Motorine üçüncü kez yapılan zam ile, on günde 64 Krş.zam geldi. Böylece benzin fiyatını geçti. Hemen belirteyim, benzine de zam geldi tabii. Bizdeki akaryakıt fiyatlarını AB ülkeleri ile kıyaslayanlar oluyor bazen. Doğrudur, AB'de akaryakıt fiyatları bazı ülkelerde Türkiye'deki TL karşılıklarını geçti. Evet bu doğru ama, ülkemizde asgari ücret yaklaşık 330 Euro civarında iken, Mesela Fransa'da 1600 Euro civarında ve döviz devamlı yükseldiği için de bizdeki gibi asgari ücretleri kurlar karşılığında erimiyor. Yani karşılaştırmaları tek bir alanda yapmamak lazım.
Her neyse, sonuçta akaryakıt, doğalgaz, elektrik, tütün, alkol, otomotiv, köprü-otoyol geçişleri, ilaç fiyatları, gıda, eğitim, çinko, bakır, demirçelik, akla ne geliyorsa her şeye zam gelmeye devam ediyor. İngiltere Merkez Bankası faiz artışlarının başlaması gerektiğini dile getiriyor. FED'de benzer sesler çıkmaya başladı. Biz ise böyle bir ortamda swap hariç eksi rezervlerimize rağmen faiz indirimi yaptık ve yıl sonuna kadar faiz indirimlerinin sürmesi bekleniyor.
TCMB Başkanımız, rezervlerde brüte bakılır diyor. Dünyada böyledir diye söylüyor. İyi ama mesela swap nedeniyle borçlu olduğumuz dövizleri geri vermeye kalkınca, aradaki TL kur farkının maliyeti ne olacak? Bu ülkenin üzerine yük olarak gelmeyecek mi? Gelişmiş ülkelerde brüt rezerve bakılıyor ama, onlarda para bizdeki gibi bu denli kısa sürede değer kaybetmiyorki. Kaç dolar-euro swap yaptıysalar, günü gelince karşılığı hemen hemen yine aynı oluyor. Bizde 7.50 Dolar kurunda Dolar swap'ı yapıldıysa, vadesi bugün doldu diyelim. Paraları geri vereceğiz. Peki bugün Dolar 9.31 olduğuna göre, aldığımız swap Dolar'ı iade ederken, aradaki kur farkını ne yapacağız? Tabii paranın dönem faizi de ilavesi. İşte yol, su, elektrik dahil zamlar bunun için yapılıyor.
Maalesef böyle bir süreçte, ekonomiden sorumlu bakanımızdan pek ses çıkmıyor. TCMB Başkanımız ise kurlardaki yükselişi seyrediyor. Bakalım hergün yeni zirve gören döviz yükselişi nereye kadar sürecek göreceğiz. Ama hakikaten çok sert bir kış geliyor. Kışın soğuğunu bir şekilde yeneriz, ama ekonomi ve finans alanındaki zorluklarını bakalım nasıl göğüsleyeceğiz bu önemli.
İki gün sonra TCMB faiz kararını göreceğiz. Bakalım bu ateşe odun mu atacaklar, yoksa su mu dökecekler. Ama bu toplantıda faiz indirimi yapılmayıp, pas da geçilse artık algılar bozulduğu için pozitif katkısı geçici olacaktır.
Devamlı yazıyor ve uyarıyorum! Borsa fiyatları makul olan, şişmemiş manipülatif olmayan sektör ve sanayi şirket hisselerinde, kurların yarattığı bu kayıplar günü gelince fazlası ile geri kazanılacak. Lakin bunun için, yaşanan güven erozyonu durmalı ve yeniden güven mekanizmaları sağlanmalı. Böylece yabancı fonlar yeniden Türkiye'ye girmeye başlamalı. Şu an için böyle bir ortam yok. O nedenle yükselişler tepkiyi geçmiyor. Sınırlı seviyelere kadar oluyor. Ama arada geçecek süre, iktidar politikalarına göre değişecek olduğu için ne kadar süreceğini bilmiyorum. Fakat elbet biteceğini, sonrasında da aynı 1994-1995-2001-2002- 2009 gibi çok sert borsa yükselişlerinin olmasını bekliyorum. Sorun süreyi bilemememiz. Ama buradaki belirsizlik benden kaynaklanmıyor. İçinde bulunduğumuz belirsizlikler ve iktidar politikalarından kaynaklanıyor. Umarım en kısa sürede doğruların yapılmaya başlandığı günler başlar.
Bu arada fiyat düşüşleri sonrası çinko, bakır, demirçelik gibi birçok emtianın fiyatları yine yükselmeye başladı. Bu nedenle özellikle demirçelik şirketlerimiz gibi bu alanda faaliyet gösteren şirketlerimizin hisselerinde yüksek karlar ve ciddi fiyat artışları bekliyorum. Değerli maden rezervleri işletenler de öne çıkacaktır.
Yani BIST iki ileri, bir geri gitse de arada pozitif ayrışan çok sayıda hisse oluyor ve olmaya da devam edecektir. Teknikleri yakın takip etmenizde yarar var. Ama sabretmeyi bilmek en önemli güncel erdem diye bilmeniz şart!
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_