Bu şekilde bilanço değişimlerini her kim ve hangi şirket yapıyorsa benim de güvenimi sarsıyor. Bu nedenle uzun süre bu tip hisselerden uzak durmaya çabaladım. Fakat sonra öyle karlar gelmeye başlıyor ki, ister istemez radarınıza giriyor. Ama sonra bakın, yine benzer baskılar. Size katılıyorum. 

Ama bu duruma SPK'nın da izin vermemesi lazım. Birçok hissede yaşanan fiyatı direk etkileyen çok keskin değişimler ve gelişmeler, bu gelişmelerin açıklanması öncesinde hisselerde görülen ekstra satışlar ya da alımlar sonrası o yönde gelen haberler insider denen ve suç olan suistimallerin birileri tarafından bir şekilde yapıldığını gösteriyor. Bu tarz suistimaller o kadar çok arttı ki artık, bazen sadece tekniklere bakıp, bilançoları seçimler sonrasına kadar dikkate almamak mı lazım diye düşünüyorum. 

Para kazanıldıkça faaliyet alanı bu kazançları kapsayacak kadar büyümeyebilir. O zaman şirketler yeni ve karlı olacağını düşündükleri alanlarda yeni yatırım kararları alabilirler. Yani eğer sınırlı alanlarda faaliyet yapması gerekli olan imtiyaz hakkı devri verilmiş bir şirket değilse, serbest şekilde her alanda yatırım yapmaları sorun değil. Gayet doğaldır. Yeter ki, bu yatırımlar karın ve öz kaynakların dahda büyümesi için olsun. 

Ben asıl sorunun sektörde birçok şirkete fazla tahsilat ile ilgili geri ödemeleri yönünde verilen ceza-kararlar olduğu görüşündeyim.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_