebiliriz. Ben verilerin iyi gelmesini ve bu nedenle de piyasalarda yeniden realizasyonların yaşanmasını bekliyorum.
Aslında yanlış algı yaratılması nedeniyle FED faiz artışından gereğinden fazla korkulduğu görüşümü biliyorsunuz. Ekonomiler düzeleceği için faiz artarsa artacak. Kaldı ki, faiz artış oranı ve artış süreci zaten korkulacak boyutta ve hızda olmayıp, süreye yayılacaktır. Bir an önce FED faiz artış hamlesini başlatsa da, bu korku ile tüm dünya yüzleşse diyorum.
Hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_