Soru - Cevap (Egitimsiz bir ülke)

  •  A 
BU*** TA*** 18.05.2021 09:28
Konu / Hisse Kodu: Egitimsiz bir ülke
Merhaba hocam son zamanlarda çok karamsarım , malesef yönetenler eğitime hiç değer vermek istemiyor. Bunun sonucunda ülkede ne ekonomi iyi gidiyor ne hukuk ne adalet. Sizin sayenizde bazı hisselere giriyoruz kazanç sağlıyoruz tesekkurler ama bu kazançların sonu durmadan enflasyon vergi seklinde dolaylı bir sekilde alınıyor. Yaşım 32 ama öyle bir hale geldim ki gelecek icin malesef pozitif hiç bir şey göremiyorum. Bu sekilde de düzeleceğini hiç sanmıyorum.
Cevap 18.05.2021 11:54

Ben doğruları kimin yaptığına bakmadan söylemeyi tercih eden biriyim. Tabii aynı şekilde yanlışları da söylerim. Maalesef iktidar 2008'e kadar gayet iyi giderken, sonrasında balyoz, ergenekon, şike, gezi, fetö dahil her alanda çok ama çok kötü bir sürece girdi. Bunlara döviz bazlı, sorgulanmayan, sözüm ona yap işlet modeli denen ama devlet yolcu garantili ödeme sistemi olan ihaleler de dahil.

Liyakatın sıfır olduğu, eğitimin tarumar edildiği, dinin getirildiği hal ile insanların dinden soğutulup, gençlerin deist olmasına neden olunduğu bir süreç yaşıyoruz.

19 yıldır tek başına iktidar olan bir parti ve tek hakim bir lider var fakat, geldiklerinde mevcut olan enflasyon, cari açık, işsizlik, büyüme sorunu, katma değerli üretim eksikliği, doğrudan yatırım, eğitim, yatırım, rüşvet, mafya ilişkileri, yurt dışı ilişkilerde yalnızlık, yüksek faiz vb. aynı şekilde artarak sürüyor. Dünyada 2008 mortgage krizi ve 2020 pandemi krizi esnasında inanılmaz bol ve faizsiz para bolluğu yaşanmasına rağmen, biz bunu sorunlarımızı çözmek için inanılmaz bir finans imkanı bulmuş iken, maalesef yanlış harcama politikaları ile bunları kullanamadık. Hatta hatta dünya petrol fiyatları bile inanılmaz düşüş yaşamışken tüm bu fırsatları kullanamadık.

Ama eleştiriye kalkınca, tüm bunların suçunu muhalefete atan bir tutum görüyoruz. Maalesef medya tek bir görüşe hizmet eden halde çok uzun süredir. Ülkede demokrasi, yargı hak getiri bir durumda. İşte görüyorsunuz son dönem ortalıkta dolaşan ve adına suç örgütü lideri denen kişilerin yayınladıkları video içeriklerini. Bir Allahın kulu cumhuriyet savcısı yok mudur ki, ya arkadaş siz gelin bakalım bunlar için bir ifadelerinizi alalım desin! Bana kimse, suç örgütü liderlerinin dediklerine mi itibar edeceğiz demesin! Bu ülkenin genel kurmay başkanlığını yapmış, ordu komutanlıklarını yapmış şerefli onlarca rütbeli komutanlarımız PKK'nın elebaşlarından Şemdin Sakık'ın gizli tanık ifadeleri ile açığa alınıp yıllarca yargılanmadan hapis yattılar. Şu an videoları dolaşan kişiye de parti mitingleri yaptırıldı. Yanlışlar için tepki veren akademisyenler için kanlarında boğulacaklar denirken bu insanlar muteberdi de, şimdi ters düşünce mi kötü oluyorlar? 

FETÖ için yıllarca yurt içinde ve dışında okullarının açılmasına, finans kurumlarının açılmasını destek verildi. Sonra ise kalkıp FETÖ terör örgütü deniyor. Şimdi normal bir vatandaş ilgili bankasına neden para yatırmış diye sorgulanabiliyor. İyi de, bu bankaları destekleyen siyasiler bu örgütü anlayamamışsa, normal vatandaş nasıl anlayacaktı? Siyasiler aldatıldık diyerek işin içinden çıkıyorlar. Böyle bir ülke olur mu?

Şuan cumhurbaşkanının çevresine bir bakın, finansal baş danışmanı, iç işleri bakanı, başkan yardımcısı Kurtulmuş, tüm hepsi öncesinde cumhurbaşkanı ve parti için neler diyorlardı. Ama şimdi kendi deiklerini unutmuş, eleştiri yapanları vatan haini ilan ediyorlar. 

Bir tane ülke kalmadı iyi geçindiğimiz. Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı olarak oratalarda gezindik. Ama şimdi bir tane Ortadoğu ülkesi yok bizimle iyi olan. Bilakis hepsi İsrail ile gayet iyi ilişkiler içindeler.

