Barış Pınarı Harekatında ve öncesinde gördük ki, sözüm ona müttefikimiz dediğim batı blokunda yer alan dostlarımız bizi kendilerine müttefik olarak görmüyorlar! Bunu zaten biliyorduk da, iyice su yüzüne çıkmış oldu. 67 yıldır Rusya sınırında NATO'nun bekçiliğini yaptık. Bunun için de çok büyük bir ordu barındırdık. Mehmetçiklerimizi ABD ve NATO istedi diye Afganistan, Somali dahil bir çok savaş ortamına yolladık. Batılı dostlarımız Doğu Blokundan ayrılan ülkeleri AB'ye davet ederlerken, bize binbir bahane ile engel çıkartmaya devam ediyorlar. Suriye'deki gelişmelerde de görüyorsunuz, devlet olan bizi değil de, terör örgütünün unsurları olan yapılanmaları kendilerine müttefik olarak görüyorlar. Bunu utanmadan da açık açık söyleyebiliyorlar.
Peki batılı dostlarımız için sorun ne? Zaten doğu blokunda Rusya'nın peyki olan Suriye'ye harekat yapmamız mı gerçekten? Nihayetinde zaten karşılıklı iki savunma blokunun karşı ülkesinden bahsediyoruz. Suriye'ye bu kadar önem veriyor olsalar, DEAŞ ya da DAEŞ'in ülkeyi harap etmesine göz yumarlar mıydı?
Sıkıntıları çok net. 1990 Körfez Savaşı sonrasında Çekiç Güç ile Irak'ın kuzeyinde başlattıkları özerk yapıyı, Suriye'de de gerçekleştirip, sonra ilk etapta bunları birleştirip daha sonra İsrail'e yaslayacakları, bölgesel bir Kürt devleti kurmayı amaçlıyorlar. Daha sonrasında ise kurulacak olası bu devletin topraklarını İran ve Türkiye'den benzer kopmalarla büyütme hedefindeler.
Barış Pınarı Harekatı'na tüm bu tepkileri, sırf bu düşünceye zemin hazırlamak için oluşturdukları DEAŞ ile bölgede hazırlanan yapıyı bizim bozmamızdan kaynaklanıyor. Kabahatın büyüğü de bizde aslında! Suriye ile ilişkilerimiz iyi iken, batının Suriye'ye müdahale açıklamaları başladığında çok yazmıştım. Sakın buna alet olmayalım diye. Maalesef, biz de nedense iyi lişkilerden bir anda Cuma namazını Şam'da kılma fikrine geçiş yaptık. Yaptık da ne oldu? Bakın bakalım şu an daha mı iyi şartlar ve risklerle karşı karşıyayız?
Neyse konumuz bu değil. Artık iş işten geçti zaten. Şimdi ülke olarak nihayet doğru gördüğümüz gerçeklere göre, doğru hamleleri yapmaya başladık. Bu nedenle de aynı yapı içinde bulunduğumuz ülkelerden inanılmaz tepkiler görüyoruz.
NATO Genel Sekreteri Türkiye'deki savunma bataryaları konusunun yarın savunma bakanlarınca görüşüleceğini ama kararın üyelere ait olacağını söyledi. Aynı zamanda Güvenli Bölge kurma görüşümüzü de görüşecekler. Bizim lehimize kararlar alırlarsa ne ala, yoksa gerilen ilişkiler iyice gerilmeye devam edecektir.
Rusya ile ek S-400 Alımı Açıklaması!
Rus savunma sanayi şirketlerinden Rosoboronexport tarafından yapılan açıklamada, Türkiye ile Rusya'nın ek S-400 alımını görüştükleri ifade edildi.
Bu konu çok önemli bir risk içeriyor! Eğer Türkiye zaten ilk parti S-400'lerin alımında F-35 projesinden dışlanmak dahil, bir çok yaptırım ile muhatap olmuşken, üstüne yeni S-400 alımını da yapacak olursa, ABD hatta NATO ile ilişkiler çok daha sıkıntılı bir boyut alabilir.
