Cuma günü biterken İstanbul seçimine yönelik sayımlar ve doğal olarak da seçim sonuç belirsizlikleri vardı. Bugün yeni haftaya başlıyoruz. Sayım halen sürüyor. Çıkan bir karar yok. Kartal oyları üçüncü defa sayılacakmış. Nedendir bilinmez ama sayımı yavaşlatmak, engellemek gibi çabalar görülüyor. Sayımın tekrarlandığı yerler belli iken, her türlü kolluk güvenliğinin sağlanması gerekirken, nasıl oluyorsa tekbirlerle sandık sayım ekibinin bulunduğu salon basılabiliyor anlamak mümkün değil.
Diğer taraftan Türkiye'nin belediye başkanlığı el değiştirmiş olan ikinci en büyük şehri olan Ankara'da, yapılan meclis toplantısı görüntüleri, Ankara için de bir çok gerilim gündemine hazırlıklı olmamız gerektiğini gösteriyor! İlk meclis toplantısında verilen teklif ile, başkanda olan atama ve ihaleler ile ilgili bazı temsil ve karar yetkilerinin, başkandan alınarak iktidar partilerinden olan üç meclis üyesine devredilmesi konusunda oylama talebi başkan Mansur Yavaş tarafından gündeme alınmayıp red edilmiş.
İşte demek ki, önümüzdeki günler için Ankara'da bu ve benzeri konularda belediye meclisinde benzer kavgaları çok göreceğiz. Muhtemelen bu kavgaların mahkemeye yansıdığını da görebiliriz. Bu nedenle önümüzdeki günlerde belediye meclisinin yetkileri konusuna odaklanmamız, swaplardan sonra bu konunun da detaylarını öğrenmemiz gerekebilir. Yani sadece İstanbul seçimi önümüzdeki belirsizlik değil. Aynı şekilde seçimi bitmiş olan Ankara'dan da ülke gündemini gerecek gündemler oluşmasını bekliyorum.
Maalesef, Türkiye ülke ekonomisindeki sıkıntılar ve dış ilişkilerde ABD ile çok önemli sorunlar içindeyken, bir de belediye seçimleri sonrasındaki gerilimler içine giriyor. Hiç de iyi bir sürece başlamıyoruz gibi geliyor bana. İstanbul seçimi neticelense ve İmamoğlu'na mazbatası verilse bile, sonrasında belediye meclisinde görev ve yetkiler konusunda aynı Ankara'daki gibi kavgalar olmasını bekliyorum. Bu kavgaların da yargıya taşınması yeni sorunlarımız olabilir.
İşte bu ortamda yeni bir haftaya başladık. Bıraktığımız belirsizlik ve sorunlar aynı şekilde sürüyor. Hatta son dikkat çektiğim ekleme sorunlarımız da var. Bu görüntüler içinde ben piyasalar için ne diyebilirim ki! Umarım herkes bir an önce sağduyu ile davranmanın ülkemiz ve hepimiz için en doğru yol olduğunu anlar.
Bu görüntüler içinde uluslararası risk primlerimiz olan cds'ler 450 puan gibi çok yüksek seviyelerin üzerinde seyrediyor. Bu ortamda BİST, döviz kurları ve piyasalar için görüşlerimi geçen haftaki yazılarımda bulabilirsiniz. Yani sıkıntılı süreç devam ediyor.
Hepinize iyi bir hafta diliyorum.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_