Hayat Devam Etmek Zorunda!

15.02.2023 02:56
  •  A 

Maalesef ülke olarak çok büyük bir deprem felaketi yaşadık. Şu ana kadar kurtarma faaliyetleri yüzünden hassas arama yapıldığı için yoğun enkaz kaldırımı yapılmıyordu. Maalesef artık yaşam belirtisi alınmayan yerlerde enkaz kadırma faaliyetine geçildiği için, ilan edilen can kayıplarımız çok hızlı artacaktır. Bu acıya, gördüklerimize, yaşananlara, işittiklerimize can dayanmaz. Hepimizin yüreği derinden yandı. Ama ateşin düştüğü yerdeki acı tabiiki bizdekilerin kat ve kat üstünde olacaktır. Ülkemiz ve insanlarımız için çok uzun sürecek bir travma yaşayacağız. 

Can kayıplarının yanında bölge ve ülke için de çok büyük maddi kayıplar yaşandı. Şehirlerin alt ve üst yapıları neredeyse tümden hasar gördü. Tüm maddi kayıplar, bir şekilde karşılanacaktır, yeniden ve eskisinden de daha sağlam yapılacaktır. Ama yüreğimizi yakan can kayıplarımızın artık telafisi yok maalesef. Kaybettiğimiz tüm canların mekanları cennet olsun. Allah rahmet eylesin. Yakınları başta, tüm ülkemizin başı sağolsun. Yaralılarımıza da geçmiş olsun. Allah acil şifa versin. Umarım enkazdan kurtarılmış olanlar da en kısa zamanda sağlıklarına kavuşurlar. Allah ülkemize böyle bir felaketi bir daha yaşatmasın. 

Türkiye deprem ülkesi. Ülkemizin büyük çoğunluğu yüksek risk deprem faylarının üzerinde maalesef. Bu nedenle depremle yaşamayı öğrenmek, depremlerden en az can ve mal kayıpları ile nasıl korunuruz bunları planlamak ve uygulamak zorundayız. Ama uygulanmadıktan sonra alınan tedbirler, kararlar hiç bir anlam ifade etmez. En başta imar aflarının yasaklanması, hatta imar affı yasağının anayasaya bile konması lazım. Gördünüz, videoları sosyal medyada yer aldı. Bölgede 2019 yılında çok sayıda bina imar affına girmiş. Siyasiler o tarihlerde imar affı ile bölgenin imar sorunlarını çözüme kavuşturduk demişler. Af başvurusunda bulunan kişiler de, af çıktı diye mutlu olmuşlar. Peki şimdi sonuç ne oldu? İmarsız yapılan ve affa giren yerlerin belki de çoğu birçok cana mal oldu. Ne insanımız imar affı peşinde olmalı, ne de bürokrat ve siyasilerimiz affa destek vermeli. İmar afları ülkenin gündemine bir daha gelmeyecek şekilde yasaklanmalı.

Depreme Ne Kadar Hazırlıklıyız?
              Maalesef yeteri kadar hazırlıklı olmadığımızı gördük. Depremler yaşandıkça önemi aklımıza geliyor ama maalesef sonra yine gerekenleri yapmayı unutuyor, geciktiriyoruz. Ülkemizin hemen her yerinde her an deprem riski varsa, neden kenarda en az 500 Bin, 1 Milyon çadırımız hazır olmaz? İlle de yaşanınca mı sayıya göre çadır peşinde koşmalıyız?