Zaten Türkiye'nin mevcut durumda savaş uçaklarını yenileme ihtiyacı var. Mevcut uçakları elden geçirilerek uçuş ömürleri 8 Bin saatten 12 Bin saate ve kullanım süreleri de 2030 yılına kadar uzatılmak isteniyor. Ama nihayetinde bu sürenin sonunda da ciddi bir savaş filosu açığımız oluşacak. Bunu bildiğimiz için, çok önceden ABD ile F-35 projesinde ortak olarak üretime katılmıştık. Ama son gelişmeler ortada. Dostumuz ABD, halen karşı yaptırım açıklamalarına devam ediyor. Hatta daha yeni Dış İşleri Bakanı Pompeo, Türkiye'ye karşı harekata hazırlıklıyız deme cüretini gösterebiliyor.
Kısacası ABD'de bir başkan Trump var, bir de Trump'ın Türkiye'ye sıcak bakmasını istemeyen bakanları, parlamenterler ve Pentagon var. Haftaya Demokratlar yeni bir yaptırım kararını oylatmak hazırlığındalar. Aynı şekilde Halkbank Davası da görülmeye başlandı. Eğer tüm bunlardan Türkiye'yi gerektiğinden fazla rahatsız edecek, özellikle ekonomik ve finansal piyasalarını krize sokacak bir gelişme yaşanacak olursa, Türkiye ciddi karşı hamleler yapmak durumunda kalabilir. İşte ek S-400 alımı görüşmeleri de bunun ön uyarısıdır diye düşünüyorum. Gerilimin sürmesi halinde, devamında Rus SU-57 uçak alımları da gündeme gelir. Böyle bir gelişme NATO'da kalmamızın karşılıklı sorgulandığı süreci başlatır.
İşte tüm bu riskler nedeniyle ek S-400 alımı görüşmeleri konusundaki gelişmeyi çok ciddi görüyorum. Bu karşılıklı bir restleşmenin yansımalarıdır. Ya bir anda böyle bir gerilimin içine düşeceğiz ve tüm piyasalarımız çok olumsuz etkilenecek. Devamında ülke olarak Rusya ve Çin eksenine kayacağız, ya da tam kopma noktasında aklı selim galip gelecek ve hem ABD'den, hem de AB'den gönül alacak hamleler gelmeye başlayacak. Ben pozitif yönde gelişmelerin galip geleceğine inanıyorum. Çünkü aksi halde, Batının Türkiye'siz Ortadoğu'da ve Akdeniz'de eskisi gibi at oynatması çok zor olur görüşündeyim. Bunu da mantıklı olan hiç bir gelişmiş ülke yöneticisinin göze alamayacağını düşünüyorum. Umarım haklı çıkarım.
Piyasalara Yansımaları!
Eğer olumsuz gelişmeleri hakim kılacak gelişmeleri görürsek, yeniden düşüş eğilimine giren Dolar kuru bu sefer 5.93 direncini geçerek daha yukarıda bulunan üst dirençlerine doğru hareketlenir. BİST de, destek bulduğu 93.000 desteğini de kırarak 89.000 - 87.000 - 84 Bin diye alt desteklere doğru düşüşler yaşar.
Türkiye'ye karşı tavırlar olumluya dönmeya başlarsa, ABD'den serbest ticaret anlaşması ve Güvenli bölgeyi birlikte finanse etme yönünde kararlar çıkarsa, AB'den de vize serbestisi gibi, ilişkileri yumuşatacak kararlar duyulmaya başlanırsa, bu takdirde de Barış Pınarı Harekatı ile gerilen ortamda kıramadığımız BİST direnci olan 105.930 seviyesi kırılır ve BİST 114.000 ve üstündeki hedeflerine hızlı bir yükseliş gösterebilir. Döviz kurlarında da çok daha alt desteklere doğru düştüğümüzü görürüz.
Ama bu riskleri bir süre daha yakından takip etmenizde ve piyasalardaki kararlarınızda temkinli olmanızda yarar görüyorum.
Ülkemiz için en iyisinin olması temennilerimle...
NOT: Güne ait ilk beklenti yazım olan ''Rusya İle Mutabık Kalındı!'' başlıklı ilk yazımı da okumanızda yarar görüyorum!
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_