Irak, Suriye parçalandı, bir sürü ülkenin askerleri yanı başımızda cirit atıyor. Peki çoğuna biz sebep olmadık mı? Kobaniyi kurtarsınlar diyerek, Kuzey Irak'tan peşmergeyi törenle sınırımızdan Suriye'ye geçsinler diye izin vermedik mi? Şu an törör örgütü lideri dediğimiz ve bence de öyle olan PYD'nin lideri Salim Müslim'i kim bilir kaç kez ülkede ağırlamadık mı? Peki o zaman bu adamın kime hizmet edeceği belli değil miydi ki, şimdi tüm suçu ABD'ye atıp biz masum ama sadece kandırılmış oluyoruz?

Kusura bakmasın hiç bir okurum ve üyem. Ülke hepimizin. Gelecekte hepimizin olsun, çocuklarımız daha iyi bir ülkede yaşasın istiyorsak, bu anlattıklarımı parti taraftarı gözü ile değil, gerçekçi olarak okuyup, değerlendirin. Tüm bu yazdıklarım aynı şekilde gerçekleşmedi mi? Devlet içinde paralel yapılanma var diye muhalefet, hatta Aziz Yıldırım bile''ne şikesi kardeşim, devlet elden gidiyor!'' diye uyarırken, ilgili bakanlarımız buna kargalar güler demediler mi? 

Tek anlamadığım Bahçeli, onlarca söylediği söz ve iddilar ortada iken ne değişti de böyle bir değişime uğradı inanın bunu çözemiyorum. Ama bakın ben hiç bir kişisel yargıda bulunmadım en başından beri, sadece yaşananları tespit ettim. Eğer bunlar olmadıysa, benim aklımda yanlış kaldıysa söyleyin. Ülkede 17-25 aralık oldu, öncesinde her şeyi ile savunduğumuz savcı ve hakimler bir anda terör örgütü üyesi oldular. Aslında gerçekten de öyleydiler, ama ne zamanki kendilerine dokundular ozaman suçlu bir örgüte hizmet ettikleri görüldü. Peki o vakte kadar onca suçsuz ve devlete hizmetle ömrünü vermiş kişilerin hakları da helallik istenerek mi iade edilecek?

Neyse, bu konular bir dokun bin ah işit cinsinden. Ama herkes bilmeli ki, ülke 19 yıldır tam yetki ile ve tek bir iktidar tarafından yönetiliyor. Günahı da sevabı da varsa bu iktidara aittir. Dua edelim de, dünya mortgage ve pandemi krizlerini yaşadığı için faizsiz para bolluğu vardı. Eğer bunlar yaşanmasaydı çok daha önce çok daha derin finansal, ekonomik krizlere girerdik.

Daha söyleyebileceğim dünya kadar tespit var. Ama ben ümitsiz asla değilim. Tüm bunlara ve kötü yönetime rağmen bu ülke hala ayakta duruyorsa, doğru bir yönetim halinde çok hızla toparlanacağımıza eminim. Kendimi bildim bileli oruç tutarım. Devlet ile din işlerinin birbirinden ayrı olması gerektiğini savunan laik bir anlayışa sahibim. İşte buyurun aksi durum nelere neden oluyor işte görün. Eğer dini yapılanma orduya ve devlete nüfus ederse, o zaman orada liyakata değil, biat sıralamasına bakılır. Biat kültürü olur. Yanmayan kefen satarlar, dini bu şekilde yerlere çalarlar. Din ile insanları aldatıp, sömürürler. Ya bırakın allah aşkına kul ile Allah arasına girmeye gerek var mı. Ama kabahat buna izin veren bizlerde de var. Bizler de suçu sadece başkalarında aramayalım.

Şimdiye dek tüm bunlar medya tekeli yüzünden dile getirilmediği, bambaşka bir dünya gösterildiği için, biz en büyük bizim edalarıyla yaşıyorduk. Ama maalesef mandemi esnafı, çiftçiyi, işçiyi, emekçiyi vurunca, çark bozulmaya başladı. Gerçeklerin ne kadar acı olduğunu görür olduk. 

O nedenle yine demokratik şekilde bir sandık kurulduğu zaman bir tek oyun ne büyük sorumluluğu olduğunu herkesin düşünmesi lazım diyorum! 