Şehirlerde olası deprem sonrası yardım toplama ve bu yardımları koruma alanları da olması lazım. Ülkenin her yerinden yardımlar bölge şehirlerine yağdı ama, koordine olmadığı, teslim edilecek yerler önceden ilan edilmediği, belirlenmediği için ortalıklara saçıldı maalesef. Benzer görüntüleri 1999 depremi esnasında da görmüştüm. Ama bu sefer çok daha çok gördük. Tırlar ve yardım araçları akla gelebilecek hemen her şeyi bölgeye yetiştirmeye çalışıyor. Ama nereye bırakacaklarını bilmiyorlarsa, bir yerlere boşaltıp dönebiliyorlar. Gönderilen şehirlerde özenle hazırlanıp yollanan yardım koli ve torbaları düzensiz ve korumasız alanlara boşaltılınca, bir süre sonra hiç kullanılamadan heba oluyorlar. Bunların hepsi önceden planlanmalı. Deprem riski yüksek şehirlerin, depremden etkilenen insanları için her zaman yeter sayıda çadır ülkenin çeşitli bölgelerinde hazır tutulmalı. Bunlar bir şekilde eksildikçe, deprem beklenmeden tamamlanmalı. Bunların hepsini deprem olmadan konuşmalı ve planlamalarını yapmalıyız. Ama bunların hepsinden de öte, deprem sonrası ilk ve hızlı müdahale konusunda çok daha kapsamlı hazırlık ve planlama yapmalıyız. Maalesef ilk iki gün kurtarma konusunda yetersiz kalındığını gördük. Çünkü belki de yaşayanların gördüğü en büyük depreme şahit olduk. Aynı anda iki büyük deprem çok sayıda ilimizi etkileyen bir bölgede yaşandığı için, zaten bölgenin insanlarından oluşturulmuş afet-kurtarma ekipleri kendileri enkaz altında kalmış oldular. Bölgenin dışından gelenler de tüm alana yetişemediler. İşte bu nedenle, benzer bir afet durumunda askerler de kurtarma görevine eskinin EMASYA protokolünde olduğu gibi dahil edilmeli. 

Yaşadığımız bu çapta bir afet sonrası eksikler, hatalar, yapılması gerekenler, alınması gereken kararlar nasılsa çok fazlası ile gündeme gelecek ve bilimsel çalışmaları yapılacaktır. Ben şimdi mecburen deprem sonrası hayatın devam etmek zorunda olduğu gerçeğine dönmek istiyorum. 

Hayat Devam Etmek Zorunda!
              Acılar belki küllenecek ama yok olması mümkün olmayacak. Fakat, yaşayanlar için hayat yine de devam etmek zorunda. Mecburen acılarımızı içimize gömecek ve hayata dönmek zorunda kalacağız. Çünkü hayat geride kalan yaşayanlar için tüm acılarına rağmen sürecek. 

BIST Çarşamba Günü Açılıyor!
              Deprem sonrası görüşümü biliyorsunuz. İlk günde BIST tatil edilmeliydi. İzahını anlayamadığım şekilde depremden iki iş günü sonra, 8 Şubat öğleden sonra işlemler durduruldu ve sonrasında günün tüm işlemleri iptal edilerek, 15 Şubat Çarşamba açılmak üzere tatil edildi. Mücbir sebep gerekçesi ile 8 Şubat Çarşamba günü kapatılan BIST'in deprem sonrası iki iş günü açık kalmasının bana göre izahı yok. Borsanın açık kalmasını eşitlik, adalet, hak, hukuk, ahlak, etik olarak doğru bulmuyorum. Birileri canlarının derdinde, bir o kadarı da hayat kurtarmanın telaşındayken, birilerine borsada işlem yapma imkanı verilmesini doğru bulmuyorum. BIST Yönetim Kurulu kapatma kararını ilk günden almalıydı. HSBC bombalaması perşembe günü olmuş, BIST hemen durdurulup Pazartesi'ye kadar kapatılmıştı. Aynı şekilde 1999 depremi sonrasında da 9 gün kapalı kalmıştı. Muhtemelen yatırımcılardan haklı olarak çok sayıda dava açılacaktır. Ama mağduriyetler artık nasıl telafi edilebilir bilmiyorum. Çarşamba günü hiç açılmadan, takaslar gerçekleşmeden ilk iki günün işlemleri iptal edilmiş olsaydı olurdu. Ama çarşamba günü pazartesinin takası gerçekleştikten sonra işlemleri iptal etmenin çok zor olacağı görüşündeyim. Satan sattı ve parasını aldı çekti. Artık iptal ettik dense bile giden paraların iadesini zor görüyorum. 

