Türkiye 2012'de % 2,2 Büyüdü. 2012 başında yapılan ve sonrasında revize edip düşürülen tahminlerin de altında bir büyüme rakamı gerçekleşti. Benim de yıl başında yapmış olduğum 2012 büyüme tahminlerinin oldukça altında bir oran. TCMB'nın yaptığı müdahalaler nedeniyle yaşanan kontrollü bir düşüşten bahsediyoruz. Bu nedenle yıl başında tahminlerde yanılmalar gayet doğaldır.
Krediler hızlı artınca, bunun büyümeyi de hızla yukarı çekeceği ve bu nedenle cari açık seviyesinin kontrol dışında artacağı korkusu ile bu müdahaleler yapıldı. Şu an bakınca yapılan müdahale cari açığın ciddi bir düşüş yaşamasına neden oldu ama, Türkiye'nin bir çok ekonomik gelişiminin de önüne set çekti. Aynı tavrı sürdürmemiz halinde istihdam ve ekonomik alanda 2023 hedeflerine ulaşmak hayal olur. Bu nedenle aynı tutumun devam etmesini beklemiyorum.
Kredilerde Gözden Kaçan Bir şey Var!
TCMB, krediler hızlı büyürse büyümenin artacağını ve bunun da cari açık yaratacağı iddiası ile, banka kredilerini kontrol altında tutmak istiyor. Bunun için de karşılık oranlarını kullanıyor. Ben cari açık hakkındaki teşhis ve tedavi yöntemlerine katılmıyorum. 31/01/2012 tarihli ''Cari Açığın Analizi Yanlış Yapılıyor'' başlıklı strateji yazımda bu konuyu izah etmiştim.
Cari açık üzerinde olumsuz etki yapıyor diyerek, banka kredilerini kontrol altına almaya çalışıyorlar ama peki ya şirketlerin ihraç ettiği tahviller ne oluyor? Sanırım iki yıl evveldi, şirketlere de tahvil ihrac etme izni verilmişti. Dikkat ederseniz, bir çok şirket banka kredilerine baş vurmadan zaten kendi tahvil ihracı ile kaynak ihtiyacını gideriyor. Hem de bu ihraçlar çok ciddi tutarlada gerçekleşiyor. Yani eğer TCMB kredi büyümesinin cari açık yarattığına inanıyorsa, şirket tahvil ihraclarını da mercek altına almalıdır. Tekrar ediyorum; ben yapılan cari açık teşhis ve tedavi yöntemlerine katılmıyorum.
Zirveye Çok Yaklaştık
Bu konudaki teknik düşüncemi bir haftadır yazdığım için biliyorsunuz. Düşüncelerimi aynen koruyorum. Ben şimdilik bu zirve direncinin geçilmesini sağlıklı bulmuyorum. Zirve civarı seviyelerin realize yapılması gereken seviyeler olduğu düşüncesindeyim. Ama eğer zirve yukarı kırılırsa, bu takdirde verdiğim üst endeks hedeflerine göre düşünce değişikliğine dönmemiz gerekir.(Bir kaç günlük yazılarımda bu seviyeleri bulabilirsiniz.)
Birkaç ay öncesinden Mart-Nisan dönemin genel kurullar dönemi olduğuna ve bu nedenle özellikle yüksek bedelsiz potansiyelli hisselerde bu dönemde bağımsız sert hareketler görülebileceğinin altını çizmiştim. Yakın zamanda da bu hatırlatmalarımı yaptım. Bu düşüncemin yansımalarını golts, egeen, goody, bagfs gibi hisselerde görüyorsunuz. Gelebilecek yüksek oranlı bedelsiz kararları ile bu harektlerin devamını görebileceğimiz gibi, eğer bedelsiz kararları çıkmazsa tam tersi düşüşlere de şahit olacağız.
Bugün yurt dışındaki Paskalya tatili bitiyor. Yabancı hacmi artacaktır. ABD'de dün verilerde biraz bozulma görüldü ama, endeksinde çok önemli bir realize yaşanmadı. Cuma günü ABD'de tarım dışı istihdam verileri gelecek. Perşembe günü ise, ECB'nin toplantısı var. Draghi'den bir faiz indirimi gelir mi beklentileri var. Alınabilecek kararlara göre yurt dışı hareketlenmeler görebiliriz.
BİST100'de hisse bazlı hareketlerin yine sürmesini bekliyorum. Ama unutmayın, her yükselen hissede ille de olumlu bir karar çıkmayabilir. Bir kısmı spekülatif hareketler olarak kalacak ve sonrasında sert düşüşleri de görebileceğiz. Bu hareketlerin Nisan sonunda bitmesini beklediğim için, dikkatli olunmasında fayda var. Yüksek maliyetli hisseler sonra sizleri üzebilir.
Aydın Eroğlu
Stratejist
www.borsaanalizci.com