Aslında bu sorunun cevabı hakkındaki görüşümü sabah yazımda yazdım 1.318'e doğru bir satış dalgasının gerçekleşmesini daha güçlü buluyorum diye. Şu an sabahki uyarım oldu maalesef. TL ve Dolar bazındaki daha altlara denk gelen teknikleri de az önce paylaştım.
Her zaman söylediğim bir şey var! Doğrular yapılır, ülke iyi yönetilir, enflasyon, üretim, faiz, israf şeklindeki kamu harcamaları engellenirse, ülkede refah patlar, dertler değişir, borsa gördüğü en yüksek seviyelerin de çok üstünü görür. Ama kötü yönetmeye devam edersek, yıllardır açıkladığımız enflasyon, maliye, büyüme, bütçe, üretim, cari denge, yatırım, istihdam, eğitim, hukuk, demokrasi, yargı, cemaatlerin bu denli her yerde olması, laiklik, ordunun cemaatlere bu şekilde açılmış olması böyle sürerse, dünyanın yüz yıldır uyguladığı ekonomik kuramları yeniden yaratmaya kalkarsak, o zaman da dibin dibi olur.
Benim yaşlarıma yakın olanlar daha iyi bilirler, 1994 ve 2001 krizlerinde bundan da büyük düşüşler yaşadık. Gözünüzü korkutmak için yamıyorum. Arclk, toaso gibi hisselerin 10-13-15 li fiyatlardan 90krş'lara indiğini biliyorum. Bankalarımızın yarısı batmıştı. 70 Milyar Dolarlık finansal kriz yaşamıştık. Ki, GSMH 200 Milyar Dolar civarındaydı. Yani bu rakam üzerinden o zamanki 70 Milyar Dolar'ın karşılığı şu anki 702 Milyar Dolar'a inmiş GSYH'ya göre 245 Milyar Dolar'lık bir rakamı ifade eder.
Ama sonrasında bankaların rasyoları sağlamlaştırıldı, merkez bankası özerk oldu. Güçler ayrılığı prensibi güçlendirildi, demokrasi ve hukuka olan güven kararlarla arttırıldı. Sonrası işte yine geri döndük. Herşeye tek kişinin karar verdiği bir yönetim biçimdeyiz. İki yılda 4 MB başkanı değiştirildi. Bu denli döviz açığı olan bir ülke olmamıza rağmen, çok büyük alt yapı yatırımları sözüm ona yap işlet devret dedikleri ama aslında ilgisi olmayan arada bir takım taahhütlerle özel sektöre dövize endeksi şekilde ihale dildi. Bunlar kaça yapıldı, maliyetler ilk ihale anında kaçtı, gerçekleşmeler ne oldu, taahüt gereği garanti ödemeler ne kadar bunları sorgulamak bile yasak olan bir sisteme geçtik. Her alanda kamusal tasarruf yapılması gerekirken, tam tersine son hızla harcayan bir sistemdeyiz. Ülkenin doğusunda, güneyinde, her yerinde yeni saraylar yapıyoruz. Uçaklar, inanılmaz paralarla araçlar her şeyi almaya devam ediyoruz. Temsilde maliyete bakılmaz diyoruz da bunları yapıyoruz. Ama dünya devi Almanya'nın başbakanı mütevazi bir konutta yaşamını sürdürüyor. İki araçlık koruma ekibi ile işine gelip gidiyor. Ülkesinde pandemi de sıkıntı çeken tüm vatandaşlarına mali yardım yapılıyor.
Eleştiri yapan, sorgulayan, yanlış diyen AYM bile olsa, çok sert tepki gösteriliyor, insanlar karşı görüşleri nedeniyle vatan haini, terörist ilan ediliyor. Toplum bu kadar gerilirse, bundan iyi sonuç beklemek maalesef sonuç vermiyor.
Defalarca OVP, YEP, adı artık o an neyse reform paketleri açıkladık. Hangisi tuttu? Hiç birisi. Böyle olunca da artık inan kalmıyor. Güven zedeleniyor. Büyüme her zaman inşaat sektörü ile yapılmaya çalışılıyor. Yıllardır yazıyorum, inşaata değil katma değerli üretime, doğrudan yatırımlara, cari açığı azaltacak projelere, ara mal üretimine özel düşük faizle kredi finansmanı sağlanmalı diye. Ama biz gidip konuta 0.64 faizlerle kamu bankaları öncülüğünde kredi saçıyoruz. Hatta işi ziraat olan bankamıza bile konut kredisi verdiriyoruz. Sonuçta tarım ve tarım fiyatları ortada.
Ne diyebilirim ki. 29 yıllık profesyonel, 32 yıllık piyasa emekçisi olarak tüm bunları gördükçe çok üzülüyorum. Tam diyorum ''hah şimdi doğru bir karar alındı, devamı gelir inşallah'' diye. Ama sonra doğru yapılan ters yüz ediliyor.
Bunları hep yazıyorum uzun zamandır. Sonra ne oluyor? İşte bu oluyor. Piyasa yerli yabancı ya bu kadar da olmaz artık deyip, tüm desteğini çekip, nakite dönüyor. Ama nakite dönerken de döviz olarak bunu yaptığı için, o da ekonomiyi zora sokuyor.
Umarım artık bunlar sona erer ve doğru kararları almaya başlarız. Yukarıda 2001 krizinde dikkat çektiğim 0.90 TL'ye inen o hisseler sonraki iki yılda bu düşüşleri telafi ettikleri gibi çok daha üstüne çıktılar borsadan sıfırlar attık. Ama doğrular yapılmaya başlandığı için o sıfırlar atıldı. Şu an ise maalesef her alanda yanlış yarışındayız.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_