BIST Ne Olur?
              Öncelikle hemen belirtmek istiyorum ki, BIST ve şirketlerin çoğu zaten dokuz aylık bilançolara göre bile iskontoluydular. Şimdi ise gelen ve gelecek olan 12 aylık bilançolarına göre bu iskontoları daha da artacaktır. Yaşanan depremin öncelikleri yüzünden açıklanan bilançoları takip edemedim. Ama yarından itibaren 12 aylık bilançoları değerlendirmeye başlayacağım.

Yatırımcılar panik yapmasınlar. Borsa ve ekonomi bu felaketi de göğüsleyecek güçtedir. Belki ilk anda farklı ihtiyaçlar için yine satanları görebiliriz. Ya da zaten ilk iki gün satan satmış da olabilir. Ama sonrası için kayıpların hızla geri alınacağı görüşündeyim. 1999 depremi sonrası da BIST ilk anda düşmüş, ama sonraki 1,5 yıllık süre içinde %240 üzerinde artış yaşamıştı. 

Fakat tabi arada farklar var! O zaman yabancı ülkede yoğunluktaydı. Şimdi ise yok denecek kadar azlar. Bu nedenle yabancıdan çok fazla destek göreceğimizi sanmıyorum. Hatta, ilk iki gün içinde sataların içinde yabancı payı olduğunu da görebiliriz. Ayrıca, önümüzde bir de seçim belirsizliği söz konusu. 

1999 depremi sonrasında ilk anda çimentolar, demirçelikler başta, daha sonra çok sayıda hisse yükselişe geçmişti. Yine benzerinin yaşanmasını bekliyorum. Depremin etkilediği şehirlerde alt ve üst yapıların belki de çoğu yeniden yapılmak zorunda kalınacak. Cumhurbaşkanı da açıkladı. Bir yıl içinde yıkılan binaları yeniden inşa edeceğiz dedi. Afetten etkilenen şehir ve bina sayısı çok fazla olduğu için, çok kısa süre içinde, enkaz kaldırma tamamlanıp, yeniden planlamalar yapıldıktan sonra başta çimento, inşaat demiri, daha sonra seramik, mobilya, beyaz eşya olmak üzere çok sayıda sektör belki de iki yıl boyunca tam kapasite üretim yapmak durumunda kalacaklardır. İnşaat sektörünün çok sayıda şirketi etkilediğini biliyorsunuz.

Ayrıca yardımlar nedeniyle marketlerin rafları boşaldı. Tekstil, hijyen, sağlık, ilaç dahil her alanda normalin çok üzerinde satış yapıldı. Perakande-market cirolarında ilk üç aylık rakamlar çok yüksek gelebilir. Ama diğer taraftan şirketlerden yüksek bağış açıklamaları da var. Bu nedenle bilançoların bağışlar sonrası rakamlarını da görmek gerekebilir.

Ayrıca BIST'i desteklemek aşağıdaki kararlar açıklandı!
            *Devlet katkısı olan BES'lerdeki tahvil yatırım oranı %70'ten %50'ye düşürüldü. Buna karşılık asgari hisse hisse payları %10'dan %30'a çıkartıldı. Tek hisseye %1'e kadar verilen yatırım izni %5'e yükseltildi. TEFAŞ'daki Emeklilik Fonlarının büyüklüğü üzerinden bakılınca, BES'lerdeki hisse payının artışından yaklaşık 8 Milyar TL ek kaynak yeni hisse alıcısı olarak ortaya çıkacak. Tüm emeklilik fonları olarak bakınca borsaya yönelecek rakamın 9-10 Milyar TL'ye ulaşabileceği hesaplanıyor.

