Sevgili Dostlar,
Bu gece 11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayına giriyoruz. Bu vesile ile İslam aleminin Ramazanını kutlarım. Sitemiz sahur saatlerindeki sorularınıza açıktır:)
Günlerin uzunluğu ve çok sıcaklara geliyor olması nedeniyle, oruç tutacak olanlara dayanma gücü diliyorum. Kızartma, ağır yağlı yiyecekler, fazla çay-kahve tüketimi, asitli içeceklerden uzak durmanızı tavsiye ederim. Misss gibi bir köy tavuğu çorbası, ya da yanında zeytinyağda kavrulmuş acı biber eşliğinde güzel bir tarhana çorbası ile açılan neşeli iftarlar dilerim. Sahurda hafif yemekleri tercih ediniz. Ağır yemekler sonrası uyuyamaz ve gün boyunca da mide ekşimesi çekebilirsiniz.
Ancak unutmamak gerekir ki, kim oruç tutuyorsa kendisi için tutar. Bu nedenle özellikle bu ay boyunca çevremize karşı daha sakin, anlayışlı olmak çok daha önemlidir. Oruçluyum o yüzden sinirliyim diye bir mazeret olamaz. Özellikle oruç tutanların kimseyi kırmamaya özen göstermesi gerekir. İftar sofralarınızın kalabalık, neşeli ve bereketli olmasını dilerim.
Çok uzun günler olacağı için lütfen iftar ve sahur arasında yeterli su içmeyi unutmayınız. Vücudun en önemli gıdası sudur.
NOT:
Sizi biraz güldürmeme müsade var mı? Ben güzel bir tavuk suyu (ama köy tavuğu tabii ki) çorbasına bayılırım. İki hafta evvel hafta sonu Kuşadası Davutlar\'a arkadaşlarımıza gittik. İki gün her gördüğüm çorbacıya tavuk suyu çorbası sordum, hiç birisinde yoktu. Geçen hafta da biliyorsunuz Datça Palamutbükü\'nde bir hafta tatil yaptık. Orada da her yere aşeriyor misali tavuk suyu çorba sordum maalesef orada da bulamadım.
Şimdi bu kısmı önemli! Palamutbükü\'nde sitemizin üyesi olan bir hanım arkadaşımız beni tanıyarak, tanışmaya yanıma geldi. Belki isminin anılmasını istemiyor olabilir diye adını kullanmayacağım. Tanıştık. Ayrılırken de, her hangi bir ihtiyaç olursa, bir probem yaşarsanız lütfen bana söyleyin Aydın Bey, burada hemen herkesi tanırız dedi sağ olsun. Onlar da bizim hemen yan masamızda oturdular. Ben laptopum önümde siteyle meşgulüm. Masalar çok yakın, aralarında sohbet ediyorlar. Mecburen konuşmalar duyuluyor. Zaten kimsenin de sakınacağı bir konu yok. Misafir olarak yeğenleri yanlarındaymış ve onlara tavuk suyu çorba yapacakmış. Ben duydum ya şimdi tavuk suyunu, hadi bakalım dur durabilirsen Aydın diyorum, diğer taraftan da kendimi telkin ediyorum. Ayıp çok ayıp diye. Korkudan bir daha kimse kendini tanıtmayacak bana :). Eminim arkadaşımız şimdi bu yazıyı okuyunca, neden söylemedim diye bana sitem edecektir. Önemli değil, Ağustos tatilimi de aynı yerde yapacağım! :)) Yukarıda Ramazan mesajında iftar için tavuk suyu deyince, bu konu aklıma geldi anlatmak istedim.
Biraz gülelim dedik ya, konuyla ilgili geçen yıl bir maduriyetimi anlatayım size, (Bu arada benim ihtiyar halim galiba hiç çekilmeyecek!)
Biz İzmir\'de kızların okullarının hemen karşısında bir villada oturuyoruz. Çocukluğumdan beri Allah kabul ederse Ramazan\'larda oruç tutarım. Açlığa çok rahat dayanırım. Artık büyük kızımda bana eşlik ediyor birlikte tutuyoruz.
Ama işte sonuçta günler uzun olduğu için, iftar yaklaşırken çok acıkmış oluyorsunuz. Yine böyle iyice açıkmış olduğum bir iftar öncesi, kayın validem de bizde. Benim için köy tavuğundan güzel bir çorba yapmış. Çoğunu da üzerinde bir tencere kapağı ile haşlanmış olarak mutfak tezgahının üstüne tabağa koymuş, akşama iftarda kızartırım demiş. Tabii ben görünce görüntüyü, mutluluğum bir kat daha arttı. Tavuğun kızarmış derisini falan da çok severim, daha doğrusu zararlı olan yağlı kısımlar filan hepsini severim diyelim :) Neyse, uzatmayalım meseleyi ki, sizleri fazla sıkmayayım. Mutfaktan bir tangırtı koptu. Kayın validem önden mutfağa hamle yaptık. Sen kısmeti olarak benim tavuğu seçen muhitimizin kedilerinden biri, kalk mutfak camındaki sineklik telini patisi ile aç ve benim tavuğu bir güzel yemeye başla! Bizim tavuk gitti ya şimdi, koca adam ben çocuk gibi yok artık yemem başka birşey diyorum. Eşim gidip alayım bir tane daha hemen yapalım diyor, yok yemeyeceğim diyorum. Bu arada aşıramadığı kısımları da kediye verdik. Neyse sonra sanırım gidip çevirme tavuk almışlardı da sakinleşmiştim. Tabii ben ne yaptım sonra? Mutfak camının telini çerçeveye vidaladım. O çerçeveyi hep aralık görür, kim bunu açık bırakıyor diye sorardım. Halbuki aralık bırakan patisi ile teli birçok kez açan kediymiş. Sonra da bir kaç kez aynı şeyi yapınca anladık. Anlayacağınız bu tavuk konusunda çok muzdaribim :))
Tekrar hayırlı Ramazanlar...
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter;borsaanalizci.com