Dün güzel bir borsa haftasına başlamıştık. Tam da hisselerde dirençler kırılmaya başlıyordu ki, bir anda Bakan Mehmet Şimşek açıklamalar yapmaya başladı. Borsa konusunda ''bu pakette yok ama bir sonraki pakette borsa vergisine çalışıyoruz. İşlem vergisi değil, kazanç vergisi olacak'' deyince, güzel başlayan hafta bir anda satışlarla bozulmaya başladı.

Hafta sonu Kayseri'de Suriye'li bir sığınmacının, açıklama doğru ise yine 5 yaşındaki Suriyeli bir çocuğu taciz ederken yakalanması sonrası bir anda kontrolden çıkan olaylar yaşamaya başladık. Zaten birikmiş birçok nedenden ötürü kontrolsüz sığınmacılara tepki oluştuğu için, taciz olayı sonrası Suriyelilerin evleri, iş yerleri, araçları yakılmaya başlandı. Kayseri bir anda kontrol edilemeyen bir tepki görüntülerine sahne oldu. Valilik, emniyet olayları uzun bir süre kontrol altına alamadı.

Aslında gayet haklı, tacizciye karşı başlayan tepkiler, bir süre sonra kontrolsüz şekilde ayırım yapmaksızın sığınmacılara ve onların sahip oldukları varlıklara yönelince iş çığırından çıkarak, çok tehlikeli bir boyut aldı.

İşte dün seans başı yükseliş esnasında, Mehmet Şimşek borsaya vergi konusunda açıklamalarla borsanın yönünü değiştirdiği anda, alımlar yerine satımlar gelmeye başlamışken, üstüne bir de Suriye'de bizim askeri kamplarımıza, Türk tır ve araçlarına, Türk Bayrağına karşı saldırılar başlayınca, bunların görüntüleri servis edilip, bizim PKK ve İŞİD'den temizleyip, Suriyeliler huzurla oturabilsinler diye Türk askeri ile korumasını yaptığımız sınır ötesi bizim kontrolümüzde olan bölgelerde direkt Türkler hedef alınan bu görüntüler yayılınca, borsada devre kesiciler çalışmaya ve yayılmaya başladı. Hatta bir ara bizim Esad güçlerine ve PKK'ya karşı, desteklediğimiz, silah ve mühimmat verdiğimiz ÖSO ile Türk Silahlı Kuvvetleri çatışıyor haberleri de düşünce, borsadaki kayıplar daha da hızlandı.

Herkesi İtidale Davet Ediyorum!
              Tacize herkesin tepki göstermesi gayet normaldir. Ama bunu yapan bir Türk vatandaşı olsaydı, tepki verenler gelişi güzel hedef gözetmeksizin etraftaki evleri, araçları, iş yerlerini yakacaklar mıydı? Tabi ki hayır. Tepkilerini suçu işleyen kim ise ona ve onunla ilgili olabilecek yerlere göstereceklerdi. Ki, bunu bile yaparken hukuk çerçevesinde yapmak doğrudur. Ama Kayseri'deki taciz olayı sonrasında, bir anda sığınmacılara ait olan her şey hedef oldu. Bu doğru değil. Herkesin soğukkanlı olması lazım. İşlenen suçu genele yansıtmaya kalkmak çok yanlış, hukuksuz ve risklidir. Kayseri'de tacizle ilgisi olmayan sığınmacılara ve onlara ait yerlere verilen tepkiler provakasyon yaratmaya çok açıktır. Nitekim tam da bu oldu. Dün Suriye'de benzer şekilde bizim insanlarımıza, varlıklarımıza, araçlarımıza, kamplarımıza ve bayrağımıza saldırılar yapıldı. 

Kontrolsüz tepkilerle tam da bölgede Kürt Devleti kurmak, sınırımızda birçok ülke dahil, bizden de toprak koparıp, önce Kürt devleti kuracağım bahanesi ile sonrasında büyük İsrail kurma amacında olan sözde batılı dost(!) ve müttefiklerimizin ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Nitekim birkaç gündür Kayseri ve dün de Suriye'de yaşanan tablo tam bu amaçlarına hizmet etti.

Kontrolsüz sığınmacıları istemeyebilirsiniz. Ben de istemiyorum. En kısa zamanda ülkelerine gönderilmelerini isteyebilirsiniz, ben de istiyorum. Kendi memur, işçi, emekli insanımız açlık sınırı altında perişan iken, hala her yerden gelmeye devam eden kontrolsüz sığınmacılara milyarlarca Dolar harcanmasına karşı olabilirsiniz, ben de karşıyım. Ama bunu Kayseri'de gösterilen tepkilerle yansıtmak çok tehlikelidir. Sayısını bile tam bilemediğimiz, ama en az 5-6 Milyon sığınmacının olduğu ülkemizde, bu sığınmacı sevgisinin ne gibi riskler taşıdığını umarım siyasilerimiz de artık görmüşlerdir. İçlerinde sadece %10 askeri, terörist ülkemize sızdırılmış olsa, tam da böyle olaylar bir anda ülke genelinde tüm sığınmacıların olduğu yerlerde şiddet tepkileri başlatılan bir anda bu olası sızmalar var ve harekete geçirilirse neler olabileceğini düşünün! Eğer ümmetçilikle devlet yönetilebilseydi, 600 yıl hüküm sürmüş Osman'lıyı arkasından hançerleyip, ilk terk edenler Araplar olmazdı. 