*TCMB BES'teki tahvil oranının azaltılması sonrası, bankalardan tahvil geri alımı yapma kararı aldı.

*Çok sayıda şirketten, bankalardan hisse geri alım açıklamaları gelmeye başladı. İş Bankası'ndan 3 Milyar TL, Eregl'den 2 Milyar TL, Thyao'dan 9 Milyar TL, Halkb'den 2.250 Milyar TL hisse geri alımı açıklamaları bunlardan bazıları. Geri Alım Açıklayan Şirketler; ALARK, ALGYO, BIMAS, BOBET, CUSAN, DGNMO, ESEN, HALKB, HLGYO, INDES, INFO, KONTR, LIDER, LKMNH, MEDTR, MPARK, ORGE, PAPIL, SAHOLSISE, TURSG, VAKBN, VERUS. (Yakın zamanda program açıklayan: AZTEK, ALMAD, BIOEN, BRKO, EREGL, ETILR, HDFGS, HEDEF, IDEAS, İŞ BANKASI, ISMEN, ISKPL, KNFRT, KUYAS, ORCAY, PSGYO, RNPOL, RUBNS, SEYKM, SKBNK, THYAO, TTKOM)

*Hisse geri alımında şirketlere uygulanan %15 stopaj sıfırlandı.

*Geri alınan hisseler 30 gün içinde satılamayacaklar.

*Varlık Fonu manipülasyon yapılması halinde alıcı olarak piyasaya alım yönlü müdahale edecek. Kamu bankaları ve şirketler fona sermaye koyacaklar. Olası alımlara kaynak yaratılmış olacak. 

Alınan bu kararlar ve yapılan geri alım açıklamaları sonrası yarın pozitif bir gün de görülebilir. Ama düşüş dahi yaşanacak olsa, panik yapılmasını doğru bulmuyorum. Bir süre sonra kayıplar geri alınacaktır diye düşünüyorum. Yeter ki, yaşadığımız bu felaketin tekrarlarını yaşamayalım.

İşlemler 7 Şubat Salı kapanışları dikkate alınarak başlatılacaktır. Yaşadığımız belirsizlikler yüzünden ilk gün seans öncesi teknik destek-direnç paylaşımları yapmayacağım. Seans içi ya da sonrası oluşan fiyatlar sonrası teknik paylaşımlarımı yapmayı daha doğru buluyorum. 

Açık öngörülerdeki beklentilerimi koruduğumu bilmenizi isterim. Açıklanan kararlar ve tedbirler nedeniyle kayıpların çok hızla telafi edileceği günler diliyorum.

Öngörülerimizde de olan bazı şirketlerin deprem ile ilgili üretim açıklamaları şu şekilde;
              ARSAN: Kahramanmaraş’ta bulunan fabrika binalarımız ağır hasar almıştır, binalarımız ve makine teçhizatlarımız sigortalıdır. İştiraklerimiz Akedaş Elektrik Dağıtım A.Ş., Akedaş Elektrik Perakende Satış A.Ş. ve Armadaş Doğalgaz Dağıtım A.Ş. faaliyetlerine devam etmektedir.(14.02.2023 Salı)

              
MEGAP: Adıyaman Besni ilçesinde bulunan fabrika yerleşkemizde yapılan ilk incelemelere göre üretim faaliyetinin durmasına neden olabilecek bir hasar tespit edilmemiştir. Bölgedeki doğalgaz ve elektrik hatlarının kesilmesi neticesinde üretimimize geçici olarak ara verilmiştir. (07.02.2023 Salı)

06.02.2023 tarihinde durdurulan üretimimize 14.02.2023 (Bugün) tarihi itibariyle kademeli olarak yeniden başlanmıştır. (14.02.2023 Salı)

TEZOL: Mersin Tarsus OSB'de bulunan tesislerimizde herhangi bir hasar meydana gelmemiştir. Üretimimiz normal seyrinde devam etmektedir. (06.02.2023 Pazartesi)

