Bugün TCMB PPK(Para Piyasası Kurulu) toplanacak. 14:00'te faiz kararlarını açıklayacaklar. Gözler haftalık Politika Faizlerinde olacak. Peki ne yaparsa ne olur? 

Öncelikle geçen aya kadar yapması gerekeni yapmayan bir MB olduğu için, kararlarını tahmin etmek de güç oluyordu. Ama geçen ay yapması gerekeni yaptı ve 200 baz puan politika faizlerinde artış yaptı. Ama halen enflasyon altında bir faiz olduğu için, ben bugün de en az 200 baz puan ve üstü faiz artışı yapması gerektiğini düşünüyorum. Artık yapar-yapmaz ona kalmış bir karar.

Ama eğer hiç yapmazsa, bu beklenti ilen alınan bankalara satış gelir ve onun da etkisi ile BIST 1.175 seviyesine ve hatta altına doğru bir realizasyon yaşar görüşündeyim. Dolar kurunda da 8.00 TL üstünü görebiliriz.

100 baz puana kadar faiz artışı halinde de kar satışları yaşanır, kurda sınırlı bir gevşeme görülür ama BIST'in destek bulacağı seviye daha yukarı da olur.

200 baz puanlık faiz artışı ilk anda BIST'e alım getirir, Dolar 7.72 - 7.63 desteklerine doğru düşebilir. Ama sonrasında yine kar satışları görürüz. 200 baz puan üstünde mesela 300 baz puan civarı bir artış yapacak olursa, o zaman enflasyondan öne geçmiş olur. Bu durumda Dolar kurunda 7.63 ve altında seviyeler görülebilir. BIST Destek-Direnç Tablosunda yer alan ara dirençlere uygun hareketlerle, bankaların öncülüğünde gördüğü zirveye doğru yükselişe geçebilir. Hatta yeni rekor da görülebilir.

Bu arada TCMB faiz kararı dışında, ya da yanında Aktif Rasyosu ile de piyasaya müdahale edebilir. Olumsuz bir faiz kararı ile birlikte aktif rasyosu kaldırılırsa, bu piyasayı tutar. 200 ve üstü bir faiz artışı kararı ile birlikte, bir de aktif rasyosu kaldırılacak olursa, piyasalara olumlu etkisi çok daha fazla olur.

Ama, bir haftadır başka bir şeye dikkat çekiyorum ısrarla! Şu an borsada bankalar ve tuprs dışında neredeyse düşük kalmış hisse ya da sektör kalmadı. Hatta sanayi ve diğer grup hisselerde bana göre olası gelecek bilanço karlarını fazlası ile satın almış bir fiyatlama görüyorum. Bankalar kalarına göre göreceli ucuzlar. Ama artan kurlar, artan faizler, artan faizlerin kredi geri dönüşlerinde yaratacağı riskler nedeniyle farklı maliyet yükleri ve riskleri var. O nedenle bankaların da olası yükselişlerinin teknik tablolardaki dirençlerle sınırlı kalacağını düşünüyorum.

Yazılarımdaki asıl uyarım ise, 200 ve üstünde bir faiz artışı gelir de, BIST bankalarla yükselişe geçecek olursa, BIST yükselirken banka dışı sektör ve hisselerin genelinde kar satışları yaşanabilir. Yani BIST yükselirken diğer hisselerde kayıplar mümkündür. Hatta ben bunun olma riskini çok yüksek görüyorum. Çünkü öncesinde ciddi yükseliş yaşandı. Alıcı buldukları anda kar satışları gelebilir. Bu alıcıyı da olası bir 200 baz puan ve üstünde bir faiz artışı kararı ile bulabilirler. Teknik grafiklere bakınca bankalar gerçekten de düşük fiyatlanıyorlar. Ama diğerlerinin teknik görünümlerinin aşırı alım bölgelerinde, yani dirençlerde seyrettiğini görüyorum. Bu durumu da riskli gördüğüm için uyarılarımı yapıp, bu ortamda en az % 50 nakit pozisyonda kalmanın tedbirli bir davranış olacağını düşünüyorum.

Ayrıca, şu an olumlu bir gelişme olarak TCMB faiz artışlarını görsek de, diğer ve çok daha önemli belirsizlik ve risklerimiz sürüyor. ABD seçim sonuçlarının Türkiye açısından yaptırım dahil riskleri, AB'nin olası yaptırım riskleri, Doğu Akdeniz'de olası çatışma riski ve gerilimler, yabancının halen borsada satıyor olması. Takastaki en düşük yabancı payı % 47.59 iken, şu an % 47.73 ile bu seviyeye çok yakınız. Yani halen yabancı alımları gelmedi. Çünkü yabancı sadece faiz politikaları ile ilgili satmıyor. Cari denge, enflasyon, kur riskleri, bütçe açıkları ve hepsinden ötesi, ülkemize karşı olası yaptırım risklerinden çekindiği için de satıyor. Bu riskler TCMB kararı ile bitmeyecek ki, korkusu son bulsun. Kısacası ABD seçim sonuçlarından sonra, ülkemiz için yaşanacak olası gelişmeleri görmeden gereğinden fazla bir iyimserlik içinde olmayı doğru bulmuyorum.

Lakin ülkeler arası gelişmelerde de heran bir pazarlık vardır. Birçok konuda yapılabilir. Bazılarını hiç duymayız bile. ABD'nin 40 yıldır sistemli politikası bölgemizde bir Kürt devleti kurulması. Şu an ona çok yakınlar. PKK'nın lider ekibini bertaraf edip, sözüm ona tamamen PKK etkisi dışında bir oluşum ile bunu yapacağız diyerek ülkemize yeni bir yalan vaat peşindeler. Suriye'de bazı noktalardaki gözlem güçlerimizi sessiz sedasız geri çekiyoruz. PYD-YPG yapılanması son dönem hiç gündeme gelmiyor. Eğer bu konuda ABD ile bir takım pazarlıklar var ve uzlaşma yaşanırsa, o zaman bir anda yaptırım risklerinin kaybolduğunu, ya da çok önemsiz boyuta düştüğünü görebiliriz. Yani her risk görüldüğü gibi sürmez. Ama ben yine de, şu an için ABD ile olası risklerimizin çok ciddi boyutta sürdüğünü ve ABD seçimleri sonrasında karşımıza geleceğini düşünüyorum. Kasım başı seçim biteceği için bu riskin olası akıbetine çok yakınız. Tedbiri elden bırakmamak doğru olacaktır diyorum.

Dışarıda satışlar var. Bizde olası faiz beklentisi ile 14:00'e kadar aşırı olmayan artı-eksi ile faiz kararını bekleriz. Sonrasında karar ne çıkarsa ona göre gelişmeleri fiyatlarız. Detaylı şekilde olası tüm yansıma şekillerini paylaştım. Umarım bu belirsizliklerin içinde kendimizi korumayı başarırız.

NOT: 11:15 civarı, Ekotürk TV.'de Murat Tufan ile skype bağlantısı yapacağız. Gündemi konuşacağız. İlgilenenleri bekleriz...

Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_