Bu nedenle ülkeyi yöneten hangi iktidar olursa olsun, en kısa zamanda sığınmacıları kendi ülkelerine göndermenin yolunu açmalı ve geri gönderme sürecini başlatmalıdır. Bunu Esad ile görüşerek mi, yaparız, yoksa görüşmeden mi bu sadece bir detay. Ama sığınmacı politikasının en kısa sürede değişmesi ve bir an önce kontrollü bir şekilde geri gönderilmeye başlanmalılar. Yoksa, şu anki nüfus sayıları ile bu riskler varken, 5-10 sene sonra aradaki doğumların etkisi ile demografik yapı bozulur. Özellikle başta Hatay gibi sınır şehirlerimizin sınırlarımızdan koparılmasına yönelik provakasyona açık gelişmeleri kontrol edemez hale geliriz.

Kısacası demem o ki, bundan sonra da olası benzer taciz ve olaylar yaşanacak olursa, tepkilerinizi kimseye kullandırmayın. Olması gereken alan ve kişi ile sınırlı tepki vermek her zaman doğrudur. Ama asıl tepki her zaman seçim sandıklarında verilir. Seçim günü geldiğinde tüm bunları düşünüp, oyunuzu buna göre kullanmayı bir görev bilmelisiniz.

Geceden beri Türkiye ve Suriye tarafından karşılıklı itidal çağrıları yapılıyor. Hem Esad yönetiminden, hem de Suriye Geçici Hükümet Başbakanı tarafından ılımlı açıklamalar ve çağrılar var. Provakasyonlara alet olmadan, bu süreci atlatmalı, olayları durdurmalıyız. 

BIST'e gelirsek, dün önce vergi, sonra da bu gelişmeler yüzünden sert kayıplar yaşadık. Ben bunların geçici olacağını ve bu kayıpların en kısa zamanda kapanacağını düşünüyorum. Bu nedenle de, dün kayıplar sonrası seri yeni teknik öngörüler yaptım. Bugün de olursa teknik uygun göreceğim öngörülerimi yapmaya devam edebilirim. 

Ama en kısa zamanda vergi paketi sonuçlanmalı. En kötü şey belirsizliktir. Kime, nasıl bir vergi yansıyacak bunu bir an önce görmemiz, belirsizliklerden çıkmamız lazım. Ama gel de borsaya zarar ver dense, tam da bu şekilde davranılır ve bu zamanlama ile böyle açıklamalar yapılırdı! Kısacası çok alanda yeni vergi geleceğini, kazanan herkesin vergisini vermesi gerektiğini zaten söylüyorum. Ama borsa konusu özel bir alan. Sermayenin bizim için çok önemli olduğu bir dönemde, ben en başından beri işlem vergisini çok daha doğru buluyorum. Yoksa kazanç vergisinin maliyeti işlem vergisinden çok daha yüksek olacaktır. Hem de hesaplama bürokrasisi çok daha detaylı ve sorunlu bir iş olacaktır. Ayrıca borsa için piyasayı etkileyeceği kesin olan açıklamalar yapılacaksa, bu akşam seans saatleri dışında, hafta sonu yapılır, arada tartışılır, açıklamalar duyulur, piyasanın sakin karşılaması hedeflenir. Bu şekilde hafta yeni başlerken, sabah seansın artı başladığı ve gayet iyi bir açılış sonrası bu şekilde yapılmazdı. 

Olası düşüş sürecek olursa yeni alım fırsatı olarak görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben bu düşüncemi önceki gün ve dün yaşanan gelişmelere rağmen koruyorum. Ama dün Suriye'de yaşanan bize tepki şeklindeki olaylar sürmeye devam eder, benzerleri bizim şehirlerimizde de kontrolden çıkarak görülecek olursa, o zaman geçici bir süre için esktra düşüşler görülebilir. Ben olayların en kısa zamanda kontrol altına alınır diye düşündüğüm için bu düşüşleri alım fırsatı olarak kullanmayı uygun görüyorum.

NOT: saat 11.00'de kızımın belinde geçenlerde yaşadığımız sorunun mr ve filmlerini göstermek için doktor randevumuz var. O nedenle 10.00 olmadan ekran başından ayrılıp, 12.30-13.00 civarı dönmüş olurum diye düşünüyorum. Yani sabah piyasa ile başbaşasınız. Piyasaları daha fazla hırpalamayın. Döndüğüm zaman dün verdiğimiz yeni teknik öngörülerin çoğunun kapandığını, ya da kapanmak üzere olduğunu görmeyi diliyorum.

Hepinize sağlık ve bol kazanç ve her zaman itidal dilerim.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_