SISE: Mersin tesislerimiz de dahil üretim tesislerimizde ve depolarımızda herhangi bir olumsuzluk bulunmamaktadır. Üretim tesislerimiz faaliyetlerine aralıksız devam etmektedir. (06.02.2023 Pazartesi)

RTALB: Depremden, Malatya 1. Organize Sanayi Bölgesi ek alanında yapımı devam eden üretim tesisimiz herhangi bir şekilde etkilenmemiştir. (06.02.2023 Pazartesi)

PRKME: Şirketimizin işletme ruhsatı sahibi bulunduğu Gaziantep İli, Islahiye İlçesi'nde bulunan, 78173 sicil numaralı boksit sahasında deprem anında üretim faaliyeti gerçekleştirilmemekte olup herhangi bir can kaybı yaşanmamıştır. Mevcut durum itibariyle maden sahasındaki çalışma bölgeleri ile Islahiye arasında ulaşım sağlanamamakta olup madencilik faaliyetlerinde kullanılan iş makineleri ulaşım yollarının açılması ile kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarına destek olmak amacıyla ilgili bölgelere sevk edilmektedir. Bu çerçevede, sahada rödovansçı firma CTC Enerji Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yürütülen üretim faaliyetlerine ara verilmiştir. (06.02.2023 Pazartesi)

Alınan kapsamlı tedbirlerden özellikle fon paylarının arttırılması kaynaklı borsaya girmesi beklenen tutarın on gün içinde borsaya gelmesinin beklenmesi ve pazartesi - salı panik satış yapmışların tedbirler sonrası geri alıma dönmelerini beklediğim için hızlı bir toparlanma ile güne başlanmasını bekliyorum. 

Hepinize sağlıklı günler dilerim.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_


  • 10.02.2023
    10:37

    Maalesef yardımlarda bölgede yaşanan çok büyük bir sorun var! 1999 depreminde ben de hemen bölgeye gidip, tek tek deprem şehirlerini Yalova'dan başlayıp gezmiştim. Doğal olarak duyan herkes, ülkenin her yerinden bir şeyler yapmak istiyor. Paralar hesaplara gittiği için orada çok sorun çok. Ama t... Devamı »

  • 08.02.2023
    12:53

    Öncelikle yazmak istiyorum ki, ilan edilen pazartesi gününe kadar öngörü yazmak, teknikleri paylaşmak istemiyorum. Bu bana adil, etik, ahlaki, hukuki gelmiyor. Türkiye'nin 10 ili ve çevresini kapsayan, 13,5 Milyon nüfusu doğrudan, daha fazlasını da dolaylı etkileyen böyle bir afette, insanlar c... Devamı »

  • 07.02.2023
    11:36

    Ülke böyle bir felaket yaşarken borsa tatil olmalıydı. Göçük altında binlerce hayat kurtarılmayı beklerken, milyonlarca insan deprem mağduru olmuşken, başkalarının borsada alım satım yapması hem ahlaki değil, hem de etik değil. Milyonlarca yatırımcı kendisinin, yakınının can derdinde iken, borsayı a... Devamı »

  • 07.02.2023
    09:46

    Maalesef ancak böyle büyük afetlerde insan olarak ne kadar aciz kaldığımızı ve insanlar arasında hiç bir farkın olmadığını anlıyoruz. Tüm Türkiye ve dünya, hiç bir etnisite, inanç, dil, ırk gözetmeden elbirliği ile enkaz altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak için seferber olmuş durumda. Aynı anda... Devamı »

  • 06.02.2023
    09:42

    Maalesef 10'dan fazla ilimizi etkileyen 7.7'lik deprem nedeniyle ülke olarak can kayıplarımız var. Enkaz altında kalan, ulaşılamayan çok vatandaşımız var. Bölgeden arkadaşlarımı aradım, ailelerinden enkaz altında kalan var. Allah hepsinin, herkesin, ülkemin yardımcısı olsun. Kayıplarımıza Al... Devamı »