Türkiye'ye olan inancınız sakın bitmesin. Öyle önemli bir ülkeyiz ki, jeopolitik olarak bizi bizden başka kimse yıkıp, parçalayamaz. Ama kendi elimizle maalesef her şeyi yaparız. Ülkeyi faizleri eleştire eleştire döviz cinsi borç batağına soktuk. Ama bakın ne faiz ne enflasyon bir türlü düşmüyor. Ayıp artık, dünyada enflasyon ve faiz kalmadı. Ama biz kaynakları üretime, bilime, teknolojiye, katma değerli üretime, istihdama harcayacağımıza, devlette temsilde tasarruf olmaz sözleri ile harcarsak, inşaata mevcut faizlerin bile altında kamu bankaları ile kredi dağıtır sonra da vadesi gelince o ödenmeyen kredileri yapılandırma adıyla öteletirsek, gerçekten vadesi gelen dış borçları ödemek için döviz işte aynen de böyle yükselir.

Tüm bunlara bakıp, hala maliye ekonomi politikalarını doğru uygulayamadığımız için, dünyanın petrole ödediğinin, arabaya ödediğinin, telefona ödediğinin üç katını ödeyen bir halk oluruz. Bu kadar pahalı bir eğitim sistemi, benzin, elektirik, araba fiyatı olan ülke var mı? Ama bunu o ülkelerin satın alma gücü ile karşılaştırarak inceleyin.

Sizin önünüzde daha nice güzel yıllarınız olacak inşallah. Ben 36 yaşında iken iktidar değişti. Şimdi 55 yaşımdayım. En verimli yıllarım geçti gitti. Bundan sonra çocuklarım dahil gençler için geleceği iyi olsun diye istiyorum.

Ama tüm bu yaşananlar herkese ders olmalı. Göreceksiniz ülke seçimler sonrasında nasıl hızlı bir kalkınmaya geçecek. Yeter ki, demokrasi çalışsın ve seçimler günü gelince, hatta erken yapılsın. Ama bu muhalefet maalesef hala tüm bunlara rağmen oyunu arttıramıyorsa, ne denli kötü anlayın. Fakat bu önemli değil. Bu ülke büyük bir nüfusa sahip, daha nice insanlar çıkar ülkeye hizmet eder, ülkenin önündeki engelleri bir bir kaldırır. Belki biri de siz olursunuz. Sakın yılmayın. Yaşanacakmış, yaşadık. Ama karanlığın en yoğun olduğu zaman, aynı zamanda aydınlığın da başlayacağı zamandır. 

Bir iyi yan var! 1994 ve 2001 krizleri de çok kötü idi. Ama ozaman şirketlerimiz de çok kötü ve hazırlıksız idi. Şimdi ise, önemli bir çok şirketimizin yaşananlara karşı kendilerini korumayı başarmış durumdalar. Bir de doğru yönetim başlarsa inanılmaz bir büyüme ve gelişme yaşarız. Ben bundan kesinlikle eminim.

Ama benzerlerinin bir daha yaşanmaması için, partiler yasası da değişmeli. Belediye başkanları, millet vekilleri, genel başkanlar delege oyları ile değil, tek bir liderin tercihi ile değil, sayısı menfaat ile etkileyemeyecek kadar çok parti üyeleri tarafından seçilmeli. Yoksa her şey kötü iken, parti sandıktan çıkamazken, liderler kendi seçtikleri 1.200-1.300 delege oyu ile tulum çıkartır yeniden seçilirler. İktidarın zamanında getirdiği üç dönem kuralı, ya da ABD'deki gibi iki dönem arka arkaya seçilebilme sınırı bizde de olmalı ki, iktidar olanlar bir süre sonra iktidar hırsına kapılıp, koltuğu bırakmamak için her yolu denemesinler. İktidarın hizmet için olduğunu ama muhakkak bir süre sınırı olduğunu bilsinler. Böylece yenilere ve gençlere de yol açsınlar.

Kimseye biat etmeyin. Kimseye körü körüne bağlı olmayın. Doğrunun yanında olun. Doğru bildikleriniz yanlışlara sapınca terketmesini bilin ki, bunun olacağını bilenler doğruları yapmaktan vaz geçmesinler. 90 Milyon'a yaklaşan çok büyük bir ülkeyiz. Her zaman bu ülkeyi hakkı ile yönetecek yeni insanlar çıkacaktır. 

Nereden söylediniz bu sözleri. Yıllardır en üzüldüğüm noktaya değindiniz. Kendimi tutamadım bir türlü. Bu kadar uzun yazı mı olur Allah aşkına. Siz bile pişman olmuşsunuzdur okurken, nereden açtım bu konuyu diye:))

Tekrar ediyorum, amacım kimseyi kırmak, küstürmek değil. Sadece olan biteni sadece tespit etmek istedim. İçinde kendi yorumum neredeyse hiç yok. Yaşananlar aynen böyle olmadıysa o zaman ben yanlışım. Özür dilerim. Ama artık ekonomik olarak herkesin canı yanıyor. 

Ben herşey çok güzel olacak diye sözümü bitiriyorum. Umutsuz yaşanmaz. Sakın umutsuzluğa düşmeyin.


    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_