Pazartesi günü Suriye'de rejimin düşmesi coşkusu fazlası ile satın alınmıştı. Dün ise bana göre bu ilk andaki abartının realizasyonlarını yaşadık. Bu durum sürebilir. Henüz, Suriye'de nelerin olacağı konusunda bir netlik yok. ÖSO güçleri PKK/YPG'yi Türkiye için stratejik risk yaratan yerlerden çıkartıyor. İsrail Suriye'nin tüm önemli askeri, istihbarat, askeri araştırma, kara hava savunma sistemlerini, füze-silah-mühimmat depolarını, tapu dairelerini, önemli alt yapılarını vuruyor. İki gün içinde bu tarz 350'ye yakın hedefi vurdu. Aynı zamanda askeri işgal denebilecek şekilde Suriye'nin içlerinde ilerliyor. Netanyahu; Muhalifleri karşılık verirlerse çok sert bedel ödetiriz diye tehdit ediyor. Buna karşılık ise, muhaliflerden İsrail'e karşılık verildiğini şimdilik görmüyoruz.
ABD yetkilileri Türkiye'nin PKK/YPG endişelerini anlıyoruz ama biz de YPG ile ortak çalışmamıza önem veriyoruz diyor. Kısacası Suriye için henüz belirsizlik sürüyor. Öncelikle oluşan sisin dağılıp, görüş açısının netleşmesi lazım.
Sanayi Ekim'de aylık bazda %0.9, yıllıkta %3.1 daraldı. Zaten uygulanan para politikaları nedeniyle bunun yaşanmasını bekliyorduk. İki aydır bu beklenti artarak yaşanıyor. Lakin Suriye'de beliren durum, eğer durulur ve ülkenin yeniden imarlaşması başlayacak olursa, 2025 yılı ikinci çeyrek ya da ikinci çeyrek sonrası büyüme verileri tam tersi durum içerebilir. Trump'ın göreve gelince Rusya-Ukrayna savaşını bir günde bitiririm beklentisi de bizim için çok önemli! O savaş bitecek olursa, Ukrayna'da çok daha büyük bir savaş yıkımı var. Savaşın hasarlarının giderilmesi ile ilgili başlayacak yeniden imarlaşma faaliyetlerden Türkiye çok büyük yarar görür. Bu durumda 2025 yılı için sanayi büyümesi beklentilerinde bir anda artışlar yaşanır. Bir ülkenin tümden imarlaşması demek sadece cam, çimento, demirçelik, yani inşaat sektörü ile ilgili değildir. Aklınıza üretim olarak ne geliyorsa her alanı ilgilendirir. Sadece ilk anda belki inşaat sektörü öne çıkar ama sonrasında tüm sanayi pozitif etkilenir.
İşte bu potansiyel nedeniyle dün gelen yıllık %3.1 Ekim sanayi daralmasının sonraki aylarda da devamını göreceğiz ama bunun çok kalıcı olmadan 2025 yılında hızla düzeldiğini görebiliriz. Yeter ki savaşlar bitsin, yeni ve daha büyük savaşlara dönmesin.
İşte bu yazdıklarım nedeniyle BIST'de şimdilik izlemede duruyorum. Seans öncesi tekniklere göre değil de, seans içi gelişmeleri görüp sonrasındaki tekniklere göre paylaşım yapmayı daha tedbirli görüyorum. Bu nedenle teknik paylaşımlarımı azalttığımı görüyorsunuz. Lakin yine de teknikleri alım için uygun gördüğüm hisselerde yeni alım öngörüleri verebilirim. Bunları değerlendirirken, yukarıda dikkat çektiğim belirsizlikleri ve riskleri bilerek kararlarınızı alınız.
BIST dün 08.52'de paylaştığım teknik olarak 10098'de kalan ilk gapini kapattı. Bir altta 9965 gap boşluğu da bırakmıştı. Bunu da kapatmayı deneyebilir. Çarşamba gününün kredi işlemler nedeniyle satış baskılı bir gün olduğunu düşününce bu risk var. Gördüğünüz gibi geride bırakılan gapler sadece yukarıdaki seviyelerde değil, alt fiyat seviyelerinde de oluşabiliyor. Ama her şeye rağmen pozitif ayrışma yapan hisseler de olacaktır. Ayrıca, ben düşüş değil, yükseliş trendinin sürmesini bekliyorum. Sadece Suriye rejiminin düşmesi nedeniyle yaşanan köpük alınıyor. Sonrasında yönün yeniden yukarı doğru ivmelenmesi görüşüm değişmedi. Savaşların bizi de içine çekecek şekilde büyümesi görüşlerimi değiştirip, beklentilerimi öteler.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_